Buradasınız
Gel Haberi 2020’den Verelim: Yeni Yıla Doğru Büyüyen Ayak Sesleri
2 Ocak 2021 - 21:00
Yıllar yılı molla rejiminin baskılarına, yasaklarına tanık olan İran sokakları… Ve sadece sendikal haklar için tutuklamalara, hapis cezalarına çarptırılan hatta ölüme mahkûm edilen İranlı işçiler… Unutulmasın ki haklılık duygusuyla verilen mücadele engel tanımaz. “Ekmek, İş, Özgürlük” (Nan, Kar, Azadi) şiarıyla direnmenin, sokaklarda haykırmanın gururuyla yürüyor İranlı sınıf kardeşlerimiz. Hayat öylece akıp giderken gözlerimizin önünden, alnımızda ter, ellerimizde nasırlar çoğalırken sokaklardaki ayak sesleri de çoğalıyor, çoğalacak. Fotoğraf karesinde Haft Tapes (Yedi Tepe) Şeker Kamışı Fabrikası işçilerini görüyoruz. İranlı işçiler tıpkı dünyanın diğer ülkelerindeki kardeşleri gibi coşkularıyla, alkışlarıyla grevlerini kutlayarak yürüyorlar bir haziran gününde.
Güney Afrika Birleşik Eğitim ve Sağlık İşçileri Sendikasına bağlı işçiler “Bizi öldürmeyi bırakın! Taleplerimize kulak verin” diyor iktidardakilere. “Ön saflardaki savaşçılar” diyerek sürekli boş şükranlarını sunan egemenlere karşı ısrarla taleplerini haykırıyorlar. Kadrajın en önünde elinde sendikasının flaması, yüzünde sıcak tebessümle sloganını haykırıyor işçi kadın. Sağlık işçilerinin elleri bu kez deva olmak için değil sıkılı yumruklarla hesap sormak için “buradayız” diyor. (2020 Eylül)
Fotoğraf karesinde rengârenk bir nehir gibi görüyoruz. Endonezya işçi sınıfının yarattığı bir nehir bu. 2020 yılında da meydanlardaydı Endonezyalı işçiler. İşçi sınıfının haklarına yönelik saldırılar içeren yasa paketine karşı Ekim ayında 1 milyonu aşkın işçi ve emekçi mücadeleye girişti. Koronavirüs korkutmacası bir kez daha boşa çıktı, meydanlar doldu taştı.
“Omnibus Yasasını Reddet” yazılı bir pankartın arkasında sıralanmış bu genç insanlar gelecekleri için protesto gösterilerine katılan üniversite öğrencileri. Mavi-yeşil önlükleri üzerlerinde. Saldırılar geleceğin işçileri olan bu gencecik üniversite öğrencilerini yakından ilgilendiriyor. Onlar da bunu iyi biliyor. (2020 Ekim)
Fransız sınıf kardeşlerimize bakıyoruz. 28 Kasım’da “Küresel Güvenlik Yasası”na karşı 500 bin kişiyle gerçekleşen mitingden bir an... Polis şiddetinin kameraya kaydedilmesini yasaklayan bu yasa aslında egemenlerin şiddetini görünmez kılmak için. Fransa İçişleri Bakanı “görüntülere karşı savaş” açtıklarından bahsederken işçiler “Evet, bir savaş var. Siz ve zor gücünüzle olan savaşımız” diye karşılık veriyorlar… (2020 Kasım)
Fransa’da 1905’ten 1924’te kadar Douarnenez ve Concarneau’da sardunya konserve fabrikalarında çalışan kadınlar grevler düzenlediler. Erkekler genellikle denizci olduğundan konserve fabrikalarında kadınlar çalışıyordu. Parça başı ücret alıyorlardı ve günde 18 saate varan sürelerle çalışmak zorunda kalıyorlardı. Yine de ücretleri onlara yetmiyordu. Kadın işçilerin amacı ücretlerini yükseltmek, saat başı ücret almak, daha iyi koşullarda çalışmaktı. Karınlarını doyurmak için köle gibi çalışmak, insan olduklarını unutmak istemiyorlardı. 1924’teki grev dalgası Douarnenez’de başladı ve diğer kıyı kasabalarına yayıldı. İşçiler 6 hafta süren bir grev sonucunda taleplerini elde etmeyi başardı ve kadın işçiler bir kez daha mücadelenin zafer getirdiğini göstermiş oldu. Bu zafer sonraki işçi kuşaklarına taşındı, Penn-Sardines şarkısı kadın işçilerin mücadelesini ölümsüzleştirdi.
UİD-DER’li İşçilerden Yeni Yıl Mesajları
İşçi sınıfının gençleri olarak bizler de zorlu dönemlerden geçtik, geçiyoruz. 2020 yılında pandemi döneminin başlamasıyla bizim için de birçok sorun baş gösterdi. Genç işçiler ve öğrenciler olarak özellikle bizleri yasaklarla, baskılarla sindirmeye çalışıyorlar. Fakat UİD-DER saflarında edindiğimiz mücadele bilincini hiç yitirmedik ve daima taze tuttuk. Yeni yılda da bu bilinçle mücadelemizi sürdüreceğiz. Her koşulda umudumuzu tekrar ve tekrar yenileyeceğiz. UİD-DER’li gençler olarak tüm işçi arkadaşlarımıza, abilerimize, ablalarımıza güzel bir yıl diliyoruz. Yeni yılda mücadele ile omuz omuza diyoruz.
İstanbul’dan genç işçi-öğrenciler