TRT’yi İzliyorum ve Hamur Gibi Yumuşuyorum!
Gebze’den bir işçi
Çalışma koşullarımız hem çok ağır hem de ücretlerimiz o kadar düşük ki geçinebilmek için her gün fazla mesaiye kalmak zorundayım. Öyle gün oluyor ki bazen 10, bazen 12, bazen de 16 saat çalışmam gerekiyor. İş çıkışı yorgun argın eve giderken yolumun üstündeki markete, manava falan uğrayıp eve biraz erzak üç beş meyve, sebze alayım diyorum. Fakat her şey olmuş ateş pahası. Tezgâhta kıpkırmızı kiraz duruyor fiyatı 18 lira, yeşil eriğin kilosu 12 lira, domates 4-5 lira. Daha kasaba uğrayıp bir parça da olsa et almam lazım. Her seferinde “aman yarabbi bunları almaya gücüm yetmez ki” diyorum içimden. Reyonun önünde öylece bakakalıyorum. Market görevlisi soruyor;
“Buyur abi, nasıl yardımcı olabilirim?”
“Hiç, fiyatlara bakıyordum” diyerek moral bozukluğuyla evin yolunu tutuyorum.
Akşam ayaklarımı uzatıp biraz haber izleyerek gündeme dair en azından birkaç şey öğrenmek istiyorum. Fakat evde yaşlılar da olduğundan genelde TRT kanalları açık oluyor. Genelde bu kanala denk geliyorum. TRT her şeyi bizim yerimize düşünüp araştırıp sunmuş oluyor. Sorgulamaya, düşünmeye de gerek yok! “Zaten işten yorgun argın ayrılıyorum, çalışmaktan anam ağlamış ne gerek var beynimi yormayayım” diyorum. TRT’deki yapımcılar, yazarlar, spikerler bizim yerimize düşünüp, analiz edip hazır olarak güncel konularda akıl verip bizi bilgilendiriyorlar. Hani bilimkurgu filmlerinde insanların beyinlerine bilgi ve yetenek yüklüyorlar ya hah işte tam da onun gibi bir şey. Parasını cebimizden, fazla mesaimizden ödediğimiz bu TRT kanallarının haber ve yorumlarında ton şöyle: “Ülkede her şey yolunda, kötü giden hiç bir şey yok. Ekonomi uçuyor, bütün ülkeler bize gıpta ediyor. Et fiyatları çok düşük. Çarşıda, pazarlarda bayram havası, millet sebzeye meyveye doyuyor. Doğamız, havamız, suyumuz süper. Birkaç tane olumsuz şey var ama büyük resmi görmemiz lazım. Bilmelisiniz ki kötü giden ne varsa onun arkasında dış mihraklar var. Her şey kontrol altında, panik yapmaya hiç gerek yok.”
İnsan bir başka dünyaya geçiyor, ohhh ne kadar rahatlatıcı değil mi? Geçim derdi, iş stresi ruhumda dayanılmaz sıkıntılara yol açıyorken iki saatlik “meditasyon” ve hooop HAMUR GİBİ yumuşuyorum. Olumsuz hiçbir şey duymuyorum, Ciddi manada insan psikolojisini dağıtıyor, bambaşka âlemlere dalıyorum. Mesela geçen gece dolar kuru 4,92 olduğunda TRT’ye baktım 4,44 gösteriyor. Güldüm, kendi kendime dedim ki TRT’den doları alsam serbest piyasaya bozdursam amma kâra geçerim.”
Evet, işçi kardeşlerim; İşin esprisini bir kenara bırakırsak bizlerin ödediği vergilerle, katkı paylarıyla gelirini sağlayan, halkın kanalı olduğunu iddia edip halka epey uzak olan bu kanalda, ben de sizler gibi hiç objektif bir programa denk gelmedim. Sabahtan akşama kadar hükümet yayın organı gibi haber yapıyor. Yazdıkları bütün haberler hep hükümeti en üste koyan, izleyicileri muhalefete düşmanlaştıran, diğer ülkeleri bize düşman olarak tanıtan, açıktan taraf bir çizgi izliyor. Olumsuzlukları sinsi manipülasyonlarla gizliyor. Diyelim ortada artık gizlenemeyecek kadar sıkıntılı bir durum söz konusuysa TRT’ye göre iktidar yine suçsuzdur, muhakkak bir günah keçisi vardır. Suçlu hep başkalarıdır. Parasını biz veriyoruz fakat başkasının çıkarına hizmet ediyor. Muhalif kesimlere neredeyse hiç söz verilmiyor. Ekonomik kriz, iş kazaları, haksızlıklar, hukuksuzluklar gibi bu hayatın çıplak gerçeklerine, bizim can yakıcı sorunlarımıza dair en ufak bir bilgi bile yok. Sanki biz bu dünyada yaşıyoruz fakat onlar başka bir gezegenin gündemini aktarıyorlar, meselelerini işliyorlar.
İşsizlik, uzun iş saatleri, yoksulluk bizim yaşadığımız sorunlar. Biz işçiler bir araya gelmedikçe, gerçekleri görmedikçe, birleşip haklarımız için mücadele etmedikçe hiçbir sorunumuz birileri tarafından çözülmeyecek.
Kadınlar 1 Mayıs’taydı!
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...