Kıdem Tazminatının Gaspına Hayır!
Gebze’den bir grup işçi
Patronlar sınıfı biz işçilerin elindeki kazanımları birer birer almak istiyor. Sıra kıdem tazminatına geldi. “Ulusal İstihdam Stratejisi” adı altında birçok hakkımızla birlikte kıdem tazminatı da elimizden alınmak isteniyor. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, AKP öncülüğünde gerçekleşen bu saldırılara tepkimizi göstermek amacıyla bir imza kampanyası başlattık. “Kıdem Tazminatının Gaspına Hayır” kampanyası çerçevesinde bir işçi kenti olan Gebze’de stant açtık. Çok olumlu tepkilerle karşılaştık. Bu tepkilerin bir kısmını sizinle paylaşmak istiyoruz.
Standımızı Pazar günü öğle saatlerinde açtık. Bu nedenle çok sayıda işçi ile sohbet etme şansımız oldu. Gebze bir işçi kenti olduğu için birçoklarının konu hakkında bilgisi vardı. Ama yeterince değil. Kampanyamıza katılan bir grup genç, konu hakkında bizden bilgi alıp imza attıktan sonra, standımızdan uzaklaştılar ve bir süre sonra yanlarında başka arkadaşlarıyla geri döndüler. Arkadaşlarına da kıdem tazminatının başına gelecekleri anlatmamızı istediler ve onların da imza atmasını sağladılar.
İmza atan işçiler tepkilerini yüksek sesle dile getiriyordu. “Kıdem tazminatı bizim hakkımızdır. El koymalarına izin mi verelim? Tabii ki imza atmalıyız” diyorlardı. Öğrenciler ise gelip kıdem tazminatının ne demek olduğunu sordular. Bizler de “işçiler emekli olduğunda veya işten atıldığında tazminat olarak belli bir para alırlar. O paralarla da ya borçlar kapanır ya da yeni bir iş buluncaya kadar geçinilir. Bazen mümkünse ev, araba alınır. İşte, patronlar o paralara el koymak istiyorlar. Bizler de buna karşı bir mücadele örgütlemeye çalışıyoruz. İmza kampanyamız da bunun bir parçası” diye anlattık. Kıdem tazminatının önemini kavrayınca bu saldırıya çok sinirlendiler ve patronlarla hükümete küfrederek kampanyamıza destek verdiler.
Çeşitli sendikalardan işçilerle de sohbet etme şansımız oldu ve onlardan çok düşündürücü tepkiler aldık. Kampanyamıza destek veren birçok sendikalı işçi, kıdem tazminatının gasp edileceğinden haberdar olmadıklarını söylediler. Bağlı oldukları sendikaların kendilerine bu konuda bilgi vermediğini, televizyonda duydukları dışında hiçbir şey bilmediklerini söylediler. Konuya dair hazırladığımız bildirilerden aldılar. Ertesi gün sendika temsilcilerine bunu soracaklarını ve eğitim isteyeceklerini söylediler. Sendikalar işçileri bilgilendirmekle kalmayıp bu saldırıya karşı eylemler örgütlemeliyken ne yazık ki hiçbir şey yapmıyorlar. “Mücadeleci” geçinen sendikalara bağlı işçiler bile işçi sınıfına yapılan saldırının boyutlarını UİD-DER’den öğreniyorlar.
Kampanyamızın ilk gününde yaşadıklarımız, aldığımız yoğun destek, karşılaştığımız ilgi, işçilerin bu saldırı paketine karşı ne kadar çok tepkili olduklarını kanıtlıyor. İşçilerin bu tepkisini örgütlemesi gereken sendikalar ise, kıdem tazminatının gasp edilmesine karşı sessiz kalıyor. Bizler kampanyamıza devam edecek ve ulaşabildiğimiz kadar çok işçiye ve işçi ailesine ulaşmaya çalışacağız. Sizler de kampanyamıza destek verin, sesimizi herkese duyuralım!
Son Eklenenler
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...