“Sosyalleşmeye, Tatile Köpeğin de İhtiyacı Var”
İstanbul/Beylikdüzü’nden bir kadın işçi
Çalıştığım fabrikanın bahçesinde patronun iki köpeği var. Köpeklere özenle bakım yapılıyor. Geçen aylarda dişi köpek dokuz yavru dünyaya getirdi. Yavru köpekler sayesinde patron öğlen yemeğinde bize tatlı dağıttı. İşçi arkadaşlardan biri “ulan insanın köpek olası geliyor. Bu ne özen arkadaş, tabii ben de hayvanları severim ama patronlar köpeklere verdikleri değeri biz işçilere de verse ya” deyiverdi. Bu kadar yavrunun fabrikanın bahçesinde bakımı zor olduğu için patron güvendiği kişilere birer ikişer dağıttı yavruları. Verdikleri kişilerden de iyi bakıp bakmadıklarına dair ayda bir fotoğraf istedi. Sadece bir yavru annesinin yanında kaldı. Aradan 4 ay geçti yavru köpek kocaman oldu. Patron da kardeşleri gittiği için tek kalan yavrunun sosyalleşmesi için köpek oteline tatile gönderdi. Köpeklerle ilgilenen abi bize köpek oteline yerleşen yavrunun resimlerini gösterdi. “Köpeklerin de ihtiyacı var tatile, sosyalleşmeye” deyince işçi kadınlardan biri de “abi bizim de tatile, sosyalleşmeye ihtiyacımız var, köpeğin yerinde olmak isteriz” dedi ve kahkahalar patladı.
Bu aralar çok yoğun çalışıyoruz her gün fazla mesaiye kalıyoruz. İşçi arkadaşlar yeri geliyor tuvalete gidemiyor. İş başında konuşurken bir kadın arkadaş “bu ne ya, çok yoruldum, kendimi hayvan gibi hissediyorum. Hani köpeği bağlarsın ya bir yere gidemez, biz de bir yere gidemiyoruz. Ellerinden gelse nefes almayın diyecekler” dedi. Hemen yanındaki arkadaş da “öyle deme kız patron duymasın gücenir sana, köpeğini tatile gönderdi sosyalleşsin diye. Köpek deyip geçme, ben işten güçten fırsat bulamıyorum çocuklarımı alıp parka götüreyim de çocuklarım da biraz sosyalleşin” dedi. Ağlanacak halimize güldük. Patronlar işçileri üç kuruşa canı çıkıncaya kadar çalıştırıyorlar. Aldığımız ücretle ancak karnımızı doyuruyoruz. Bir insanın bu dünyada sadece karnının doyması yeterli olur mu? Yaşamak sadece nefes almak değil ki! İşçiler olarak çalışıyoruz, üretiyoruz, bütün güzelliklere emek veriyoruz. Bizler de insan gibi yaşamak, ailemizle sevdiklerimizle tatile gitmek, sosyalleşmek istiyoruz. Fakat patronların düzeni bu şekilde sürdükçe insan yerine konulmayacağız. İşçiler yaşanacak bir dünyayı ancak örgütlenip mücadele ederse kurabilir.
“Girişimci Amil Beyler” İş Başında!
Milyarlar Aç ve Yoksul!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...