Buradasınız
Kâr İçin Doğayı Katledenlere Karşı Direnenler Var!
3 Ocak 2021 - 20:00
Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim
akarsuyun
meyve çağında ağacın
serpilip gelişen hayatın düşmanı
Bursa’da havlucu Receb’e
Karabük fabrikasında tesviyeci Hasan’a düşman
fakir köylü Hatçe kadına
ırgat Süleyman’a düşman
sana düşman, bana düşman, düşünen insana düşman
vatan ki bu insanların evidir, sevgilim onlar vatana düşman
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına
çürüyen diş, dökülen et
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler
ve elbette ki sevgilim elbet
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle
işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet!
Nâzım Hikmet
Bu kadınlar bir gezintide değiller! Bursa Kirazlıyayla’nın kadınları maden şirketine karşı yaşam alanlarını savunmak için yapılacak basın açıklamasına gidiyorlar tepeleri aşarak. Köy girişinde barikat kuran jandarma tarafından önleri kesildiği için tepelerden tam 14 km yol giderek varıyorlar hedeflerine. Kirazlıyayla direnişinde kadınlar en öndeler. Bu nedenle her seferinde gözaltına alınıp sindirilmeye çalışılanlar da kadınlar oluyor. Ama 14 km tepe bayır aşan bu kadınları sindirmeye kimin gücü yetebilir?
Şırnak’tan Kırklareli’ne ülkenin dört bir yanının delik deşik edilerek doğanın katledildiği, köylülerin ve doğadaki hayvanların yaşam alanlarının yok edildiği bir yıl oldu 2020… Bu katliamı, bu talanı tarif etmek gerçekten zor… Nazım Hikmet’in şiiriyle söyleyecek olursak “akarsuyun, meyve çağında ağacın, serpilip gelişen hayatın düşmanları” gerçek anlamında nefessiz bıraktılar bizi… Sadece insanların değil; börtü böceğin, kuşların, ağaçların, yılkı atlarının, dağ keçilerinin, kızıl geyiklerin kısacası tüm canlıların yaşamına dinamitle, dozerle daldılar, yıkıp geçtiler! Dereleri kuruttular, ağaçları katlettiler. Ne uğruna? Rant ve kâr uğruna! Bu talan ve katliamın sorumlusu siyasi iktidar ve sermaye sınıfıdır. Pandemi bahanesiyle getirilen sokağa çıkma yasaklarını fırsat bilen şirketler, önlerini açan iktidarın kolluk gücü desteğini yanlarına alarak doğa katliamını hızlandırdılar. Fakat sahipsiz değildi dağlar taşlar, kuşlar, ağaçlar… Yaşam alanlarının katledilmesine her seferinde karşı çıktı köylüler. Karşılarına devletin jandarması dikildi, dayak yediler, gözaltına alındılar. Ama pes etmediler! Kendilerinin ve doğanın yaşam hakkını savundular.
UİD-DER’li İşçilerden Yeni Yıl Mesajları
Hayatımızdaki bütün olumsuzluklara rağmen biz işçiler için yeni yıla girmek, ailenin, dostların bir arada olması nedeniyle mutluluk kaynağı idi. 2020’yi bitirmek ve 2021’e girmek biraz farklı oldu. Salgın gerekçesiyle getirilen yasaklar bir arada olmamızı engelledi. Senenin başlarında patlak veren Covid-19 hastalığını egemenler büyük bir fırsata dönüştürdüler. Salgını hem dünya genelinde yaşanan ekonomik krizi ve bunalımı örtbas etmek, hem de işçi sınıfının büyük bedeller ödeyerek kazandığı hakları elinden almak için kullanıyorlar. Türkiye’de ve dünya genelinde sermaye ve iktidar sahipleri kendilerine dikensiz gül bahçesi yaratmaya çalışırken biz işçi ve emekçilerin hayatı kötüye gidiyor. Bir tarafta ücretsiz izinlerle, işten atmalarla evlere gönderilen işçiler diğer tarafta balık istifi 12-14 saat çalışan işçiler. Bu tür olumsuz örnekleri çoğaltabiliriz. Kapitalizm altında biz işçilerin mutlu ve huzurlu olması mümkün değildir.
Siyasiler ve patronlar el ele verip medyayı da kullanarak kendi çıkarları için bizim algılarımızı belirlemeye çalışıyorlar. Sonuçta insan hayatını belirleyen şey örgütlü olup olmadığıdır. Bizler UİD-DER’de örgütlü işçileriz. Birbirimize güç ve azim veriyoruz. Sitemizde çıkan mektuplar, Türkiye’deki ve dünya genelinde yaşanan eylemler ve grev, direniş haberleri bize güç katıyor. UİD-DER’de yer alan yayın akışlarıysa bilincimizi tazeliyor. UİD-DER ailesine mücadele dolu bir yıl dilerim. Huzur ve mutluluk sen örgütlüysen vardır. Güzel günler mücadeleyle gelecek.
Gebze’den emekli bir işçi
Her Şeye Rağmen Direniş/2