Buradasınız
1960'lı yıllar: Türkiye işçi sınıfı uyanıyor
12 Eylül 2020 - 14:00
1960’lı yıllar Türkiye işçi sınıfının uyanışa geçtiği, hak arama bilincinin oluştuğu, işçilerin sendikalarda, demokratik kitle örgütlerinde ve sosyalist partilerde örgütlenmeye başladığı yıllardı. Kitlesel mitingler, grev ve direnişler, fabrika işgalleri uyuyan devin uykusundan uyandığının işaretiydi. 1961 yılının Şubat ayında Türkiye İşçi Partisi (TİP) kuruldu ve meclise girdi. Aralık ayında ise cumhuriyet tarihinin ilk kitlesel mitingi olan Saraçhane mitingi, yüz bin işçinin katılımıyla gerçekleştirilmişti. Bu mitingde işçiler toplu sözleşme ve grev haklarını talep ediyorlardı.
1963 yılında grev hakkı yasalarda olmamasına rağmen greve çıkan Kavel işçileri destan yazmış ve grev yasasının meclisten geçmesini sağlamışlardı. Kavel grevini Sungurlar, Berec ve daha pek çok fabrikadaki grevler takip etti. DİSK 1967’de kurulduğunda yüz binlerce işçiyi kendi saflarına çekti. Türk-İş’in tepesine çöreklenen ve patronlar sınıfıyla birlikte hareket eden sendika bürokratlarının ihanetinden usanan işçiler akın akın DİSK’e geliyorlardı.
Hakları için mücadele eden işçi sınıfı karşısında korkusu büyüyen patronlar sınıfı, çareyi DİSK’i kapattırmakta buldular. Ancak bu girişim beklediklerinden çok daha büyük bir direnişle karşılaştı. 15-16 Haziran 1970’te 150 bin işçi iş bırakarak sokaklara döküldüğünde patronlar korkudan İstanbul’u terk ettiler. 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi sayesinde DİSK’in kapatılmasının önünü açan yasa meclisten geri çekildi.
15-16 Haziran Direnişçi aydınları da derinden etkilemişti. İşçi sınıfının toplumsal kurtuluşun öncü gücü olduğu inkâr edilemezdi. 15-16 Haziran üzerine çok sayıda şiir yazıldı, onlardan biri de Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Yürüyen İşçiler Kapılarında İstanbul’un adlı şiiriydi:
Yürürüz devrim gününde
Bütün ulusun önünde
Toprak bu yurt denen toprak
Bu yurt benim elim aya’m
Bu yurt benim elim aya’mla kurtulacak.
İşçi yürür mü yürür ya
Koca illere varır ya
Ağayı beyi görür ya
Kalmadı gerçeğe uzak
Bu yurt benim elim aya’m
Bu yurt benim elim aya’mla kurtulacak.
Ölü girer gecesine
Ulaşır dağ yücesine
Bittim dedim nicesine
Sustular taşlar gibi bak
Bu yurt benim elim aya’m
Bu yurt benim elim aya’mla kurtulacak.
Kişi kişiye kul değil
Neden karanlık al değil
Yeryüzü uzun yol değil
Varılır gökler aşarak
Bu yurt benim elim aya’m
Bu yurt benim elim aya’mla kurtulacak.