Buradasınız
İşçilerin önüne barikatlar kuruluyor 1/2
16 Haziran 2020 - 18:55
Sen de Orada mıydın?
Sen de var mıydın o kavgada
Sen de orada mıydın?
Vurulup düşenleri yerden kaldırırken
Omuz omuza yürürken
Bir yaraya merhem olurken
Sen de orada mıydın?
Karşılıksız, içten ekmeğimizi paylaşırken
Ve ekmek için birlikte ter dökerken
Sen de orada mıydın?
Çocuklar özgürlük ve eşitlik türküleri söylerken
Ve o günler için kavga verirken
Bütün çocukların öz evladımız gibi başını okşarken
Sen de orada mıydın?
Sefaköy’den bir işçi
Hükümet ve patronlar 16 Haziranda işçilerin karşısına bu kez orduyu da çıkarmaya karar vermişti. Saat 12’de keşif uçakları işçi topluluklarının üstünde uçmaya başlamıştı. 100’e yakın tank ve ağır zırhlı araç kışlalardan çıkıp İstanbul’un şehir içine girmişti. İstanbul’un çeşitli noktalarına askeri birlikler konuşlandırılmış, barikatlar kurulmuştu.
Engeller büyüktü, engeller sıra sıraydı. Fakat bir kez aşılmıştı korku duvarları, tereddütler yerini çoktan kararlılığa bırakmıştı. İşçilerin gözü asker-polis barikatlarını görecek durumda değildi. Ne uçakları gördü gözleri, ne de süngü takılmış silahları… Bir nehrin kolları gibi birleşmişti işçiler… Önlerine dikilen tüm engelleri birer birer aşacak ve dar edeceklerdi patronlara İstanbul’u…
Avrupa yakasındaki İstinye ve Levent kolları Tekfen fabrikasının önünde buluşmuştu, binlerce kişilik yürüyüş kolunun önü polis tarafından kesildi. En önde bulunan işçi kadınlar polisin ilk saldırısına maruz kaldılar. Polisin coplarla saldırısına işçiler birkaç dakikalık bir direnişle karşılık vermişler ve polisi geri püskürtmüşlerdi.
Levent’teki çatışmalardan bir kareye bakıyoruz. Yaşlı yüzler, genç yüzler hatta çocuk yüzler… Kadınlar, erkekler… Yüzlerdeki çizgiler ve hatlar farklı ancak gözler aynı bakıyor. En önde beyaz çatkılı kadın işçiler, aralarda elinde kuru bir dalla hedefe bakan gencecik bir fidan. Barikatı aşmak için yüklenmişler hep beraber, aşacaklar da!