İngiltere’de Kurye İşçilerinden Grev
Londra’dan bir UİD-DER’li

Gece-gündüz, salgın-hastalık demeden marketten evlere, restoranlardan işyerlerine her türlü ihtiyacı taşıyan kuryeler, motorlarını ve bisikletlerini bu kez adil bir ücret ve daha iyi çalışma koşulları için sürdü. Özellikle salgın sürecinde payına kötü çalışma koşulları ve neredeyse asgari ücretin altında ücretler düşen işçiler, bu gidişata mücadeleyle ve grevle karşılık verdi. Gıda teslimat pazarının büyüyen devlerinden biri olan Deliveroo’nun yüzlerce motorlu ve bisikletli kuryesi, 7 Nisan’da İngiltere genelinde greve çıktı.
Deliveroo’nun Londra Borsasına girip hisse senetlerini halka arza hazırlandığı günlerde İngiltere Bağımsız İşçi Sendikasına üye işçiler, iş güvenliği, daha iyi çalışma koşulları ve sefalet ücretine son verilmesi talepleriyle grev çağrısında bulunmuştu. Grev günü şirketin Londra genel merkezi önünde toplanan Deliveroo işçileri, motorları ve bisikletleri üzerinde, ellerinde sendika bayraklarıyla Londra sokaklarını dolaştılar, temel taleplerini dile getirdiler. Başta Londra olmak üzere İngiltere genelinde greve çıkan işçiler, “işçi” statüsü, adil bir ücret, tatil ücreti, hastalık parası, ücret ve çalışma koşulları için toplu sözleşme gibi temel haklarını talep ediyorlar.
Esnek çalışma modelinin hâkim olduğu teslimat sektörü, uzun saatler boyunca çalışan, hızlı teslimat baskısı altında trafik kazalarında hayatlarını yitiren, düzenli ve garantili bir ücret yerine teslimat başı ücret alan işçilerin üzerinden büyüyen devasa bir sektör. Esnek çalışma modeli kapsamında çalışan Deliveroo işçilerine “işçi” statüsü dahi verilmiyor, şirketin çalışanı değil serbest çalışan sayılıyorlar. Serbest meslek sahibi olarak sınıflandırıldıkları için şirketin asgari ücret gibi temel bir ücret, hastalık ve tatil parası, ücretli izin sağlama yükümlülüğü bulunmuyor. 2013’te Londra’da kurulan şirket, başta İngiltere olmak üzere dünya genelinde 115 bin restoran ile olan anlaşması ve yaklaşık 50 bin kuryesiyle kısa sürede gıda teslimat pazarının devleri arasına girdi. Şirket 2019 yılında zarar açıklasa da sektörün devleri için adeta bir lütuf olan pandemi ve bu süreçte sinekten yağ çıkartırcasına sömürdüğü on binlerce işçisi sayesinde sermayesini kat kat büyüttü.
İş ve ücret güvencesi olmadan, gecesi gündüzü olmadan çalışan, daha fazla ücret almak için teslimat sayısını arttırmaya çalışırken sağlıklarından ve canlarından olan, uzun saatler boyunca çalışmalarına rağmen faturalar ve kira ücretleriyle baş edemeyen Deliveroo işçilerinin mücadeleye atılmasında geçtiğimiz aylarda Uber işçilerinin kazandığı zafer de etkili oldu. Benzer esnek çalışma modeliyle akıllı telefon üzerinden taksi hizmeti veren Uber’in sürücüleri, aynı taleplerle mücadeleye girişmiş, temel işçi haklarına yönelik hukuki süreçlerini de başlatmışlardı. Nihayetinde İngiliz Yüksek Mahkemesi 19 Şubat 2021’de Uber sürücülerinin serbest meslek sahibi olarak değil şirketin çalışanı olarak tanınmaları gerektiğine karar verdi. Bu kararın ardından Uber, İngiltere’de 70 bin sürücüye asgari ücret garantisi ve ücretli yıllık izin gibi haklar vermek zorunda kaldı. Mücadele sonucunda kabul ettirilen bu karar, Uber işçileri için bir zaferken benzer çalışma şartları altında çalışan yüzbinlerce işçi için de emsal niteliği taşıyor.
Sermaye düzeni salgın bahanesiyle esnek çalışmayı yaygınlaştırırken mücadele de yaygınlaşıyor. Pandemi süreci boyunca “temel işçiler” olarak sınıflandırılan kurye işçileri de hükümetin ve patronların ikiyüzlülüklerini görüyor, çözümü mücadelede arıyor. Deliveroo işçileri, Uber işçilerinden aldıkları cesaretle ve diğer sektörlerde çalışan işçi ve emekçilerin dayanışmasıyla yeni kazanımlar elde edene kadar mücadeleye devam edecekler.
Dayanacağım!
ABD Alabama’da Maden İşçileri Grevde!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...