Buradasınız
Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
28 Şubat 2024 - 16:30
Ukrayna Savaşının başlamasının üzerinden tam 2 yıl geçti. Kentlerin yıkılmasına, yüz binlerin yaşamdan koparılmasına, milyonlarca emekçinin göç yollarına sürüklenmesine neden olan bu savaş dünya işçi ve emekçilerini acıya boğuyor. Sadece Ukrayna’da değil, Afganistan’dan Suriye’ye, Libya’dan Yemen’e, Ortadoğu’dan Asya Pasifik’e kadar savaş ateşi harlanarak yayılmaya devam ediyor. Savaş ateşinin kuşattığı Gazze’ye yönelik saldırılar beşinci ayını doldurmak üzereyken 30 binin üzerinde Filistinli hayatını kaybetti. Savaşın ilk gününden bu yana dünyanın dört bir yanında Filistin halkıyla uluslararası dayanışma gösterileri devam ediyor. Filistin halkıyla omuz omuza veren dünyanın işçi ve emekçileri emperyalist savaşlara karşı mücadele bayrağını yükseltiyor.
SI Cobas’tan seferberlik çağrısı
Geçtiğimiz haftalarda İtalya’dan taşımacılık işçilerinin sendikası SI Cobas, Ukrayna’daki savaşın ikinci yıldönümü olan 24 Şubatta uluslararası seferberlik çağrısında bulundu. İtalya, Japonya, Arjantin, Yunanistan, ABD gibi ülkelerden çeşitli sendikalar ve siyasi partiler SI Cobas’ın çağrısını karşılıksız bırakmadılar. Etkinlikler, protesto gösterileri ve eylemlerle karşılık verdiler. Türkiye’de de UİD-DER, bu seferberliğe “Ukrayna’dan Filistin’e Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye” şiarıyla yaptığı çalışmalarla katıldı. Bir hafta boyunca fabrikalarda, işyerlerinde, sendikalarda konuyu gündeme taşıdı. İşyeri toplantılarıyla işçileri emperyalist savaşa karşı mücadeleye çağırdı. SI Cobas’ın anlamlı çağrısını emekçi kadınların da gündemine taşıdı.
İtalya’da on binler “Savaşa Karşı Genel Grev” dedi
Ukrayna Savaşının ikinci yıldönümünde İtalya’da SI Cobas emperyalist savaşlara ve Gazze’deki soykırıma karşı, Filistin halkıyla dayanışma amacıyla ulusal çapta genel grev ilan etti. 23 Şubat Cuma günü başlayan genel grev 24 Şubat Cumartesi günü Milano’da düzenlenen gösteriyle devam etti. Eylem, SI Cobas sendikasının örgütlülüğünün güçlü olduğu lojistik sektörü ve dağıtım depolarının yanı sıra İtalya genelinde birçok işyerinden ve farklı sektörlerden işçilerin, lise ve üniversite öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşti.
Gazze’deki savaşa ve soykırıma karşı ilan edilen ulusal genel grev 22 Şubatı 23 Şubata bağlayan gecenin ilk saatlerinde başladı. İtalya’nın büyük şehirlerinde İsrail devletiyle silah ticaretini sürdüren, savaşın suç ortağı olan büyük şirket ve kurumlar boykot edildi, yürüyüşler ve protestolar düzenlendi. Cenova’da İsrail’e ait Zim gemisinin limana yanaşması protestocular tarafından engellendi. Napoli’de devlete bağlı olan bir silah fabrikası, Modena’da Netanyahu hükümetiyle yakın ilişkileriyle bilinen Mühendislik Fakültesi, İsrail ordusunu destekleyen çok uluslu bir şirket olan Carrefour’un Torino’daki deposu grev ve gösterilerle protesto edildi.
Genel grevin en etkili olduğu lojistik depolarında ve diğer birçok sektörde işçiler iş durdururken çeşitli okul ve üniversitelerde bazı bölümler kapatılarak işçilerin grevine destek verildi. Yapılan grevler İtalya’nın geneline hâkim olurken Pisa’da ve Floransa’da grevci işçiler ve öğrenciler polis baskısıyla karşı karşıya kaldı. 24 Şubatta ise Milano’da emperyalist savaşlara ve kapitalist düzenin savaş ekonomisine karşı Filistin halkıyla dayanışma gösterisi düzenlendi. Yaklaşık 50 bin kişinin katıldığı gösterilerde savaş çığırtkanlarına karşı öfke haykırıldı, emperyalist savaşın bir an önce son bulması talepleri yükseldi.
Doro-Çiba “Savaşı Durdurun” eylemleriyle ses verdi
Japonya’da ise Japonya Demiryolu İşçileri Sendikası Doro-Çiba’nın öncülüğünde 24 Şubat günü “Ukrayna’daki savaşı derhal durdurun!”, “Gazze’deki soykırımı durdurun!” şiarıyla kitlesel yürüyüş ve eylemler gerçekleştirildi. Shinjuku kentinde yapılan yürüyüş sırasında “Gazze’ye saldırma!”, “NATO ve Putin, Ukrayna’daki Savaşı Durdur”, “Çin’e karşı ABD-Japon saldırgan savaşına asla izin vermeyin!” yazılı dövizler taşındı, savaş trampetlerle ve sloganlarla protesto edildi. Eyleme başta demiryolu işçileri sendikası Doro-Çiba üyeleri olmak üzere çeşitli kentlerden ve sendikalardan işçiler, akademisyenler, aktivistler katıldı.
Eylemde yapılan konuşmalarda emperyalist devletlerin kapitalist rejimin ömrünü uzatmak için savaşı devam ettirdikleri, bu nedenle Ortadoğu’da ve Ukrayna’da savaşın sürdüğü ifade edildi. Japonya’da Fumiyo Kişhida hükümetinin kendi ömrünü uzatmak için işçilerin kanını feda etmeye niyetli olduğu, bu nedenle Ukrayna Savaşından yararlanmaya çalıştığı belirtildi. Şubat ayının başında ABD ve Japonya ortaklığında yapılan savaş tatbikatında Çin’in hedef gösterilmesine, Okinawa’daki askeri üssün yenilenme çalışmalarının devam etmesine ve Ukrayna ile yapılan yeniden yapılanma anlaşması kapsamında Japon işçilerinin zorla çalışmaya gönderilmesine tepki gösterilen açıklamalarda olası bir Japonya-Çin savaşına Japon emekçilerin izin vermeyeceği ifade edildi.
Konuşmalarda Japonya’nın Ukrayna ile yapacağı yeniden yapılanma anlaşmasının emperyalist savaşa destek vermek anlamına geldiği, işçilerin bu tuzağa düşmemeleri gerektiği vurgusu yapıldı. Ülkedeki siyasi partilerin savaş suçuna ortak oldukları belirtilirken “Biz liderlerin sebep olduğu bir savaşla mücadele ediyoruz. Savaştığımız düşman kendi ülkemizin içindedir. Dünya işçileri olarak savaşı durdurabilecek bir güce sahibiz” denildi. Savaşı durdurmak için dünyanın her yerindeki sendikaların tek vücut olarak mücadele etmesi gerektiğinin ifade edildiği konuşmalarda “Ukrayna’ya silah göndermeyin, İsrail ordusuna destek vermeyin!” sloganları atıldı.
UİD-DER dünyadan yükselen “Savaşa Hayır” sesine güç kattı
İşçi sınıfının saflarında enternasyonalizm bayrağını yükselten, dünya işçilerinin dayanışmasını ve birliğini güçlendirmek için mücadele yürüten UİD-DER, SI Cobas’ın çağrısına metalden petrokimyaya, gıdadan taşımacılığa, belediyeden sağlığa kadar çok çeşitli sektörlerde ve pek çok işyerinde, temsilciliklerinde toplantılar, etkinlikler düzenleyerek, emperyalist savaşa karşı eylem haftası organize ederek yanıt verdi. Fabrikalarda, işyerlerinde bir araya gelen işçiler emperyalist savaşa tepkilerini dile getirdiler. “Yaşasın İşçilerin Birliği, Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganını yükselterek “Emperyalist Savaşlara Hayır!” dediler. Emperyalist savaşın ancak işçilerin uluslararası birlik ve dayanışmasının güçlenmesiyle, yükselen mücadelesiyle durdurulabileceğini belirttiler. Emekçi kadınlar ve gençler mahallelerde, UİD-DER temsilciliklerinde bir araya gelerek dünya meydanlarında yükselen sese ortak oldular: “Savaş da istemiyoruz düşmanlık da!” diye haykırdılar.
Eylem haftasının sonunda 25 Şubatta gerçekleştirilen “Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye” başlıklı kitlesel etkinlikte emperyalist savaşa karşı işçi sınıfının uluslararası mücadelesinin güçlendirilmesi gerektiği vurgusu yinelendi. Çeşitli işkollarından sendika yöneticilerinin, işyeri temsilcilerinin, pek çok sektörden işçilerin, kadınların, gençlerin katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte İtalya’daki SI-Cobas üyesi taşımacılık işçilerine, Japonya’daki Doro-Çiba üyesi demiryolu işçilerine ve dünyanın dört bir yanında “emperyalist savaşa hayır” diye haykıran emekçilere dayanışma selamları iletildi.
Kapitalist güçlerin sermayenin çıkarları doğrultusunda kamplaşarak emekçileri boğazladığı ve yalanlarıyla işçi ve emekçileri kendi kamplarına çekmeye çalıştığı ifade edilen sunumda, işçilerin kampının barışı gerçekten isteyen ve bunun için örgütlenmesi gereken işçi sınıfının kampı olduğu vurgulandı. Bugün tüm dünyada egemenlerin baskı ve karartmalarına, yalanlarına ve düşmanlaştırma politikalarına rağmen barış isteyen, savaşa karşı çıkan yüz binlerin insanlığın umudunu temsil ettiği dile getirildi. UİD-DER Müzik Topluluğu UMUT mücadele ezgilerini seslendirdi, barışın, eşitliğin ve kardeşliğin olduğu sınıfsız bir dünya özlemini dile getiren şiirler okundu.
Dünya işçi sınıfının emperyalist savaşa karşı yükselen öfkesini, barış ve kardeşlik için mücadelesini ortaya koyan görüntülerin izlendiği etkinlikte, bu sistemi yıkacak tek gücün işçi sınıfı olduğu vurgulandı. “Ayağa kalkarak ‘artık yeter’ diyen işçi sınıfı eninde sonunda bu zulüm düzenini yıkacak ve yepyeni bir dünya kurarak insanlığı hak ettiği özgürlüğüne kavuşturacak. Kapitalizmin çanına ot tıkayacağımız güne dek biz birliğimizi örgütlemeye, işçi sınıfı saflarında sabırla, azimle ter akıtmaya devam edeceğiz” denildi. Etkinlik “Kapitalist Sistemi Yıkacağız, Sınıfsız Bir Dünya Kuracağız!” sloganıyla son buldu.
Kavel Destanı ve Grev Hakkı
Mücadelemizin Sembolü 8 Mart