“Azrail’in Nefesini Ensemizde Hissettik”
Gebze’den bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
“Azrail’in nefesini ensemizde hissettik.” Bu sözler döküm fabrikasında çalışan bir işçi arkadaşıma ait. Geçenlerde fabrikada yaşanan ve o vardiyadaki bütün işçilerin ölümüne sebep olabilecek bir kazayı anlatırken bu sözleri kulandı.
Çalıştıkları fabrikada ocağın altı delinmiş. Usta son anda gidip ocağın şalterini kapatınca bir facianın eşiğinden dönülmüş. Anlattığına göre 1500 derecede metal eriten ocak, altı delindiğinde bir bombadan farksız bir şekilde havaya uçabiliyormuş. O ocağın patlaması yanındaki diğer üç ocağın da patlamasına sebep olacağı için sadece o fabrika değil çevredeki bütün fabrikaları havaya uçuracak bir etkiye sahip olabiliyormuş. Bunları bana anlattığında olayın stresini hâlâ üstünden atabilmiş değildi.
Ben “bu nasıl oldu bir ihmal var mı sence?” diye sorduğumda, olayın ihmal yüzünden olduğunu anlattı. “Normalde bir ocağa en fazla yüz elli şarjdan sonra astar yapılması gerekiyor. Ocağın içindeki betonun yenilenmesi gerekiyor. Ama bizim fabrikada üretimin durmaması ve astar maliyetini minimuma indirmek için her ocağın astar süresi 200 şarj olarak belirlenmiş. Olayın olduğu ocak da 180. şarjındaydı. Yani olması gerektiği gibi 150’den sonra astar yapılsaydı bu olay olmayacaktı. Anlatınca hâlâ tüylerim diken diken oluyor. Düşünsene bizim vardiyadaki ve belki de çevre fabrikalardaki herkesin hayatı ustanın iki dakika erken davranması sayesinde kurtuldu.” “Şimdi nasıl yapılıyor, şarjları artık zamanında yapıyorlar mı?” dediğimde ise küfrü bastı ve şöyle dedi: “Yine 200 şarj ile devam ediyorlar, tek fark artık kontrollü bir şekilde yapılacakmış. Nasıl kontrol edeceklerse! Ocak sürekli çalışıyor. İki üç haftada bir Pazar çalışmadığında ise içinde metal olduğu için kontrol edemezsin. Ama yine aynı şekilde iki yüz şarj ile devam ediyorlar. Utanmadan bir de kurban kesiyorlar. Neymiş fabrika çok büyük bir kaza atlatmış, verilmiş sadakaları varmış, ucuz kurtulmuşuz. O zaman önlemleri alın, ne kaza olsun ne de kurban kesin!”
Arkadaşımın anlattığına göre, bu ilk değilmiş. Aynı usta daha önce de böyle bir olayla karşı karşıya kalmış. O zaman üretim müdürü gidip şalteri kapatmış ve ustaların hepsine “böyle bir şey olduğunda direk şalteri kapatın” demiş. Ustanın uyanık davranmasının sebebi de oymuş. Usta orada olmasaydı uzak bir yerde olsaydı ne olacaktı peki? Arkadaşımın sözleri özetler herhalde: “Ne olacağı var mı? Fabrikada o vardiyada bulunan ben dâhil yaklaşık 200 kişi, belki çevre fabrikalarda çalışan işçiler, yoldan geçen insanlar, köşedeki simitçi çocuk hepimiz patronun üç kuruş astar maliyetinden kaçması yüzünden pisipisine ölecektik.”
Bu olay bize patronların kâr hırsını ve işçilerin örgütsüzlüğünü gösteriyor. Patron üç kuruş daha fazla kâr edebilmek için iş güvenliği önlemlerini almıyor. 150 değil 200 şarjda astar yapıyorlar ki maliyet düşsün, ay sonunda kasaya daha fazla para girsin. Biz işçiler de örgütsüz olduğumuz için patronları iş güvenliği önlemlerini almaya zorlayamıyoruz. Hep “ben tek başına ne yapabilirim ki?” diye düşünüyoruz. Doğru tek başımıza hiçbir şey yapamayız. Ama işçi arkadaşlarımızla bir araya gelip örgütlenirsek, tek söz tek yürek olursak, ocağın 151. şarjında şunu diyebiliriz: “Ocağın astar zamanı geldi ya astarı yapın ya da biz çalışmıyoruz. Hiçbirimiz canımızı sokakta bulmadık!”
Son Eklenenler
- Soma, Ermenek, Amasra, İliç madenci katliamları, Çorlu tren katliamı, Elazığ, İzmir, 6 Şubat depremleri, orman yangınları ve sel felaketleri, Hendek havai fişek fabrikası ve Balıkesir mühimmat fabrikası patlamaları, yüzlerce iş cinayeti ve son...
- Yeni yılın ilk günlerinde MÜSİAD toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek patronlara “biz sizin daha çok para kazanmanızı istiyoruz” dedi. Patronlar tarafından alkışlanan Bakan, tam da bunu yapıyor, patronların kazanması için...
- Cep telefonu hayatımıza gireli yaklaşık 30 yıl, akıllı telefonun hayatımıza girmesi ve jet hızıyla yayılması ise 10-15 yıl oldu. Bu nedenle akıllı cep telefonumuz 1 saat kapalı kalsa kendimizi adeta nefessiz kalmış hissediyoruz.
- Ankara’dan bir grup UİD-DER’li işçi, “Küçük Kara Balık ve Samed Behrengi” adlı bir video hazırladı. Farklı sektörlerde çalışan, uzun ve yorucu iş saatlerine, vardiya engeline rağmen birlikte öğrenip birlikte üretmek için bir araya gelen işçi...
- Asgari ücrete yüzde 30, kamu emekçilerine yüzde 11,54 ve emeklilere yüzde 15,75 oranında sefalet zammı dayatılmasının ardından Antep’te bulunan tekstil patronları da ücret artışlarını sefalet düzeyinde tuttu. Şubat ayına girilmesiyle belli olan...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...