Buradasınız
Yıl 1970, İşçi Ayaklanıyor
12 Haziran 2021 - 19:45
15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişinin yıldönümünde açılışını yapan UİD-DER, hem gelenekten geleceğe vurgusu yapıyor hem de bu büyük işçi direnişinin gösterdiği yoldan yürünmesi gerektiğini dile getiriyordu. 15-16 Haziran 1970’te, iki uzun gün boyunca Türkiye işçilerin eylemiyle çalkalandı. Sanayinin kalbi olan İstanbul ve Kocaeli’de 150 bin işçi üretimi durdurup kent meydanlarına aktı. Yolları kapatan işçiler tankların üzerinden atlıyor, asker ve polis barikatlarını aşıp geçiyorlardı.
İşçileri birleştiren ve haklarını geliştiren DİSK’in her geçen gün büyümesi sermaye sınıfını, o dönemin hükümetini ve işbirlikçi sendikacılığı savunan Türk-İş bürokratlarını korkutuyordu. O dönem iktidarda olan Adalet Partisi, DİSK’i yok etmek ve işçi sınıfının sendikal birliğini ezmek için Meclise bir yasa tasarısı sunmuştu. İşçiler öfkeliydiler ve sendikalarını ezdirmemeye kararlıydılar. DİSK’in direnme kararı dilden dile, fabrikadan fabrikaya, mahalleden mahalleye yayıldı. 15 Haziran sabahı yüzlerce fabrikada üretim durdu. Yıl 1970, İşçi Ayaklanıyor şarkısını dinlerken görüntüler bizi o anlara götürüyor.
Okulu yeni bitirmiş ve işe başlamıştım. Haksızlıklara, sömürüye karşı mücadele konusunda bir şeyler yapılması gerektiğine inanan ancak ne yapacağını bilmeyen genç bir işçiydim. Şanslıyım ki bu süreçte İşçi Öz-Eğitim Gruplarıyla tanıştım. İşçi Öz-Eğitim Grupları benim için tam anlamıyla bir okuldu. Bu süreçte bir taraftan geçmişte yaşanan deneyimleri, işçi sınıfının tarihini öğrenirken diğer taraftan da grev ve direniş ziyaretleri ile mücadeleyi deneyimleyerek öğreniyordum. Bu anlamlı ve sabırlı çalışma gittikçe büyümeye ve işçilerin içinde kök salmaya başladı ve sonuçta UİD-DER’in kurulmasıyla sonuçlandı. UİD-DER’in kuruluşuna katılmanın ve sömürüden kurtulma mücadelesini ilmek ilmek örmenin onurunu ve gurunu yaşıyorum. UİD-DER’in 15. yılında yeni bir dünya kurma mücadelesinin bayrağını taşımaya devam ediyoruz. Yaşasın UİD-DER! Yaşasın Onurlu Mücadelemiz!
İstanbul/Avcılar’dan bir işçi
Biz liseli gençler, UİD-DER sayesinde çok şey öğreniyoruz. İlgi duyduğumuz müzik, şiir, tiyatro gibi alanlarda kendimizi geliştiriyoruz. Hayatımıza yeni ufuklar açıyoruz. Mücadeleye atılarak insanları ve hayatı tanımaya başlıyoruz. Biz gençlere söz hakkı tanımayan bu sisteme rağmen, UİD-DER’de kendimizi var ediyoruz. Çünkü burada haksızlıklara boğun eğmemeyi öğreniyor, bir şeylerin değişmesi için birleşiyoruz. Susmuyoruz, yalnız ve çaresiz olmadığımızı anlıyoruz. Ortak acılarımızın, sorunlarımızın olduğunu fark ederek sistemin bize dayattığı bireyselliği aşıyoruz. Bireyselliği aşıp örgütlendikçe kendimize güveniyoruz. Bizim gibi gençleri özgüvensiz hale getiren de intihara sürükleyen de bu sistemin kendisi. İşte bu yüzden UİD-DER’e çok ihtiyacımız var. Değişmek ve değiştirmek için! 15. yılında UİD-DER’de olduğumuz için çok şanslıyız ve mutluyuz. Yaşasın UİD-DER!
İstanbul’dan liseli gençler
Bir yolumuz var yürünecek
Geleneği olmayanın geleceği olmaz!