Buradasınız
Bozkırın ortasında uyanıyor ağacın kökleri
13 Haziran 2021 - 11:00
Bozkırın ortasında meyveli ağaç
Direniyor, yazın sıcağa
Kışın tipiye, kara
Sürdürüyor yaşamını,
Güç de olsa sürdürecek
Bağlanmış bir kere bu toprağa…
Toprak, çorak olmasına çorak
Susuz olmasına susuz
Bağlanmış bir kere ayrılamaz
Bulutlar onu görmeden geçer
Bir gün toplanır bulutlar apansız
Bir şimşek çakar, bir, bir, bir daha
Uyanır ağacın kökleri
Derinden, derinden, çok derinden
Göklerden boşanır yağmur
Yağar bozkırın bağrına
Yağar da yağar, yağar da yağar…
Canlanır ağacın kökleri
Binlerce filiz verir
Filizler boy verir, boy verir
Şenlenir bozkır yeniden
Ağaçlar yeşerir, bozkır yeşerir,
Yeşerir, yeşerir, yeşerir…
(Meyveli Ağacın Öyküsü, Ahmet Tufan Şentürk, kısaltılmıştır)
Biz İşçi Öz-Eğitim Gruplarından bu yana mücadele örgütümüzün saflarında yer alan işçileriz. Yaşamımızın 17 yılını mücadele arkadaşlarımızla omuz omuza geçirmiş olmaktan mutluluk ve onur duyuyoruz. Bizim de pek çok arkadaşımız gibi insanlaşma mücadelesiyle tanışınca hayatımız değişti. İş-ev çemberini kırdık, bireyselliğimizden sıyrılarak meselelere toplumsal bakmaya başladık. Yeteneklerimizi keşfettik. Gerçek dostluğu, mücadele ruhunu, dayanışmayı öğrendik. Sınıfımızı tanıdık, o zamandan bu yana bizi bölmek için yaratılan tüm suni ayrımlara, kutuplaştırma politikalarına birlikte göğüs gerdik, karşı durduk. İşçi sınıfının fertleri olarak onurlu, bilinçli, dolu dolu 17 yıl yaşamışız UİD-DER sayesinde, daha ne olsun! Elbette bize verilen emeği boşa çıkarmamak için, sömürüsüz dünya mücadelesini büyütmek için biz de emek verdik, vermeye de devam ediyoruz.
Keşke çok daha önce tanışsaydık. Gençliğimizde fikir danışacak, bize yol gösterecek kimse yoktu. El yordamıyla atıldık hayata. Mücadele örgütümüz elimizden tuttuğunda artık birer yetişkindik. Yine de çok şey öğrendik burada ve öğrenmeye devam ediyoruz. Bu yüzden UİD-DER’li çocukların, gençlerin çok şanslı olduğunu düşünüyoruz. Onlar hayatı ve mücadeleyi UİD-DER’de öğreniyorlar. İşte bu gençler mücadele bayrağını yere düşürmeyecek, geleceğe taşıyacaklar. Sınıfımız adına diyoruz ki; çok yaşa UİD-DER! Sınıfsız, sömürüsüz bir dünyanın kapılarını açana kadar UİD-DER yürüsün, mücadele büyüsün!
Sancaktepe’den bir grup işçi
Her birimiz farklı zamanlarda UİD-DER’le yolu kesişen işçileriz. Topluma dayatılan “işçiler sanat yapamaz” zihniyetini mücadelenin o muazzam dönüştürücü etkisiyle yerle bir edip, yeteneklerimizi keşfediyor, mücadeleye müzikle de katkı sunmaya çalışıyoruz. Sınıfımızın mücadele ezgileri ile kendi tarihimizi yeniden öğreniyor, yeni kuşaklara bu tarihi ezgilerle, müziğin coşkulu tınılarıyla aktarmaya çabalıyoruz. Güzel bir dünya hayalini müziğimizde yaşatıyoruz. UİD-DER’in gelenekten geleceğe yürüyüşü bütün potansiyelleri içinde barındırarak her alanda üretkenliği olanaklı kılıyor. İşte biz genç işçilerin bu pınardan besleniyor olması bizi gururlandırıyor, mücadelemizde her birimize umut oluyor. 15. mücadele yılı kavgayı bugüne ve yarına taşıyacak olana kutlu olsun!
İstanbul Avrupa Yakasından UİD-DER Müzik Topluluğundan işçiler
Özgürlük için hayatı kucaklamak
UİD-DER’in 2009 1 Mayıs şenliği