Enerji Çağında Enerjisiz Kalan Milyonlar
Artan zamlar, yükselen enflasyon, döviz kurlarının fırlaması ücretlerin erimesine yol açtı. Temel gıda ürünlerinden akaryakıta, doğalgazdan elektriğe yapılan zamlarla birlikte geçinmek, barınmak ve ısınmak iyice zorlaştı. Hayat pahalılığı yeni yeni trajediler doğuruyor. Son aylarda elektrik ve doğalgaza art arda gelen zamlarla birlikte milyonlarca hanenin şalteri indi, insanlar soğuk ve karanlıkta yaşamaya mecbur bırakıldı. Temel bir insan hakkı olan barınmanın bir parçası olarak ısınmak, enerji kullanarak hayatını sürdürmek milyonlarca hane için imkânsız hale getirildi.
2021’de borçlarını ödeyemediği için 3 milyon 449 bin 344 abonenin elektriği kesilirken, 1 milyon 93 bin 581 abonenin ise doğalgazı kesildi. Başka bir deyişle 2021 yılı içinde her ay ortalama 378 bin aboneye enerji kesintisi uygulandı. Aileleriyle birlikte düşünüldüğünde ne kadar çok insanın elektriksiz ve doğalgazsız kaldığı açığa çıkıyor. Emekçi aileler zaten yüksek faturalardan kurtulmak için “tasarruf” etmeye çalışıyor. Elektrikle çalışan ütü, saç kurutma makinesi gibi aletleri çalıştırmıyor, doğalgazı iyice kısıyor ya da kapatıyor, battaniye altında oturarak ısınmaya çalışıyor. Fakat nafile… Büyüyen enerji şirketlerinin kârı uğruna yoksul halk mağdur ediliyor.
Yıllar yılı “toplanan vergiler yol, su, elektrik olarak size geri dönecek” propagandası yapıldı. İşçi ve emekçilerden toplanan vergiler sayesinde ülkenin dört bir yanına yol, su ve elektrik hatları döşemek mümkün oldu. Ama hem bu hizmetler giderek daha pahalı hale geldi hem de sermaye düzeninin mantığı gereği zaman içinde hepsi de tek derdi kâr elde etmek olan özel şirketlere devredildi. Hem de hepsi yandaş şirketlere yok pahasına devredildi. Bu şirketler bakım için de para almalarına rağmen hizmet kalitesini arttırmak için tek kuruş yatırım yapmazken bundan kaynaklanan enerji kayıplarının, kaçaklarının faturasını da işçi ve emekçilere kestiler, faturaları iyice kabarttılar.
Evlerde yaşanan elektrik kesintileri ve soğuk işçi ve emekçilerin hayatını daha da çekilmez kıldı. Hoşnutsuzluk ve şikâyetler artınca iktidar ve yandaş medya çözüm yerine manipülasyon atağında bulundu. “Avrupa’da en ucuz doğalgaz Türkiye’de” diye yayınlar yapıldı. Kıyaslamalar dolar üzerinden yapıldı “Karadeniz’de doğalgaz çıkartılınca enerji bağımlılığından kurtulacağız” gibi çeşitli müjdeler bir kez daha verildi. Artan tepkileri yatıştırmak için AKP iktidarı bu kez “indirim”, “ihtiyaç sahiplerine yardım” sözleri verdi. Fakat bu adım da göstermelikti. Çünkü indirim, TRT payının iptal edilmesiyle sınırlı kaldı, enerji yardımlarından faydalanmak için uygulanan kriterleri karşılamaksa neredeyse imkânsız. Bugün evinde solunum cihazına bağlananların dahi elektriği kesiliyor. Çünkü daima kâr peşinde koşan kapitalist şirketler toplumun, insanların ihtiyaçlarını umursamıyorlar. Ukrayna’daki savaş ise tüm dünyada enerji fiyatlarını arttırmanın bahanesi haline getiriliyor. Enerji çağında milyonlar enerjisiz kalıyor. Kapitalizm rekabet ve kâr odaklı üretim anlayışı savaş, şiddet, eşitsizlik nedeniyle dünya işçi ve emekçilerinin hayatını karartmaya, gündüzünü geceye çevirmeye devam ediyor.
Gerçekleri görmemiz gerekiyor. Bireysel önlemler almak, tasarrufta bulunmaya çalışmak sorunu çözmez. İktidarın yardımlarıyla, bulunduğu müjdelenen enerji yataklarıyla avunmak ve beklenti içerisine girmek de hayal kırıklığından başka bir sonuç doğurmaz. Bu haksızlığa karşı örgütlenerek mücadele etmekten başka bir çare yok. Soğuk ve karanlığa teslim olmak yerine sorunlarımızın kaynağı olan kapitalizme meydan okuyalım.
Son Eklenenler
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...