Buradasınız
Milyarlar Aç ve Yoksul!
Kapitalist sömürü sistemi toplumsal eşitsizlikleri büyütmeye devam ediyor. Bir avuç sermaye sahibinin elindeki zenginlik artarken; işsizliğe, açlık ve yoksulluğa itilen nüfus büyüdükçe büyüyor. Ekonomik kriz gerekçe gösterilerek işçilerin hakları gasp ediliyor, krizin faturası işçi sınıfına kesiliyor. Tüm ülkelerde sermaye hükümetleri aynı politikayı sürdürüyor: Şirketleri kurtarmak için ekonomik önlem paketleri açıklarken, sayısı yüz milyonları bulan işsizler için çözüm üretmiyorlar. Türkiye’de olduğu gibi, temel ihtiyaç ürünlerinin fiyatları arttıkça, ücretler artan enflasyon karşısında eriyor. Yoksulların sayısı artıyor, yoksulluk derinleşiyor.
Birleşmiş Milletlerin (BM) 15 Temmuzda açıkladığı Dünya Gıda Raporunda yer alan veriler, kapitalist sömürü düzeninin yarattığı eşitsizlik uçurumunu gözler önüne seriyor. Raporda, dünyada açlık çeken insanların sayısının dünya nüfusunun yüzde 11’ine karşılık gelen 820 milyonun üzerine çıktığı ifade ediliyor. Rapora göre, gelir eşitsizliğinin arttığı ülkelerde açlık çeken insanların sayısının da arttığı vurgulanıyor.
BM raporu, açlığı “düşük”, “orta” ve “şiddetli” kategorilerine ayırarak bu rakamları sunuyor. Raporda, açlığı en “şiddetli” yaşayan 820 milyon kişiye odaklanılıyor. “Orta” şiddette ve “şiddetli” derecede yetersiz beslenen insan sayısınınsa toplam 2 milyar olduğu belirtiliyor.
Sermaye düzeninin temsilcileri, keyfi kıstaslar koyarak ve rakamlarla oynayarak açlık ve yoksulluğu düşük göstermeye çalışıyorlar. Meselâ 1,90 dolardan az geliri olanları aşırı yoksul kategorisinde değerlendirirken, bunun üzerinde geliri olanları orta ölçekli yoksul sayıyorlar. Ancak 1,90 dolar gelir elde eden kategorisinde olanların sayısı azalmadığı gibi artıyor. Nitekim raporda, aynı zamanda BM’nin 2030’a kadar açlık sorununu bitirme hedefiyle ilgili bir itiraf da dikkat çekiyor. Beslenme sorununu “sıfır açlık” sloganıyla 2030’a kadar çözme, yani açlığı bitirme hedefinin 2015’te kaçırıldığı belirtiliyor. BM Dünya Gıda Programı Başkanı David Beasley, “2030’a kadar sıfır açlık hedefimize ulaşamayacağız” açıklamasını yapmak zorunda kaldı. Bu açıklama, üretilen toplam zenginliğin kapitalistlerin elinde toplandığının ve daha fazla insanın açlık çekmeye başladığının itirafıdır.
Dünyanın farklı bölgelerindeki durumu da yansıtan raporda yer alan önemli veriler şöyle:
- Yetersiz beslenenlerin oranı 2015’e kadar düşerken bu yıldan sonra artmaya başladı.
- Açlık çekenlerin sayısı Afrika’da 256, Asya’da 513, Latin Amerika ve Karayipler’de ise 42,5 milyona yükselmiş bulunuyor.
- Dünya nüfusunun yüzde 17,2’sine karşılık gelen 1 milyar 300 milyon kişi orta düzeyde açlık çekiyor. Orta ve şiddetli düzeyde açlık çekenlerin toplam sayısı 2 milyar kişiye ulaştı.
- Beslenme bozukluğunun bir sonucu olan aşırı kilo ve obezite neredeyse tüm ülkelerde artıyor. Bu nedenle hayatını kaybedenlerin sayısı 4 milyona ulaşmış durumda.
- 2016’da aşırı kilolu ve obezlerin sayısı yetişkin bireyler arasında 2 milyara ulaşmış durumda.
- 5 yaş altında olan ve normal gelişmelerini sürdüremeyen, zayıf ve bodur kalan çocukların sayısı yaklaşık 149 milyon.
- Buna karşılık 2018’de obeziteye maruz kalan 5 yaş altındaki çocukların sayısı 40,1 milyona ulaştı.
Bugünün teknolojik olanaklarıyla dünyadan açlığın ve yoksulluğun kökünü kazımak mümkündür. Ancak bunun için kâra dayalı sömürü sisteminin ortadan kaldırılması, üretimin kâr için değil tüm insanların çıkarı için yapılması gerekiyor. Kapitalizm altında, zenginler ve yoksullar arasındaki uçurum daha da artıyor. Zenginlik bir avuç kapitalistin elinde birikirken, bu zenginliği üreten milyarlar açlığa ve yoksulluğa mahkûm ediliyor. Bu durumu tersine çevirmek mümkün. Ancak tüm üretimi yapan ve örgütlü bir güce ulaşınca sömürü sistemini kökünden sarsabilecek işçi sınıfı bunu başarabilir. Kapitalist sömürü sistemi yıkılmadan işsizlik, açlık ve yoksulluk son bulmayacak.
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Bölünenler mi Birleşenler mi Kazanır?
- Örgütlülük İşçi Sınıfının Gücü, Toplumun Umududur!
- Asıl Düşman Olan Kim?
- “Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...