Japon ve Güney Koreli Emekçiler: Radyasyonlu Su Okyanusa Boşaltılmasın!

Japonya’da 2011’de yaşanan deprem ve tsunaminin ardından Fukuşima’da bulunan Dayiçi Nükleer Santrali tahrip olmuştu. Yüksek miktarda radyasyonun yayılmasıyla felaketin boyutunu daha da büyüten santralde 1,3 milyon ton radyoaktif su birikmişti. Bu suyun okyanusa boşaltılmasına karar veren Japon egemenleri, felaketi büyütmeye devam ediyorlar. Tüm dünyadan yükselen tepkilere rağmen radyasyonlu su, 24 Ağustosta okyanusa boşaltılmaya başladı.
Yıllardır kampanyalar örgütleyen, uluslararası alanda mücadeleyi büyütme çağrıları yapan Doro-Çiba sendikasına üye demiryolu işçileri başta olmak üzere mücadeleci işçiler bir kez daha alanlara çıktı. Tokyo’da bir araya gelen emekçiler Kişida hükümetini protesto etti. Zehirli suların okyanusa boşaltılmasının bir an önce durdurulmasını talep etti.
26 Ağustosta ise Güney Kore’nin başkenti Seul’da yaklaşık 50 bin emekçi bir araya gelerek bu karara karşı tepkilerini dile getirdi. Kendi ülkelerindeki egemenlere seslenen on binlerce emekçi, okyanusları zehirleyen, insan ve canlı yaşamını tehdit eden bu kararı engellemek için adım atılmasını talep etti. Seul’deki eylemin yanı sıra “Deniz Japonya’nın çöp kutusu değildir”, “Zehirli suyu salmayı bir an önce bırakın” yazılı pankartlarla Japon Büyükelçiliği önünde eylem yapmak isteyen 16 kişi gözaltına alındı.
Kapitalizm doğayı ve insan yaşamını hiçe sayıyor, felaket üstüne felaket üretiyor. Bu akıldışı sistem milyarlarca insanı açlık ve sefalete mahkûm ediyor. Kâr hırsı, emperyalist savaşlar, ekolojik kriz yaşamı ve dünyayı karanlığa boğuyor. Dünya işçi sınıfının kapitalist sistemin çarklarını kırıp bu gidişata dur demesi hayati önem taşıyor.
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/