Buradasınız
Milyonların içinde yalnız değilsin!
13 Haziran 2021 - 22:55
Bir işçi çocuğu olarak üniversiteye gittiğimde ilk fark ettiğim şey öğrenciler arasındaki sınıfsal farklılıktı. Benim koşullarımdaki öğrenciler birçok sorunun yaşandığı yurtlarda sefillik çekerken, zengin çocukları kendileri için satın alınan evlerde oturup, son model arabalarıyla okula geliyorlardı. Bununla başlayan uyanış genel olarak işçi sınıfının yaşadığı sorunlara ve bunun sebebinin içinde yaşadığımız kapitalist sistem olduğunu görmeye kadar uzandı. Sömürünün olmadığı bir dünya kurmak şarttı! Ama nasıl, kiminle, hangi koşullarda? 1980 öncesinin deneyimlerini taşıyan mücadeleci insanlarla tanışıp 1998’de İşçi Öz-Eğitim Gruplarına katıldığımda aradığım soruların cevaplarını bulmaya başlamıştım. Bu gruplarda hem her yönüyle sınıfımızın tarihini öğreniyor, hem de direnişlerden, grevlerden aramıza katılmış arkadaşlarımızla sınıfımızın çeşitli kesimlerinde yürüyen mücadeleleri yakından tanıma fırsatı buluyorduk. Birçok sendikada yürüttüğümüz çalışmalarla kendimiz gibi mücadeleci işçi arkadaşları aramıza katarak büyüyorduk. Mücadele örgütümüz UİD-DER de bu büyümenin sonucunda ortaya çıkmış oldu.
İstanbul’dan UİD-DER’li bir öğretmen
-Bundan yıllar önce geleneklerimizden beslenerek kurulmuş mücadele örgütümüz UİD-DER bir annenin sabrı, karınca çalışkanlığı ve arı üretkenliği ile adım adım yürüyerek bugünlere geldi. Yolumuzu açanlara, emek verenlere selam olsun. UİD-DER yürüyor, mücadele büyüyor.
-Öncelikle işçi kardeşlerime selam olsun. Ben UİD-DER’le İşçi Dayanışması bülteni sayesinde tanıştım. Metal işkolunda yeni ve genç bir işçiyim. UİD-DER’in etkinlik videosunu izledim ve etkilendim. Benim düşündüklerimi, yaşadıklarımı, dertlerimi anlatan ablalarımın ve ağabeylerimin olduğunu gördüm. Bu çok hoşuma gitti. Yalnız değilmişim. Benim gibi düşünen ablalarım ve ağabeylerim de varmış. Çalıştığım fabrikada kendimi çok yalnız hissediyordum. UİD-DER’e emek veren, işçilerin hakları için koşturan ablalarıma ve ağabeylerime çok teşekkür ediyorum. İyi ki UİD-DER kurulmuş.
-UİD-DER’li işçi arkadaşlarım bana düzenli olarak İşçi Dayanışması gazetesi getiriyorlar. Ücretlerimiz çok düşük olduğu için ne yazık ki genellikle 12 saat mesaiye kalıyorum. Yani her gün dört saat daha fazla çalışıyorum. Çok yorgun oluyorum. Bu koşullarda gazetemizin her satırını hakkıyla okuyabiliyorum dersem yalan olur. Çok zorlansam da ilgimi çeken yazıları okumaya çalışıyorum elimden geldiğince. Ama biliyorum ki İşçi Dayanışması ve UİD-DER işçileri düşünüyor. Bizler için uğraşıyor. UİD-DER’e nice yıllar diliyorum. İyi ki kurulmuş.
-UİD-DER’li dostlara yürek dolusu selamlarımı yolluyorum. Ben metal sektöründe dokuz yıldır çalışıyorum. İşçi Dayanışması okuyarak tanıdım UİD-DER’i ve diyorum ki BİR OLALIM, GÜÇLÜ OLALIM.
-İşçi ve işçi haklarıyla bu kadar canı gönülden ilgilenen ve onların haklarını, ailelerini düşünen, işçilerin haklı eylem ve grevlerinde onlara destek olan, en ön saflarda mücadele eden, en ön saflarda bulunan UİD-DER’dir. İşçi haklarına gelince kör ve sağır olan medyanın sergilemediğini bizler için İşçi Dayanışması ortaya koyar. UİD-DER adına yakışan gerçek bir işçi örgütüdür. Canı gönülden sonsuz teşekkürler ediyorum emeği geçen tüm dostlara.
Adana’dan metal işçileri
Baskı ve yasaklara biz HAYIR deriz
UİD-DER: Sabır, azim, direnç, emek!