Buradasınız
Her Şeye Rağmen Direniş/1
3 Ocak 2021 - 18:25
Yolun düşerse kıyıya bir gün
ve maviliklerini enginin
seyre dalarsan,
dalgalara göğüs germiş olanları hatırla,
selamla, yüreğin sevgi dolu
çünkü onlar fırtınayla çarpıştılar eşit olmayan savaşta
ve dipsizliğinde enginin yitip gitmeden
sana liman gösterdiler uzakta.
Pierre-Jean de Béranger
Koronavirüs bahanesiyle ilk saldırı Nisan ayında Limak Holding’te yaşandı. İktidardan aldığı 49 milyar dolarlık ihalelerle dünyanın en fazla kamu ihalesi alan şirketi olan Limak Holding, inşaatını yürüttüğü Kuveyt Havalimanında çalışan 500 işçiyi koronavirüs gerekçesiyle tazminatını vermeden işten çıkarmak istedi. Buna sessiz kalmayan işçiler hakları için mücadele etme yolunu seçtiler.
Mayıs ayında Muğla Milas’ta bulunan Kömürcüoğlu Çınartaş’ta Nakliyat-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan 10 işçi direnişe başladı. Temmuz ayında ise Kocaeli Dilovası’nda Özer Elektrik işçileri, Samsun’da Sampa Otomotiv işçileri sendikalaştıkları için işten atıldılar. Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenen Özer Elektrik işçilerinin 130 gün süren direnişi kazanımla sonuçlandı.
Pandeminin ilk aylarında örgütlenmek isteyen işçileri her zamanki yöntemle yani işten atarak sindirmeye çalışan patronlar ilerleyen aylarda ücretsiz izinlerin çok daha işlevli bir araç olduğunu keşfettiler. Artık sadece daha fazla sömürü aracı olarak değil, aynı zamanda bir sopa olarak kullanmaya başladılar ücretsiz izin saldırısını.
Eylül ayında Gebze’de bulunan FZK Mühendislik işçileri ile İstanbul Esenyurt’ta KT Deri işçileri; Ekim ayında İzmir Torbalı’da Oral Ambalaj işçileri, Kocaeli Dilovası’nda Systemair HSK işçileri, Kocaeli Çayırova’da Baldur Süspansiyon işçileri; Kasım ayında Sinbo işçileri, Gebze’de Lögel Makine ve Onat Alüminyum işçileri, Manisa’da Termokar işçileri; Aralık ayında ise Çorum’da Ekmekçioğulları işçileri yine örgütlenmek istedikleri için ya işten atıldılar, ya da ücretsiz izne çıkarıldılar.
Bataklığın üzerine güneş doğar mı? Doğar elbet. Ne zaman? Vedat Türkali’nin senaryosunu yazdığı, Süreyya Duru’nun yönettiği Güneşli Bataklık filminin son sahnelerinde ne de güzel anlatılır bataklığa güneşin ne zaman doğacağı. Bataklık işçileri sömürerek ayakta duran kapitalist düzenidir patronlar sınıfının. Güneşse işçilerin birliğinin yarattığı umut ve güçtür. İşçi birlik olduğunda, oralı buralı, şucu bucu diye ayrılmadığında, işçi işçiye sahip çıktığında “bölüşülecek mal onlarda, bize birlik gerek” dediğinde doğar güneş. Önce fabrikalara, sonra kentlere, sonra tüm dünyaya… İşçi sınıfımızın ve edebiyatımızın koca çınarı Vedat Türkali’yi anarak Güneşli Bataklık filminden kareler izleyelim…
UİD-DER’li İşçilerden Yeni Yıl Mesajları
Yılmıyoruz, Umudumuzu Kaybetmiyoruz!
Merhaba arkadaşlar, limanda çalışan arkadaşlarım adına hepinizi selamlıyorum. İşçilerin, emekçilerin, esnafın, emeklinin mutlu olmadığı, patronların ve sarayda yaşayanların mutlu olduğu bir sene daha geride kaldı. Bu yıl üzerine arkadaşlarla yaptığımız sohbetlerde öne çıkan konu zamların ve hayat pahalılığının bir karabasan gibi üzerimize çökmesiydi. TL değer kaybettikçe, alım gücümüz düştü, aldığımız ücretler eridi gitti. Bu yıl mutluluktan bahsedecek bir şey olmadı hayatımızda. Covid-19 virüsü ortaya çıktı, pandemi ilan edildi. Her sektörde patronlar bunu fırsata çevirdi. Limanda aylarca ekmek arası buz gibi yemeği tozlu topraklı araçların içerisinde yedik, bir sürü keyfi uygulamalar geldi. Uzun saatler çalışarak, yoğun mesailerin yaşandığı bir yıl geçirdik. Geçen yıla göre bu yıl daha çok çalıştık, ücretlerimiz güya zamlandı ama daha çok yoksullaştık. Yasaklar baskılar arttı, kazanılmış haklarımıza saldırılar oldu. Bazı arkadaşlar mutluluktan bahsetmek bir yana 2020’yi yok sayıp böyle bir yılı hayatlarından silmiş durumda. Nisan ayı zam zamanı, şimdi herkes bir an önce dördüncü ayı bekliyor. 2020 bize şunu gösterdi ki, bizler sessiz kaldıkça, bir arada olmadıkça bu saldırılar hep olacaktır. Sustukça giden hep bizden oluyor, saldırıların da arkası kesilmiyor. Bugün de bizler için kaçınılmaz bir gerçek var: Örgütlenmek ve mücadele etmek. Evet belki bu yıl patronlar ve yönetenler için kârlı ve mutlu geçirdikleri verimli bir yıl oldu. Ama 2020’nin tam tersi yeni yılın onlar için karamsar ve şikâyet edecekleri, bizim için mücadele içinde mutlu geçireceğimiz bir yıl olacağına inanıyorum. Bu yolda mücadele eden, bu kavgaya ortak olacak tüm işçi kardeşlerimize, arkadaşlarımla beraber iyi seneler diliyoruz.
Ambarlı’dan liman işçileri
Her Şeye Rağmen Direniş/2