Milyonların İçinde Yalnız Değilsin!
İstanbul’dan bir işçi

“İnsanların korktuğunu, olanlara ses çıkarmadığını düşünüyordum. Hiç bu kadar kalabalık olmayı beklemiyordum. İyi ki 1 Mayıs’a katıldım. Ses çıkaran, ‘bu düzen böyle gitmemeli’ diyen insanların var olduğunu gördüm.” Bu sözler birkaç hafta önce Maltepe Meydanında kutlanan 1 Mayıs’a katılan genç bir işçiye ait. Bir metal işçisi ise 1 Mayıs alanında hiç ummadığı halde komşusunu ve iş arkadaşlarını gördüğünü, çok şaşırdığını, çok sevindiğini anlatıyordu. “Yan yana yaşarken, yan yana çalışırken birbirimizi bilmiyormuşuz, burada karşılaşınca hiç de sandığımız kadar yalnız olmadığımızı anladık, çok mutlu olduk” diyordu.
1 Mayıs’ta yüz binlerce işçinin, emekçinin, gencin toplandığı o meydanda ortak duygu buydu. Birlik duygusu, hep beraber “bu düzen böyle gitmemeli” diyebilmenin verdiği güven ve cesaret meydandaki her bir insanın yüreğini kaplamıştı. Sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin dört bir yanında, dünyanın dört bucağında 1 Mayıs meydanlarını dolduran işçiler böyle hissediyordu. Çünkü çalışan, her şeyi üreten, ezilen, sömürülen işçi sınıfı olarak ne yazık ki birlik ve beraberlik içinde değiliz. Örgütlü değiliz, dağınık haldeyiz, ne kadar büyük ve güçlü bir sınıf olduğumuzun farkında değiliz. İşte bu nedenle meydanları doldurduğumuzda, İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta gücümüzü gördüğümüzde aslında birlik olmaya ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu daha iyi anlıyoruz.
Bir düşünelim, diyelim ki fabrikada çalışan bir işçiyiz. Diyelim ki ayakkabı üretiyoruz. O ayakkabının metali hangi madenlerden çıktı da geldi, nerelerde işlendi? Derisi nasıl temizlendi, nasıl tabaklandı, nasıl boyandı? Kauçuğu için kaç işçi çalıştı? Bağcıklarını kim dokudu, kim ördü, kim boyadı? Sayası nasıl dikildi, topuğu nasıl çakıldı, boyası hangi koşullarda üretildi? O ayakkabıları vitrinlere kim taşıdı? Durup bir düşünsek o ayakkabılar için başka başka ülkelerin işçilerinin el birliği içinde nasıl çalıştığını görürüz. İşte işçiler üretmek için böylesine büyük bir birlik oluştururlar. Sömürücü sermaye sınıfı karşısında da aynı birliği göstermeye ihtiyacımız var.
İşyerimizde bir haksızlığa uğradığımız zaman buna karşı tek başımıza hiçbir şey yapamayacağımızı düşünürüz. “İşyerinde birlik yok ki, birlik olsak böyle olmazdı” deriz. Sessiz kalırız, boyun eğeriz. Her şeyin daha da kötüye gittiğine şahit oluruz. Birbirimize güvenmeyi öğrendiğimizde, dayanışma içinde olabildiğimizde ise sorunların üstesinden gelmeyi, haksızlıkları engellemeyi başarabildiğimizi görürüz. Bu durum yeni mücadeleler için bize moral ve güç verir. İşte sermaye sınıfının istemediği de budur. Bu nedenle bizi birbirimize düşürmeye, aramızda güvensizlik oluşturmaya, dayanışmamızı soldurmaya çalışırlar. Böylelikle bizi kolayca korkutabilir, kandırabilir, diledikleri şartlarda çalıştırabilirler. Biz işçiler için en büyük tehlike birlik ve dayanışmadan uzaklaşmamızdır.
İşte bu nedenle sömürücülerin yalanlarına kanmamalı, fabrikadaki, işyerindeki işçi arkadaşımızla el birliği halinde üretim yaptığımızı, aynı şekilde sömürüldüğümüzü unutmamalıyız. Birbirimizi tanımayı, birbirimize güvenmeyi, birbirimize destek olmayı, haksızlıklara karşı birbirimizin yanında durmayı öğrenmeliyiz. Yanı başımızda yaşayan komşumuzun bir başka işyerinde aynı durumda olduğunu unutmamalıyız. Birbirimize uzak ve yabancı olmamızı isteyenlere inat evlerimizin, yüreklerimizin kapılarını birbirimize açmalıyız. Sorunlarımızın çözümü için birlikte kafa yormayı, ders çıkarmayı, başarılarımızı paylaşmayı ihmal etmemeliyiz. Etrafımızdaki işçi kardeşlerimizin kendilerini yalnız hissetmesine izin vermemeli, onlara gerçekleri gösterebilmeliyiz. Birbirimizden habersiz olmamalı, meydanlara birlikte gitmeli, gücümüzü dosta da düşmana da göstermeliyiz.
Bunları yapabilmek sömürücülerin bizi inandırmak istedikleri kadar zor değil, imkânsız hiç değil! Tıpkı UİD-DER Müzik Topluluğunun 1 Mayıs meydanında seslendirdiği o coşku dolu ezgilerde dile getirildiği gibi:
Tek başına ne yaparım diye düşünme
Milyonların içinde yalnız değilsin
Âdem Babalardan Biri!
1 Mayıs Umuttur, Gelecektir!
Son Eklenenler
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 23 Temmuzda üniversite hastaneleri önünde basın açıklamaları yaparak TİS taleplerini açıkladı.
- Biz bir grup genç olarak UİD-DER’li abilerimizle birlikte, mücadeleye yıllarca katkı sunan, tecrübe sahibi bir büyüğümüzü Çatalca’daki evinde ziyaret ettik.
- İşçi sınıfının uluslararası marşı Enternasyonal 137 yıldır her dilde söyleniyor, işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesinin en güzel sembollerinden biri olmaya devam ediyor. Sınıfımızın mücadele geleneğinden doğan bu marşın nasıl ortaya...
- Sağlık Bakanlığı’nın son düzenlemeleriyle birlikte Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) büyük bir çöküşe sürükleniyor. Halk sağlığını korumakla görevli ASM’ler, sağlık hizmeti sunulan yerler olmaktan çıkarılıp, sağlık emekçilerini cezalandıran, halkı...
- Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi, DİSK’in kurucusu ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 45. yılında Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...