Buradasınız
Kalk pencereye gel
13 Haziran 2021 - 18:30
Bizler UİD-DER’le yeni tanışan genç kadın işçileriz. UİD-DER işçilere hakkını aramayı öğretiyor. UİD-DER’li arkadaşlarla tanıştıktan sonra çok şey öğrenmeye başladık. Arkadaşlarla buluştukça, sohbet ettikçe hayata daha farklı bakmaya başladık. Basit bir örnek; işe girerken bir sürü evrakı hiç düşünmeden imzalamak zorunda kalıyoruz. Ama şimdi bu çok yanlış geliyor. İnsanın haklarını bilmesi güzel bir şey, artık daha cesaretli hissediyoruz kendimizi. Daha önce hak nedir bilmezdik. Var olan hakkımızı kullanabilir miyiz diye hiç düşünmezdik. “Ne yapabiliriz ki, olana çare yok” derdik. Artık haksızlığın, adaletsizliğin olduğu bir dünyada yaşadığımızın farkındayız ve sorunlarımızı nasıl çözeriz diye birlikte kafa yoruyoruz. Yapabileceğimiz çok şey olduğunu fark ettik. Kendi yaşamımızda da uygulamaya başladık. Dayanışma ve insanlar arasındaki güven önemli. UİD-DER’li arkadaşlarla tanıştıktan sonra yalnız olmadığımızı hissettik. İyi ki tanışmışız, çok mutlu olduk. UİD-DER’in 15. yılı kutlu olsun! Birlikte nice mücadele dolu yıllara!
Birlik beraberliğe
Çoğalıp çoğaltmaya
Öğrenip öğretmeye
Selam olsun onurlu mücadelemize!
Tuzla’dan bir grup genç kadın işçi
1 Mayıs 2012, UİD-DER Şişhane’den Taksim’e doğru yürüyor. Fotoğrafa bakınca 1 Mayıs’ta yankılanan UİD-DER’li işçilerin gürül gürül seslerini duyuyoruz adeta… Bugün pandemi bahanesiyle sadece bedenlerimiz değil seslerimiz, haklı taleplerimiz de evlere hapsedilmeye çalışılıyor. Ancak fabrikalarda, işyerlerinde, emekçi mahallelerinde, UİD-DER’li işçilerin bulundukları ve ulaştıkları her alanda sessizlik yırtılıyor. Seslerimiz yalnız değil. Seslerimiz düşlerimiz ortak, haydi sen de sesini özgürlük şarkılarımıza kat.
Çeneni avuçlarının içine alıp,
duvara dalıp
kalma!
Çeneni avuçlarının içine alma!
Kalk!
Pencereye gel!
Bak!
Dışarda gece bir cenup denizi gibi güzel,
çarpıyor pencerene dalgaları.
Gel!
Dinle havaları:
havalar seslerin yoludur,
havalar seslerle doludur:
toprağın, suyun, yıldızların
ve bizim seslerimizle...
Pencereye gel!
Havaları dinle bir:
Sesimiz yanındadır,
sesimiz seninledir...
(Nâzım Hikmet)
2000’li yıllarda ben 400 kişinin çalıştığı bir tekstil fabrikasında çalışıyordum. Küçüklüğümden bu yana hep haksızlığa karşı çıkmıştım. İşyerinde birçok sorunumuz vardı. İtirazlarım vardı ama konuşacak birkaç kişiden başka kimseyi de bulamıyordum. Bir gün işyerinden bir arkadaşım dostça yaklaşıp bu sorunları tek başımıza çözemeyeceğimizi, birlik olmamız gerektiğini ve bunun gökten zembille inmeyeceğini anlatıp beni İşçi Öz Eğitim Gruplarının bir etkinliğine davet etmişti. Ben bahaneler uydurup gitmemiştim. Ancak iş arkadaşım dostluğunu hiç bırakmadı. Kendimi ne zaman kötü hissetsem, ne zaman çıkmaza girsem hep yanı başımdaydı. İşçi Öz Eğitim Gruplarının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü etkinliğine beni davet etmeyip benim samimi olduğum bir başka arkadaşımı davet etmişti. Samimi olduğum arkadaşım ise bana “birlikte gidelim” demişti. 8 Mart etkinliğine iki arkadaş beraber gittik. Daha önce beni davet eden arkadaşım benim etkinliğe geldiğimi görünce, çok şaşırmış ve sevinmişti. Etkinliği izledikten sonra uzun uzadıya sohbet etmiştik. Çok etkilenmiştim, adeta büyülenmiştim. Özellikle de erkek arkadaşların kadınların ezildiğini söylemesinden ve çok özenli davranmasından etkilenmiştim. Hayatımda hep içime attığım ya da itiraz edip ama anlamlı cevaplar üretemediğim her şeyin yanıtını alıyordum. UİD-DER’in kuruluşunda ben de vardım bu nedenle. İyi ki varsın, iyi ki işçi sınıfının bağrında doğdun UİD-DER. Mücadele örgütümüzün 15. kuruluş yılı kutlu olsun, nice mücadele dolu yıllara. UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
Gebze’den kadın bir petrokimya işçisi
Evvelin evveli vardır
Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor