“UİD-DER’li Ol, Evde de UİD-DER’le Kal”
İzmir’den emekli bir işçi

Mücadele örgütümüz UİD-DER’le tanışmış her birimiz Dünya İşçilerinin Jones Ana’sının mücadele serüveninde her daim ve her yerde yanı başımızda bizimle birlikte yürüdüğünü hissederiz. Şapkası başında, koltuğunun altında eliyle sıkıca tuttuğu bir dosya ve en içten ana sevgisiyle bakar gözleri hepimize. Sömürücü düzenin efendilerine karşı ise öfkeyle, kinle ve nefretle bakmış ve ömür boyunca sömürücülere karşı mücadele vermişti Jones Anamız. Ve dünya işçi sınıfının Jones Anası, işçi sınıfının tüm çocuklarını kendi çocukları olarak sevmiştir, mücadelemizde ölümsüzleşenlerden biri olarak yaşayacaktır. Jones Ana o günden beri nice işçi analarına da ilham olmuştur dünyanın dört bir yanında.
UİD-DER adıyla sanıyla işçi sınıfının uluslararası mücadele örgütü olduğu için, tarih sahnesine çıktığı günden beri işçi sınıfının mirasını dünden bugüne, bugünden yarınlara taşımak yolunda mücadele ediyor. UİD-DER saflarına katılan her işçi kardeşimiz mücadele örgütümüzü ikinci evi olarak görüyor. Kendisinin yanı sıra ailesini, yan yana çalıştığı sınıf kardeşlerini de UİD-DER ile tanıştırıyor. Bugüne değin UİD-DER ile bir biçimde tanışan her sınıf kardeşimizden, neredeyse birbirine çok benzeyen “UİD-DER ile tanıştım. Hayata bakışım kökünden değişti. Kendime ve işçi arkadaşlarıma karşı bakışım değişti. Örgütlü olunca ne kadar güçlü olduğumun farkına vardım” gibi bir dolu sözler duymuşuzdur.
Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında sayısız işçi anaları var. Bu mücadeleci işçi analarının kimisi önce kendisi mücadele ile tanışmış ve çocuklarını da örgütlü mücadele içerisinde büyütmüşlerdir. Bazen de örgütlü mücadele ile tanışan işçi çocukları analarını, babalarını mücadelenin içine katmışlardır. Mücadele içerisindeki işçi analarının her birinin tıpkı Jones Ana gibi, öyle sözde değil, özde bütün işçi çocuklarının anası olduklarına her birimiz tanık olmuşuzdur.
UİD-DER çatısı altında işçi sınıfının geçmiş mücadele deneyimlerini gelecek işçi kuşaklarına taşımak için çok önemli çalışmalar yapılıyor. Geçmiş işçi kuşaklarının zaferlerinden olduğu gibi yenilgilerinden de dersler çıkarmamız gerektiği hafızalarımıza işleniyor.
Bu mektubun başlığındaki ifadelerin sahibi UİD-DER’li işçi analarından biri olan Ayşe abladır ve sohbet ettiğimiz sırada küçük çocuklara nasıl analık ettiği dikkatimi çekti. Söz alıp konuşmaya başladığında, “UİD-DER’li ol, evde de UİD-DER’le kal” demişti. UİD-DER’in kendisi için ne kadar önemli olduğu, mücadele içerisinde ne denli mutlu ve umutlu olduğu sözlerine yansıdığı gibi, tavır ve davranışlarından da belli oluyordu. Bir işçi ve UİD-DER’li işçilerin anası olan Ayşe ablayı, UİD-DER’deki çoğu işçi kardeşimiz tanıyordur. Ben de UİD-DER kortejlerinden hatırlıyorum. Arkadaşlardan birisi “Ayşe abla her zaman o ana uyan çok önemli bir söz buluyor” demişti.
Ormanını, dağını, deresini yok edenlere karşı gün yüzü görmemiş sözleri Karadenizli kadınlardan duyduk. Aynı şekilde başka ifadeleri de Muğla’daki kadınlardan duyduk. Her iki yerde işçi ve emekçiler bir araya gelerek güçlü olduklarını dile getirmişlerdi. Ve hiç tanımadıkları işçi ve emekçileri kendilerine destek vermeye çağırıyorlardı. Aynı şekilde İstanbul Güngören Tozkoparan mahallesindeki yoksul emekçilerden biri “kader gayrete âşıktır” sözleriyle haksızlıklara karşı birlik olup mücadele etmek gerektiğinin önemini vurgulamıştır. UİD-DER’li Ayşeler, Haticeler, Hasanlar ise örgütlü olmanın ne denli önemli olduğunu, kendi hayatlarında yaşadıkları değişimin mutluluğunu yansıtıyorlar. Jones Ana eşini ve çok sevdiği çocuklarını yitirmişti. Ama hayata küsüp bir kenara çekilmemişti. Ömrünün sonuna dek bu her yanından irin ve pislik akan sömürü düzenine karşı işçi sınıfının mücadelesine güç ve güven vermişti. Bizler de henüz temas edip mücadelemize ortak etmediğimiz sınıf kardeşlerimizin de bizler gibi geleceğe umutla bakmaları için ellerinden tutup çürümüş ve çürütücü düzenin pisliğinden kurtarmalıyız.
Son Eklenenler
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...