Buradasınız
Mücadele ve kardeşlik ezgileri söylüyoruz/1
31 Aralık 2020 - 19:45
Yeni yıl; yeni umutlar, yeni hedefler, yeni hayaller demektir. Ancak dünyanın tiranları, tuzu kuruları insanların umutlarını, hayallerini kursaklarında bırakıyorlar. Yaşamak güzel şey, dünyamız da yaşanacak bir dünya. Lakin iktidar sahipleri, yani sömürücü düzen sahipleri dünyamızı cehenneme çeviriyorlar. Yaşamı çekilmez kılıyorlar. Ama onlar ne yaparlarsa yapsınlar dünyayı değiştirme azmimizi kıramayacaklar. Biz yeni yılda da yine çeşitli dillerde mücadele ve kardeşlik ezgileri söyleyecek, heybemizdeki umudu büyüteceğiz.
İnsanlar hangi dili konuşursa konuşsun, duygular aynıdır. Acı, keder, sevinç, öfke ya da sevgi… Farklı dillerde farklı seslerle, o sesleri temsil eden harflerin oluşturduğu cümlelerle ifade ederiz duygu ve düşüncelerimizi ama aynı şeyi anlatırız. I love you, te quiero, انا احبك, ji te hez dikim, دوستت دارم , Σε αγαπώ, Ես սիրում եմ քեզ… Hepsi de “seni seviyorum” demek! İşçiler hakları için üretimi durdurup greve gittiklerinde aynı eylemi yaparlar. Yapılan eylemin adına, grev ya da İngilizcesiyle strike demek sonucu değiştirir mi? Sonuçta her halktan emekçiler yaşadıkları acıları, egemenlerin baskısını, zulme direnci, sömürüye karşı mücadeleyi, geleceğe dair özlemlerini şiir ve şarkılarla dile getirmiş, müziğe dökmüşlerdir.
Türküler gibi halklar da kardeştir. O halde kimdir kardeşleri düşman eden? Binlerce yıl yan yana yaşayan halkları düşman eden? Bu sorular üzerine düşünürken, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şu anlamlı şiirini de okuyalım:
Birbirimize
Kardeşim derken
Neden
Su içiyor gibiyiz?
Birbirimize
Kardeşim derken
Neden
Türkü söylüyor gibiyiz?
Birbirimize
Kardeşim derken
Neden
Doyuyor gibiyiz?
Turnam Gidersen Mardin’e… İki genç insan, iki billur ses, Suriyeli bir Ermeni Lena Chamamyan ve bu toprakların güzel seslerinden Ayfer Vardar… İki farklı insan, iki faklı dil ama aynı ezgi, aynı duygular, aynı yürek yangını, aynı özlem… Lena “Sareri Hovin Mernem” diyor, Ayfer ise “Turnam Gidersen Mardin’e”… Şimdi de bu toprakların bağrından doğan sesleri birlikte dinleyelim, birlikte söyleyelim, büyütelim kardeşlik duygumuzu kardeş türkülerimizle…
UİD-DER’li İşçilerden Yeni Yıl Mesajları
Kardeşler! Çeşitli sektörlerde çalışan, İşçi Dayanışması okuyan, işçi gazetemizin büyümesi için emek veren kardeşlerimiz! MERHABA. Ömrümüzden akıp giden koca bir yılı daha geride bırakıyoruz. Bizler Adana Organize Sanayide, metal işkolunda çalışan bir grup metal işçisiyiz.
Covid-19 bizim çalıştığımız organize sanayiye hiç uğramamış gibi çalışma saatlerimiz bu salgın döneminde kısalacağına uzadıkça uzadı. Herkese eve kapanmayı buyuranlar sıra bize geldiğinde “çalış babam çalış” diyorlar. On iki saat çalışıyoruz. Bu yoğun çalışma temposuna bir de uykusuzluk ve sağlıksız beslenme eklenince koronoya yakalanan arkadaşlarımız oldu tabii ki. Bu yıl da ekmeğimiz hiç büyümedi. Küçüldükçe küçüldü.
Eğer biz, ekmeğimizi büyütmek için uğraşmazsak, bizim tarlalarımıza bu yüzden hiç yağmur yağmayacak. Sefalet ücretlerine bir ömür mahkûm kalacağız. Sendikalı ya da sendikasız; ekmeğine sahip çıkan, bu mücadeleyi veren işçi kardeşlerimizi İşçi Dayanışması’ndan okuyor ve görüyoruz. Gururlanıyoruz. İşçi Dayanışması’nı düzenli okuyarak, takip ederek, kardeşlerimizin tecrübelerinden de öğrenerek ekmeğimizi büyütmek için bu mücadeleyi biz burada niye vermeyelim ki. Zaman her derdin ilacıdır demiş atalarımız. Yeter ki karamsarlığa düşmeyelim. Ensemizi karartmayalım.
Yeni yıl sağlık dolu, ekmeğimizi, aşımızı büyütebildiğimiz bir yıl olsun. İşçi Dayanışması gazetemizi okuyan tüm kardeşlerimizin yeni yılı kutlu olsun. 2021 yılı, işçilerin yüzlerinin güldüğü bir yıl olsun.
Adana’dan bir grup metal işçisi