Türk Metal Çetesinin İşçileri Sattığı Belgelendi

Geçtiğimiz yıl Bursa’da metal işçilerinin yaktığı ateş fırtınaya dönüşerek Bursa, Kocaeli, Gebze, Sakarya, Ankara gibi metal fabrikalarının en yoğun bulunduğu işçi havzalarına ulaşmıştı. Fiili grev ve işyeri işgalleriyle günlerce sürdürülen ve on binlerce metal işçisinin sahiplendiği “metal fırtına”, kuşkusuz Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihine en büyük ve en kitlesel mücadelelerden biri olarak yazıldı. Metal işçilerinin bu büyük başkaldırısı, Türkiye’nin en büyük ve güçlü sendikası olmakla övünen Türk Metal’i şaşkına çevirerek işçilere ihanetini ayyuka çıkardı.
Türk Metal’den istifa ederek “metal fırtına”nın kıvılcımını çakan Renault işçileri, taleplerinin karşılanmaması üzerine günlerce fabrikalarını terk etmeyerek adeta tüm işçilere ilham vermişti. Birleşik Metal-İş sendikasında örgütlenen işçiler, asgari ücretin belirlenmesinin ardından ortaya çıkan ücret farkları ve işçi temsilcilerinin seçimi hususunda yeniden mücadeleye atıldılar. Mücadelenin yeni evresinde, Renault işçileri sistemli bir saldırıya maruz kaldılar. Bu süreçte onlarca Renault işçisi işten atıldı, arkadaşlarına sahip çıkan işçiler de polisin biber gazlı saldırısına maruz kalarak gözaltına alındılar. Fabrikada günlerce güvenlik güçlerinin nezaretinde çalışmak zorunda bırakılan Renault işçilerinin üzerindeki baskılar gün geçtikçe arttırıldı. İşten atılan işçiler işe iade davaları açarak haklarının takipçisi olmaya karar verdiler. Dava dosyalarına eklenen yeni belgeler ise, mücadeleci işçiler tarafından bilinen bir gerçeği bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Tarihi boyunca işverenlerle birlik olup işçileri satan, sefalete mahkûm eden, sırtından vuran Türk Metal’in ihanetinin delili ayyuka çıktı.
Bursa 5. İş Mahkemesi’nde görülen davaların dosyalarına eklenen, Türk Metal yöneticileri ile Renault’un İnsan Kaynakları Direktörü arasındaki yazışmalar yaşanan ihanetin belgesi niteliğinde. Yazışmalarda, Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş’ın “Bu yasadışı sürecin kısa sürede sonlandırılmaması, yasal zemin dışına çıkan kişi ve gruplara gösterilen müsamahadan kaynaklanmıştır. Toplu iş sözleşme düzeniyle bağdaşmayan taleplere açık kapı bırakılarak, bu süreç adeta beslenmiştir” ifadesi yer alıyor. Mücadeleci işçilere bir an önce müdahale edilmesi isteniyor. Ayrıca Odabaş, öncü işçilerin isimlerini de insan kaynaklarına vererek kesinlikle muhatap alınmamalarını, hiçbir faaliyete müsaade edilmemesini istiyor. Türk Metal Bursa Nilüfer Şubesi de yine insan kaynaklarına yazdığı dilekçede, işçilerin zorla Birleşik Metal-İş’e üye yapılmak istendiğini, Türk Metal’in toplantılarına katılan işçilere mobbing uygulandığı ifade etmiş. İşçilerin sendika tercihlerine saygı duymayan, istifa eden işçileri tehdit eden hatta tartaklayanlar kendileri değilmiş gibi üste çıkıyorlar. Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak ise, 30 yıldır yetkili oldukları fabrikada bugüne kadar “iş barışı”nı bozucu hiçbir eyleme başvurmadıklarını söyleyerek, nasıl da uzlaşmacı olduklarını, işçilerin haklarını önemsemediklerini, işçilerden gelen mücadele taleplerini geri çevirdiklerini ortaya koyuyordu. “Sendikamız iyi ilişkiler çerçevesinde, üretmek, kazanmak, kazandırmak hedefiyle işyerinin bugünlere gelmesinde önemli katkılar sağlanmıştır. Eylemler sürecinde de aynı duruşunu devam ettirmiş, toplu iş sözleşme düzeni dışındaki taleplere karşı tavrını net olarak ortaya koymuştur. Ancak, işyeriniz sözleşme dışı taleplere açık kapı bırakmış, yetkisiz kişilerle müzakere yürütüp süreci beslemiştir. Sendikal özgürlükler görünümü altında Birleşik Metal’in işyerinde gerçekleştirdiği eylem ve işlemlere göz yuman, hatta palazlandıran bakış açısının bir an önce gözden geçirilmesini istiyoruz” diyor.
Açık ki, Türk Metal kuruluşundan itibaren metal patronlarının bugüne gelmesinde çok büyük “başarılara” imza atmıştır. Yıllardır düşük ücretlere, ağır çalışma koşullarına mahkûm ettikleri metal işçilerinin taleplerine kulak tıkamış, üç yıllık sözleşmeyi zafer edasında işçilere sunmuştur. Bu koşullara itiraz eden işçileri, patronlarla işbirliği yaparak “işyerinin huzurunu bozmaktan” işten attırmıştır. Milliyetçilik zehrine başvurarak hakkını arayan işçileri “hain” ilan edip şiddete başvurmuştur. Yıllardır işçilerden kesilen aidatlarla oteller zinciri kurup adeta bir anonim şirkete dönüşmüştür. Bu zihniyete başkaldıran ve mücadeleye girişen işçileri, erzak yardımı, MESS eliyle verilen farklar gibi yollarla durduramayınca işverenlere başvurup işçilere müdahale edilmesini talep etmiştir. Türk Metal zihniyetinin işçilere verdiği zarar saymakla bitmez elbet. Ancak unutmayalım ki, bu sendikal anlayışı alaşağı edecek ve mücadeleci bir sendikal anlayışı yeniden inşa edecek olanlar da başta metal işçileri olmak üzere örgütlü ve sınıf bilinciyle donanmış işçilerdir.
Nasıl Başlamalı?
En Büyük Şans “Örgütlü Mücadele”
Son Eklenenler
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....