Doğru Tarz Kazandırır
Esenyurt’tan bir tekstil işçisi

Biz işçilerin işyerlerindeki haksızlıklara ve kuralsız çalıştırmaya karşı koyabilmemiz için örgütlü olmamız gerekiyor. Bunun en temel aracı ise sendikalı olmak. Bugün biz işçilerin anayasal ve yasal hakkı olan sendikal örgütlenme çalışmasını bile açıktan yürütemiyoruz. Geçmişten günümüze işçiler pek çok işyerinde sendikal faaliyet yürütmüş ve yürütüyorlar. Bir kısmı başarıya ulaşmış bir kısmı ise doğru tarzda çalışma yürütemedikleri için başarılı olamamış. Aslında geçmişten günümüze işçi sınıfının başarı ve yenilgileri biz işçilere büyük deneyimler bırakmıştır. Yeter ki biz bu deneyimlerden faydalanmasını bilelim.
Günümüzde de patronların sömürü çarklarını yavaşlatmanın ve kırmanın en büyük araçlarından biri sendikalardır. Geçmişten ders çıkarmayan veya bu deneyimleri yaşamış işçilerle bağ kuramayan, aceleci davranan işçilerin başarıya ulaşması da zordur. Bugün bunun bir örneği de bizim işyerinde yaşanıyor, yaklaşık bir yılı aşkındır bir sendikal çalışma yürütülüyor.
Yeni bir işçi olmama rağmen daha birkaç hafta geçmeden kendi gözlemlerimle bu çalışmadan haberdar oldum. Yeni olmama rağmen benim bu kadar kısa sürede anladığım sendikal çalışmayı patronun duymaması mümkün mü? Zaten kısa bir süre sonra anladım ki patron da haberdarmış. Sadece bu çalışmanın başını kimlerin çektiğini anlamak için bekliyormuş. Ve öyle de oldu, ilk etapta 5 arkadaşı işten çıkardı. Bunun üzerine bir de toplantı yaparak şunları söyledi: “Duydum ki sizlerin arasında 5 kişinin dışında 80-100 kişinin işten çıkarılacağı konuşuluyormuş. Yok öyle bir şey, ama çalışmak isteyen çalışır istemeyen çıkar. Ben kimseyi çıkarmıyorum. Biz bir aileyiz ben hepinizi ayrı ayrı çok seviyorum.”
Bu kadar zayıf bir çalışma karşısında bile etekleri tutuşan patronun bir de doğru tarzda ve özenli bir örgütlenme karşısında ne hale düşeceğini siz düşünün. Patronlar biz işçilerin bir araya gelip örgütlendiğimizde neler yapabileceğimizi çok iyi biliyor ve ona göre konuşuyorlar. Çünkü patronlar kendi sınıflarının çıkarlarına uygun davranmayı, kendilerinin ve biz işçilerin tarihini emin olun bizden daha iyi biliyorlar. İşçiler örgütlenip kendilerini bir sınıf olarak ortaya koydukları dönemlerde yeni haklar kazanmış hatta patronların düzenlerini yıkmışlar. Gelin birlik olup kendi tarihimizi öğrenelim, o tarihe sahip çıkıp örgütlenelim.
ÖRGÜTLÜYSEK HERŞEYİZ ÖRGÜTSÜZSEK HİÇ BİRŞEY!
Hayaller ve Hayatlar
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...