“Kriz Yok” Ama İşsizler Ordusu Büyüyor

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2018 Ekim ayını kapsayan işgücü istatistiklerine göre, işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,3 puan artışla yüzde 11,6’ya yükseldi. İşsiz sayısı ise 501 bin kişi artışla 3 milyon 788 bin kişi oldu. TÜİK istatistiklerinde tarım dışı işsizlik oranı 1,3 puan artışla yüzde 13,6’ya; 15-24 yaşları arasındaki genç nüfustaki işsizlik oranı 3 puan artışla yüzde 22,5’a yükseldi. Kadınlarda işsizlik oranı yüzde 14,7, tarım dışı işsizlik oranı ise yüzde 18,8 olarak gerçekleşti. Ne eğitimde ne istihdamda olmayan gençlerin oranı yüzde 24,7…

TÜİK’in son derece keyfi kriterlere göre açıkladığı ve gerçeği yansıtmaktan oldukça uzak işgücü istatistiklerini yayınlamasının ardından, DİSK Araştırma Dairesi de (DİSK-AR) işsizlik raporunu açıkladı. DİSK’in açıkladığı rakamlara göre işsiz oranı yüzde 18,3’e, işsiz sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre 501 bin kişi artarak 6 milyon 351 bin kişiye yükseldi.

Öte yandan DİSK-AR raporu, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Ekim ayı verilerine göre, 2018 Eylül ve Ekim aylarını karşılaştırarak aktif sigortalı sayısının 1 ay içinde 114 bin kişi azaldığına da dikkat çekiyor.

Artan işsizliğe bağlı olarak işsizlik sigortası fonuna başvuran işçilerin sayısında da önemli bir artış meydana geldi. 2017’de 1 milyon 318 bin olan başvuru sayısı 2018’de 292 bin kişi artarak 1 milyon 630 bin kişiye yükseldi. Raporda, ekonomik krizin etkisini göstermeye başladığı Ağustos 2018’den itibaren, son 4 ayda başvuru yapanların sayısının yıl boyunca başvuru yapanların yüzde 45’ini oluşturduğuna dikkat çekildi.

İşsizliğin yanı sıra yüksek enflasyona bağlı olarak artan hayat pahalılığı nedeniyle işçilerin yaşamı her geçen gün zorlaşıyor. Siyasi iktidar patronlar için kesenin ağzını açmaktan, yeni teşvikler açıklamaktan, işsizlik fonunu hizmetlerine sunmaktan geri durmuyor. İşçilere ise işsizliği, sefaleti, şiddeti reva görüyor. Sendika, tazminat, ücret, sosyal haklar gibi gasp edilen hakları için mücadele eden işçiler baskıyla sindirilmeye çalışılıyor. Her fırsatta hükümet patronlar sınıfının hükümeti olduğunu hatırlatıyor. İşçilere tek yol kalıyor: baskılara ve hak gasplarına karşı yılmadan mücadeleyi yükseltmek!