Kuşakların Sorunu: Gelir Eşitsizliği ve İşsizlik
İstanbul’dan bir grup öğrenci
Köhneleşen, çürüyen kapitalist sistem her yaş grubundan insanı çaresizlik içinde bırakıyor. Ne yazık ki bizler genç yaşlarımızda gelecek kaygısı, gelir eşitsizliği ve işsizlik sorunlarıyla yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Kendileri bolluk içinde yaşayan egemenler, bizlere yoksulluğu, savaşları, baskıları layık görüyorlar! İnsanları yoksulluğa, depresyona ve sonucunda belki de intiharlara sürükleyen bu düzeni alternatifsiz kabul etmemiz, boyun eğmemiz bekleniyor.
Bugün işsizlik ve gelir kaygısı tek bir kuşağın değil birden çok kuşağın ortak sorunu haline geldi. Deloitte'un yaptığı bir araştırmada Y ve Z kuşaklarının gelecek kaygısı ve işsizlik sorunu hakkındaki düşünceleri dikkat çekici verilerle ortaya koyuluyor. Buna göre, Türkiye’de Y kuşağının yüzde 51’i ve Z kuşağının yüzde 65’i kendini stresli hissediyor. Bu kitlenin yüzde 60’ı ise ekonomik yetersizlikten dolayı endişe duyuyor. Üniversite sıralarından geçen ya da çalışma yaşamına erken yaşta adım atan gençler, işsizlik ve sosyal hayatlarının olmaması sebebiyle depresyona sürükleniyorlar. Kapitalist sistem bireyi toplumdan uzaklaştırıyor, yalnızlaştırıp sorunlarıyla boğuşurken yitip gitmesine neden oluyor.
Y kuşağının yüzde 83’ü ve Z kuşağının yüzde 76’sı Türkiye’de gelir eşitsizliği olduğunu düşünüyor. Artık işçi kuşakları kendi gerçeklerinin farkına varıyorlar. Ankette aynı zamanda katılımcıların çevre ve iklim konularındaki düşünceleri de değerlendiriliyor. Katılımcılar, özellikle pandemiden sonra çevre ve iklim konularında ciddi adımlar atılması gerektiğini düşünüyor. Yaşanan doğal felaketlerle birlikte özellikle gençlerde gelecek kaygısı giderek artıyor.
Teknoloji ilerliyor, çağ değişiyor. Fakat her şey patronlar sınıfı için gelişiyor. Yokluğa mahkûm edilen işçiler ise işsizlikle, baskılarla, geleceksizlikle boğuşuyor. Çalıştığımız işyerlerinde, okuduğumuz okullarda emeğimizin karşılığını almak bu sistemde mümkün değil, biliyoruz. Biz gençler, daha üniversiteden mezun olmadan işsizlik kaygısı çekmek istemiyoruz. Günümüzün en büyük problemlerinden biri olan eşitsizliğin bitmesini istiyoruz. İstenilebilecek en güzel şeyi, dünya nimetlerini kardeşçe paylaşmayı ve özgürce yaşamayı istiyoruz.
Bizler haklarımızı savunmayı, bu çürümüş sisteme karşı mücadelemizi büyütmeyi UİD-DER ile öğreniyoruz. Geleceğe dair umutlarımızı işçi sınıfının dayanışmasıyla taze tutuyoruz. İşte bu nedenle yaşadığı koşullardan hoşnut olmayan gençlere sesleniyoruz: Geleceğimizi patronlar sınıfının insafına terk etmeyelim. Ne güzel söylemiş işçi sınıfının şairi Nâzım Hikmet, “Yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim…”
Örgütlülük mü, Örgütsüzlük mü?
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...