Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Kadıköy’de Şenlik Düzenledi

Şenlik halkların kardeşliği mücadelesinde hayatını kaybedenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku bileşen temsilcilerinin sahnede yer alması ve kitleleri selamlamasıyla devam etti. Ardından yapılan konuşmalarda, seçim sonuçları değerlendirildi, yapılacak olan anayasa için talepler dile getirildi. BDP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Cesîm Soylu “Biz bu seçimlere umutla girdik. Bugüne kadar zorlu bir mücadeleyi hep birlikte başarıyla verdik. Seçim çalışmalarımız engellenmeye çalışıldı, ancak bizler kararlı duruşumuzla bunların üstesinden geldik. Barış istemeyenler seçim ertesinde de blok çalışmalarına katılan arkadaşlarımıza saldırdılar, tutukladılar. Biz bu tutumu kınıyoruz” dedi.
Daha sonra İstanbul 1. Bölgeden milletvekili seçilen Sebahat Tuncel kitleyi selamladı ve seçim sonuçlarını değerlendiren bir konuşma yaptı. Tuncel, seçim sonrası yapılan saldırıları kınayarak, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın aklını başına almasını ve savaş politikalarına son vermesini istedi. Seçim sonuçları için de şöyle bir değerlendirme yaptı: “Bu seçimlerin iki sonucu bulunuyor: Birincisi Kürt halkı iradesini ortaya koymuştur. ‘Biz bu ülkede yaşamak istiyoruz ve kendi kendimizi yönetmek istiyoruz’ demiştir. İkincisi ise, Türkiye halkları barıştan yana tavır koymuştur. Türk egemenlerin ortaya koyduğu milliyetçi politikaları reddettiğini göstermiştir. ‘Ya siz çözersiniz ya da biz çözüm getiririz’ demiştir. Halkın iradesi dikkate alınmalıdır.”Sosyal Demokrasinin tüm dünyada işçilere ve halklara bir çözüm olması gerektiğine vurgu yapan Tuncel, “ekonomik bir yaşam, demokratik bir toplum ve kadın hakları için sosyal demokrasinin kendisini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor” dedi. Aynı zamanda kendisini sosyal demokrat olarak tanıtan ana muhalefet partisi CHP’ye seslenerek, “şimdi CHP’de lider değişikliği olacakmış, o tartışılıyormuş. Lideri değil zihniyeti değiştirin” dedi. İktidar partisi AKP’ye de seslenerek “Boşuna sevinme. Senin karşında güçlü bir muhalefet yoktu. Bu seçimin önüne YSK barajı koydun, %10 barajını koydun, para barajını koydun ama emekçiler bu barajların hepsini aştı da geldi. Senin karşında şimdi gerçek bir ana muhalefet var. Gerçek bir sosyalist muhalefet var. AKP’nin sonunu Blok getirecek. Biz kendimize güveniyoruz. Anti demokratik uygulamalara rağmen, baskılara rağmen biz bu başarıyı gerçekleştirdik. Çünkü biz bu gücü Kürt halkının mücadelesinden, 15-16 Haziran işçi direnişini gerçekleştiren mücadeleci işçilerden, 1 Mayıs mücadelesini veren işçilerden alıyoruz. Artık bütün ötekiler birleşmiştir. Bu yüzden kendimize güveniyoruz” dedi.
Aynı zamanda, “tutuklu bulunan milletvekilleri cezaevinden çıkartılmazsa biz de meclise gitmeyiz” diyen Tuncel, kendisini de cezaevinden halkın çıkarttığını söyleyerek daha önce uygulanan prosedür neyse seçilen milletvekillerine de aynı prosedürün uygulanması gerektiğini söyledi. Milletvekili seçilen Hatip Dicle’nin de sadece bir milletvekili olmadığını, daha önce milletvekili seçilmiş olmasına rağmen 10 yıl önce meclisten yaka paça çıkartıldığını ve şimdi yeniden halkın iradesiyle seçilmiş bir milletvekili olduğunu hatırlattı. “Bizi kapıdan kovanlara karşı, biz yeniden mücadele ederek bacadan girmeyi başarmışızdır. Kürt halkı yeniden Ankara’nın kapısını çalmıştır. Bu işi Ankara’dan çözün demiştir. Bu yaklaşım iyi görülmelidir. Askeri siyasi operasyonlara devam ederse, seçilmiş milletvekilleri çıkartılmazsa, barış süreci kesilirse bu savaş devam eder. Erdoğan, Davutoğlu’nu Suriye’ye barış görüşmeleri için göndermiştir. Ama kendi ülkesindeki ateşi söndürmek için ne yapmıştır? Bunun için de Suriye, bir bakanını buraya mı göndersin? Obama barış için Hillary’i mi buraya göndersin?” sorularını AKP’ye yöneltti.Gündeme oturacak olan Anayasa yapım sürecinin de önemine değinen Sebahat Tuncel, “Anayasayı kimin yaptığı önemlidir. Anayasanın nasıl yapılacağı önümüzdeki dönem barışın gelişmesi, halkların kardeşliği, emeğin özgürleşmesi, kadınların özgürlüğü açısından önemlidir. Bir kez daha bu halkı oyalamayın. Bu halkı anayasal zeminin dışına itmeyin. Bu yüzden bu halkı göz ardı etmeyin. Bir daha savaş olmasın istiyorsanız, Kürt halkının iradesini, işçilerin iradesini dikkate alın” dedi.
Sebahat Tuncel’in konuşmasının ardından derneğimiz UİD-DER’in, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğuna gönderdiği mesaj okundu: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği olarak, Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğunun tüm bileşenlerini, tüm işçi ve emekçi kardeşlerimizi, kardeş Kürt halkını selamlamak istiyoruz. Yürütülen özverili çalışmalar meyvesini vermiş ve bloğumuz meclise 36 milletvekili sokarak son derece başarılı bir sonuç elde etmiştir. Bu sonuç, sürekli olarak işçilerin ve emekçilerin haklarını gaspetmeye çalışan, Kürt halkının en temel demokratik taleplerini bile görmezden gelen tüm düzen güçlerine verilmiş bir cevaptır.
Ancak Kürt ve Türk işçi ve emekçilerine yönelik baskılar, inkârcı politikalar devam ediyor. O nedenle önümüzdeki süreçte Türk ve Kürt işçi ve emekçilerinin ortak mücadelesini yükseltme ihtiyacı yakıcı bir önem taşıyor. Ortak çalışmalarımızla ve oylarımızla meclise gönderdiğimiz Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu vekillerinin bu mücadele anlayışıyla taleplerimizi meclise taşıyacağına ve emekçi kitlelerin sorunlarına sahip çıkacaklarına inanıyor ve her birini kutluyor, başarılar diliyoruz. YAŞASIN İŞÇİ ENTERNASYONALİZMİ! YAŞASIN TÜRK VE KÜRT İŞÇİLERİNİN BİRLİĞİ!” Mesajın okunmasının ardından “Yaşasın Halkların Kardeşliği!” sloganı yükseltildi.
Ardından İstanbul 3. bölgeden milletvekili seçilen Levent Tüzel sözü aldı. Öncelikle herkesi selamlayan Tüzel, tüm emek verenlerin başarısını kutladı. Barış ve demokrasi, özgürlük ve kardeşlik mücadelesinde hayatını kaybedenleri saygı ve sevgiyle selamlayarak, “Bir kez daha söz veriyoruz. Hâlâ bu ülkede gençler katledilirken, hiçbir Türk ve Kürt anamızın, işçi kardeşimizin artık gözyaşı dökmesini istemiyoruz. Meclisteki varlığımız bunun içindir. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu olarak işçilerin, emekçilerin, aydınlarımızın desteği ve dayanışmasıyla Türk ve Kürt halkların temsilcileri olarak, işçilerin temsilcileri olarak mecliste yer alacağız” dedi. Tüzel, “Türkiye işçi sınıfına ve Türkiye emekçilerine yapılmış en kıymetli çağrıdır bu sonuç. İnanıyorum ki İstanbul halkı bu çağrıya cevap verecek. Her türlü politik dalavereye karşı sizler kendi vekillerinizi seçtiniz” diye konuştu. Tüzel, “Blok, Türkiye halklarının temsilcisi olacak. Halkımızın güvenini kazanmak için çalışacağız. Mücadelemizde başarılar diliyorum. Ya Özgürlük, Ya Barış Ya Birlik!” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
İstanbul 2. bölgeden milletvekili seçilen Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakır cezaevinde tutuklu bulunan Diyarbakır bağımsız milletvekili Mehmet Hatip Dicle’yi ziyaret ettiği için şenliğe katılamadı. Ancak, BDP Eş Başkan Yardımcısı Osman Ergin, Sırrı Süreyya Önder’in gönderdiği mesajı okudu: “Bundan 41 yıl önce yaşanan emekçi serhildanını, işçi serhildanını saygıyla, hürmetle selamladığımı önünde saygıyla eğildiğimi belirtmek isterim. Değerli halkımız, sayın vekillerimiz uzun uzadıya süreci, bundan sonra ne yapılması gerektiğini aktardılar. İstanbul halkına, il ve ilçe örgütlerinde, gece gündüz demeden çalışan herkese teşekkür ediyorum. Türk, Kürt Süryani, Alevi, işçi emekçi tüm halklara, yüreği, gönlü emekten özgürlükten kardeşlikten ve barıştan yana atan herkese teşekkür eder, saygılar sunarım. Asıl birlikteliğimize bugünden, 15 Hazirandan itibaren başladık, kazanacağız! An Azadi, An Azadi!”
Agire Jiyan Grubu ve Rojda söyledikleri Kürtçe türkülerle ve marşlarla kitleyi coşturdu. Hep birlikte çekilen halayla şenlik son buldu.
Kabahat Bizim!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...