SGBP’den İş Durdurma Eylemi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Mecliste görüşülen Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Tasarısına karşı, Sendikal Güç Birliği Platformu’nun eylemleri sürüyor. 16 Ekimde TÜMTİS, Deri-İş, Hava-İş, Belediye-İş, Kristal-İş, Petrol-İş, Tek Gıda-İş, Tez Koop-İş sendikalarının örgütlü olduğu birçok fabrikada, Meclis’te görüşülen yasaya karşı 1 saatlik iş durdurma eylemi yapıldı.
Aynı gün İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 6 ilde eş zamanlı oturma eylemi yapıldı. SGBP bileşeni sendikalar ve üyeleri, İstanbul’da Galatasaray Lisesi önünde toplanarak Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtiler. Eyleme, direnişlerini sürdüren Hava-İş üyesi THY işçileri, TÜMTİS üyesi DHL işçileri ve Enerji-Sen üyesi BEDAŞ işçileri de katıldı. Eyleme Halkların Demokratik Kongresi de (HDK) destek verdi. Kitle, yürüyüş esnasında sloganlarla hükümeti protesto etti: “Birleşen İşçiler Asla Yenilmez”, “Yaşasın İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği”, “İşçi Düşmanı Hükümet İstifa”, “Hükümet Yasanı Al Başına Çal”, “Yasakçı Yasa İstemiyoruz”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız!”
Taksim Meydanı’na gelindiğinde oturma eylemine geçildi. Basın açıklamasını yapmak üzere sözü SGBP Dönem Sözcüsü TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk aldı. Öztürk, işçileri ve basını selamladıktan sonra şöyle konuştu: “Türkiye Büyük Millet Meclisi, çalışma yaşamını ve sendikal hayatı ciddi biçimde değiştirecek bir yasa tasarısını görüşüyor. Aylardır toplu sözleşme hakkımızı, bu yasayı bahane ederek gasp eden, yetki işlemlerini dondurup işçileri sözleşmesiz bırakan iktidar, şimdi büyük bir hızla, işveren örgütlerinin dikte ettiği maddeleri Meclis’ten geçirmek için yoğun mesai yapıyor. Bu yasa ile bütün sendikal güvenceler elimizden alınıyor, barajlarla sendikalar bitiriliyor, grev yasakları devam ettiriliyor. Bu yasa açıkça bir sendikasızlaştırma yasasıdır. Bu nedenle kabul etmemiz mümkün değildir. ‘İleri demokrasinin’ gazıyla, copuyla, susturulmak istensek de, demokratik haklarımızı kullanmamız, bu sendikasızlaştırma yasasına karşı mücadelemiz engellenemez. Unutulmamalıdır ki kapalı kapılar ardında işçilerin iradesini hiçe sayarak kişisel pazarlıklarla protokol imzalayan, gazete ilanlarıyla suç ortaklığını gizlemeye çalışan Türk-İş ve Hak-İş yöneticileri de bu işçi düşmanı yasanın işbirlikçileridir.”
Öztürk’ün konuşmasının ardından oturma eylemi devam etti. Alkışlar ve ıslıklarla işçilerin örgütlülüğüne saldıran hükümet protesto edildi. Yaklaşık 4 saat süren oturma eyleminin ardından Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin bir konuşma yaptı. Ayçin, “Türk-İş’in hükümetle yapmış olduğu protokolü şiddetle ve öfkeyle reddediyoruz. İşçi sınıfı bu ihaneti reddediyor. Buradan hükümete sesleniyoruz: Siz Türkiye işçi sınıfının sesini Türk-İş’ten ibaret sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Bizler bu yasa geri çekilinceye kadar mücadele edeceğiz!” dedi. İşçiler; “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!” sloganlarıyla eylemi bitirdiler.
Son Eklenenler
- Manisa Akhisar Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan ABP fabrikasında ve İzmir Çiğli Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan KLAS Isıtma Soğutma Klima Sistemleri (KLS Klima) fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenen işçiler, patronun...
- Kocaeli/Çayırova’da üretim yapan Novares Otomotiv’de çalışan 180 işçi, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 25 Haziranda greve çıktı. Petrol-İş Sendikası Gebze şubesinin örgütlü olduğu fabrikada Ocak ayında başlayan...
- Ben bir kamu kurumunun çözüm merkezinde çalışan bir kadın işçiyim. Çeşitli sorunlar dinleyip o sorunlara kurum adına çözüm bulmaya çalışıyorum. İnsanlar yeri geliyor öylesine arayıp kapatıyorlar, yeri geliyor alakasız konular için ya da çözüm...
- Güney Kore’de başkent Seul’un güneyindeki Hwaseong şehrinde bulunan bir lityum pil fabrikasında 24 Haziran sabah saatlerinde bir yangın çıktı. İlk belirlemelere göre 35 bin pilin bulunduğu bir depoda bir patlama sonucunda çıkan yangında 22 işçi...
- İktidarın öve öve bitiremediği şehir hastanelerinde işçiler düşük ücretler, kötü çalışma koşulları ve ücret gasplarıyla mücadele ediyor. 24 Haziranda İzmir Bayraklı Şehir Hastanesinde çalışan işçiler iş bırakarak düşük ücretlere ve kötü çalışma...
- Anadolu yoksullarının romancısı Yaşar Kemal, İnce Memed romanında “Konuşan insan, öyle kolay kolay dertten ölmez. Bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir” der. Bu durum sadece tek tek insanlar için değil toplumlar için de...
- Bir grup öğretmen olarak “kamuda tasarruf tedbirlerine” yani iktidarın yeni kemer sıkma politikasına dair düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Şunu baştan belirtelim: Eğitime dair sorunlar elbette kemeri sıkmadan önce de vardı ama kemer sıkma...
- 20 Haziranda Diyarbakır ve Mardin’de çıkan yangınlarda 14 kişi hayatını kaybetti, 78 kişi yaralandı. Çok sayıda hayvan ve geniş tarım alanları da yangın nedeniyle zarar gördü. Diyarbakır Veteriner Hekimler Odası 600’e yakın koyunun can verdiğini 214...
- Hatay’ın Payas ilçesinde Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda grev başladı. TİS sürecinde sendikanın yüzde 130 ücret zammı talebine karşılık işverenin...
- Çok erken kalkardı babam. Küçük bir radyosu vardı. Bizler onun uyandığını, dinlediği türkülerden anlardık. Bizler de uyanır, babamla birlikte çay içerdik. Kahvaltısını yaparken, derslerimizi sorar, mutlaka bir de hikâye anlatırdı bizlere: “Çocuklar...
- Çalışan annelerin aşırı çalışması, kötü çalışma koşulları ve fiziki yorgunluğu, bebeğin gelişimini daha anne karnındayken etkilemeye başlıyor. Doğum izinlerinin çok kısa olması işçi kadınları son ana kadar çalışmaya ve izni doğum sonrası kullanmaya...
- Tasarrufun kelime anlamını düşündüğümüzde akla ilk gelen israf etmemek oluyor. Tutumlu olmak, kaynakları akıllıca kullanmak gibi anlamları da içeriyor bu sözcük. Fakat gelin görün ki egemenlerin sözlüğünde anlamı çok başka… Onların sözlüğünde “...
- Bugün 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü. Savaşın, çatışmaların, ekolojik krizin, yoksulluğun, şiddetli gelecek kaygısının yarattığı göç ve mültecilik sorunu giderek derinleşiyor. Yüz milyonlarca emekçinin içine çekildiği bir kriz olarak yeni acılara...