Hayaller ve Hayatlar
Ankara’dan işsiz bir işçi

Her üniversite mezunu gibi benim de hayalim, okulu bitirir bitirmez kendi alanımda iş bulmaktı. Ama okul bitince bu hayalim, hayatın gerçeklikleri karşısında tuzla buz oldu. Her iş başvurusuna gittiğimde yeni bir hayal kırıklığı yaşadım. İş başvurularına gittiğimde ilk olarak daha önceki deneyimlerim soruluyordu. Her ne hikmetse hiç kimse henüz mezun olduğumu dikkate almıyordu! Böyle olunca iş bulma süreci oldukça zahmetli ve can sıkıcı hale geldi.
Yıllar boyu okuyoruz, onca masraf yapıyoruz, hayallerle, umutlarla okulu bitiriyoruz. En sonunda vardığımız yer, işsizlik denizinin tam ortası oluyor. Bununla birlikte yıllarca maddi-manevi pek çok sıkıntıya katlanarak bizleri okutan ailelerimiz de büyük hayal kırıklığına uğruyor. “Çocuğum okusun, iyi bir işi olsun, bizi de bu yoksulluk batağından kurtarsın” beklentisi suya düşüyor.
Uzunca bir süre kendi alanımda iş bulamadım. Bu nedenle inşaat, otel, cafe gibi sektörlerde çalışmaya başladım. Fakat ailem bu durumu kabullenemiyordu. Çünkü onlara göre benim sadece kendi alanımda çalışmam gerekiyordu. Fakat benim gibi binlerce işsiz üniversite mezunu olduğunu bilmiyorlardı. Ailem ve çevremdekiler, işsiz olmamı benden kaynaklı bir sorun olarak görüyorlardı. Tabii ki böyle düşünmeleri onların suçu değil. Kapitalist sömürü düzeni, sürekli onlara bu düşünceyi aşılıyor. Egemenler televizyondan tutun da kitaplara kadar her şeyi gerçeklerin üstünü örtmek için kullanıyorlar. Ama insan iş hayatına atılınca gerçeklerin böyle olmadığını görmeye başlıyor. İşsizlik sorununun gerçek nedeni, köhnemiş kapitalist sistemdir. İşsizlik bu sistemde kaçınılmazdır. Çünkü patronlar işçileri daha çok sömürmek için işsizlere ihtiyaç duyar. En ağır koşullarda çalıştırılan işçiler işsiz kalma korkusuyla bu koşullara katlanmak zorunda bırakılırlar. İşçiler yaşadıkları haksızlıklara boyun eğiyorlar. Milyonlarca işçi düşük ücretlerle, uzun çalışma saatleriyle, güvencesiz koşullarda çalıştırılıyor. Böylece işçiler patronlar için muazzam bir kâr kaynağı oluyorlar.
DİSK-AR’ın verilerine göre işsizlik oranı %20’lere ulaşmış durumda. Bu oranın içinde üniversite mezunu işsizlik oranı ise %13,9. Yani 982 bin genç ellerinde diplomalarıyla iş arıyorlar. Kısacası her 5 gençten biri işsiz. Bu sistemin bize reva gördüğü hayat bu; hayallerle hayatlar arasındaki karanlık uçurum. Bu tablo karşısında ümitsizliğe, karamsarlığa düşmemeliyiz. Bu sistemin saldırıları karşısında dik durabilmeliyiz. Bunun için azimle, sabırla ve kararlılıkla çalışarak mücadele bayrağını yükseltmeliyiz.
Şaşırma Mücadele Et
Doğru Tarz Kazandırır
Son Eklenenler
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...