UİD-DER’s Solidarity Message to August 6 Hiroshima Grand Action Organizing Committee
Hiroshima, where the first atomic bomb dropped 78 years ago killed more than 140 thousand people and left it in ruins, has recently become the stage of the G7 summit organised by the imperialist powers. At this summit, imperialist hypocrisy and dishonesty reached its peak with the speeches of “peace” and “nuclear disarmament”.
The United States, which started the Third World War, which constitutes the strongest camp of this war, and the other Western imperialist powers allied to it, possess half of the world’s stockpiles of nuclear weapons. But as if this were not so, they have pointed their fingers at Russia, China, Iran and North Korea that form the other imperialist camp. While it is they, especially the USA, who set record after record in war expenditures every year, they said that it is Russia and China who are destroying the world peace.
The Kishida government, which plans to double its war expenditures, is also part of the imperialist Western camp. Both the attempts of the USA and its allies to accelerate their plans to encircle China and China’s militarist moves towards the Pacific have turned the Asia-Pacific region into a powder keg. Ukraine is the bloodiest front in the ongoing imperialist war of division. It is seen that the war in Ukraine, where the gates of hell have been further opened with the US decision to supply F-16 fighter jets and cluster bombs, will rapidly progress towards much more destructive phases.
While the imperialist powers set the world on fire for the sake of their own interests, it is the labourers who are burnt to a crisp in these wars. This war is not the war of the labourers who are forced to slaughter each other on the fronts, who are bombed in the war zones, who are forced to leave their homes, who lose their jobs, who are condemned to work under the most difficult conditions, whose future is stolen. This war is a bloody imperialist war of division. Therefore, it is the duty of all labourers to oppose this war from an internationalist perspective and to heighten the class struggle on this basis.
Class brothers/sisters in Japan
As workers in UID-DER we wholeheartedly salute the struggle you are waging in an internationalist perspective
Stop nuclear weapons! Stop NPPs that ravaged Fukushima!
Let’s fight together against imperialist wars!
Let’s unite under the flag of working class internationalism!
In addition, we would like to share with you Elif Çağlı’s poem Tears of Dolls, written in 1981, on the 36th anniversary of Hiroshima. The poem Tears of Dolls tells the story of Hiroshima through the eyes of a doll whose scorched hair symbolises the scorching away of life. It tells about the pain of the little children, their older sisters and brothers, who are burnt and scorched along with their beautiful black hair. And he calls out for them: “Stop the Bombs!”
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...