May Day in Turkey: Working Class is again out Filling the Streets
The working class in Turkey is again on the streets on May Day after 2 years of break. With the call of unions and democratic mass organizations, in tens of cities and towns up and down the country, workers, women and youth expressed their anger at capitalist exploitation, policies of impoverishment, joblessness, and the repressive and tyrannical regime. Hundreds of thousands of workers across the country attended the rallies which were marked by anger at the government.
Tens of thousands shouted out at Maltepe: Enough is enough with this order!
In Istanbul, where the heart of the working class in Turkey beats, the venue for May Day rally was the Maltepe Square. Organized by workers’ unions and professionals’ unions such as DİSK, KESK, TTB and TMMOB, with the main slogan “Enough is Enough, We’ll Change it together,” the rally was participated by tens of thousands of workers and toilers. Featuring demands at the rally were: resumption of price hikes, increase in wages, end to work accidents, transfer of public sources pumped out to government circles to workers and toilers, end to pillage of nature, replacement of the government whichhas brought the country to the brink of abyss!
UID-DER: Enthusiasm, Hope, Determination in May Day Square
UID-DER had the main slogans in the run-up to May Day: No to Joblessness, Poverty, Exploitation, and Imperialist Wars! Hail to the World Working Class! And it joined the May Day rally in Maltepe Square with its impressive column. At the gathering point, before the march, UID-DER carried out its own program. With its organized, vigorous, disciplined column, and determined and internationalist slogans bringing out burning questions and demands of workers, it caught attention. It became a tribune for every section of workers: workers from all kinds of industries, unionized/non-unionized, unemployed, women, youth, pensioners, workers who are denied timely retirement, migrant workers etc.
To emphasize the international nature of the struggle of the working class, UID-DER contingent carried placards in Kurdish, Farsi, Arabic, English, Spanish, French and German.
The program started with greeting of the participants: “Welcome to the working class’ march of unity, welcome to hope, passion and brotherhood! May Day is the day of international unity, struggle and solidarity of the working class, happy May Day!”
Against oppression, tyranny, plundering of labour and nature!
A minute of silence was held for all class brothers/sisters we lost on previous May Days and other struggles in the fight for classless society waged by the working class: “Their struggle is ours. And our struggle will continue until exploitation ends, classes disappear, and the earth becomes the heaven for workers and peoples of the world!”
The trampling of economic, social and democratic rights of the working class was protested in speeches: “We say NO to one man regime and strangling of justice! We say NO to oppression and tyranny! We say NO to this order which puts security chains on sunflower oil and locks baby food in groceries! We say NO to hijacking of our future and exploitation! We say NO to bread lines, high cost of life, melting down of our wages, high utility bills! We say NO to joblessness, impoverishment policies, retirement in graveyard and miserable plight of pensioners! We say NO to plunder of nature, rentier economy, plunder, corruption!”
Enthusiasm of working women and youth
The working class youth and working women were called to unite in the ranks of the working class and come to the fore in this struggle. Calls from UID-DER podium were met by enthusiastic slogans and applaud. The enthusiasm of woman workers and the youth was impressive. The children of UID-DER workers were also a special point of attention with their contingent and placards they carried wit their tiny hands, reflecting their demands. Passers-by applauded the children saying “this is the future of the working class.” UID-DER’s music band (UMUT) carried the enthusiasm to climax with their songs and marches.
A tradition in the making: marching the way back
UID-DER contingent left the square without compromising its discipline and enthusiasm. During the return, enthusiasm was kept high, befitting the powerfully burning May Day torch, slogans were shouted, marches were sung. To salute the memory of those who lost their lives on May Day 1977, the song Şişli Square was sung in unison. Workers in UID-DER column stated that they were proud to keep the 136-years-old torch of May Day high and that they were determined to fight. They also said they would not yield to repression and tyranny, and that they would mount the unity, solidarity and organized struggle of the working class.
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...