UİD-DER’le Görkemli 1 Mayıs
Kampana direnişçisi bir işçi

Merhaba dostlar, ben 400 günü aşkın süredir direnen bir Kampana Deri işçisiyim. Direniş sürecinde kimin dost, kimin düşman olduğunu anladım. Patronların sermayeleri uğruna biz işçileri hiçe saydıklarını anladım. Bizler direnmezsek, mücadele edip hakkımızı aramazsak, geçmişte kazandığımız haklarımızı kaybetmeye, sömürülmeye, açlığa, sefalete itiliriz. Direniş sürecinde yaşadıklarım, gördüklerim bana çok şey öğretti. Hakkım için, ekmeğim için, çocuklara güvenceli bir gelecek bırakabilmek için mücadele etmek gerektiğini öğrendim.
Direniş sürecinde iki defa 1 Mayıs yaşadım. Geçen seneki 1 Mayıs benim ilk 1 Mayıs’ımdı. Bu sene ise ikinci oldu. 1 Mayıs’a direniş süresince sürekli yanımızda olan, desteğini hiç eksik etmeyen UİD-DER’le katıldım. Taksim’de kutladığımız bayramımıza UİD-DER’le birlikte katılmak benim için çok ayrı bir heyecandı, onur vericiydi. Düzeniyle, disipliniyle, alanda parmakla gösterilen kortejiyle UİD-DER çok farklıydı. Alana girdiğimizde, bütün kortej tek bir yürekle, tek bir sesle taleplerimizi haykırarak sloganlar attık. İşçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı, 1 Mayıs’a yakışır bir şekilde yaşadık, coşku dolu heyecan dolu geçirdik bayramımızı.
Hayatın gerçeklerini direnişe geçtikten sonra, UİD-DER’le tanıştıktan sonra anladım. Biz işçilerin Türk, Kürt, Alevi, Sünni, din, ırk mezhep, sağ, sol ayırmaksızın tek bir yumruk olarak mücadele etmemiz gerektiğini öğrendim. Biz işçiler birlik olursak önümüzde hiçbir kuvvet duramaz, her şeyi üreten biziz yöneten de biz olmalıyız.
Yaşasın 1 Mayıs, Biji Yek Gulan!
Son Eklenenler
- Elinizde tuttuğunuz broşür, İşçi Dayanışması bülteninde yer alan Emekçi Kadın köşemizde yayınlanan yazılardan bir seçki yapılarak hazırlandı. Gururla söylemeliyiz ki Emekçi Kadın köşemizdeki tüm yazılar işçi ve emekçi kadınlar tarafından yazıldı,...
- 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Gününde İstanbul’dan Diyarbakır’a, Kocaeli’den Antep’e, Hatay’dan İzmir’e Türkiye’nin dört bir yanında binlerce emekçi kadın engellemelere rağmen alanlara çıktı, taleplerini haykırdı. Diyarbakır’da kadınların...
- 8 Mart’ın ortaya çıkışının ve bir gelenek olarak yükselmesinin hikâyesi, emekçi kadınların birlik olup en zorlu engelleri aşmasının hikâyesidir. Gelecek kuşaklara nice deneyimleri, nice hakları miras bırakmasının hikâyesidir. Bu hikâye, bizim devam...
- Bizler 8 Mart’ı yaratan işçi kuşaklarının, emekçi kadınların direncini ve azmini yarınlara aktaracak bugünün işçi kuşaklarıyız. Tüm zorluklara rağmen, azimle mücadele ederek miras bırakılan bu geleneğe sahip çıkmaya devam edeceğiz. Çünkü savaşların...
- 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü, emekçi kadınların çalışma saatlerine, işyerindeki baskı ve tacizlere, düşük ücretlere karşı başlattığı mücadeleden doğdu. 8 Mart ne kadınlara hediye verme günüdür ne de bütün kadınları aynı potaya koyan, hangi sınıftan...
- Bizler farklı hastanelerde, branşlarda ve meslek gurubunda olan sağlık emekçisi kadınlarız. Bir kez daha 8 Mart coşkusu yaşıyoruz. Hastaneler, aile hekimlikleri ve daha nice sağlık kurumu ile evlerimiz arasında mekik dokuyarak geçiyor hayatımız....
- Biz emekçi kadınlar, kadın işçilerin sağlık, güvenlik ve aile yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle gece vardiyasının yasaklanmasını talep ediyoruz! Gece vardiyasının kadın işçileri fiziksel ve psikolojik olarak yıpratırken güvenlik riski...
- Bazen insan yaşadıklarını, içinde bulunduğu durumu tam olarak anlamlandıramaz. İşte benim durumum da buydu. Ben metal işkolunda, sendikalı bir fabrikada yıllardır çalışan bir kadın işçiyim. Tüm yaşamım mücadele içinde geçti. Bazen işyerinde verdim...
- Bizler fabrikalarda vardiyalı çalışan metal işçisi kadınlarız. Zorlu ekonomik koşullar altında, mutfakta tencereyi kaynatmaya çalışıyoruz. Bir taraftan evin işlerini sırtımızda taşırken, bir taraftan da çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. Yeteri...
- Sözde aile içinde birlik beraberliğin korunması gerekçesiyle 2025’i aile yılı ilan ettiler. Ama aile içindeki huzurun bozulmasındaki en büyük nedenin geçim sıkıntısı olduğunu yok saydılar. Bir babanın kiraya, faturalara, çocukların eğitim...
- Bundan 168 yıl önce Amerika’da tekstil işçileri uzun çalışma saatlerine, düşük ücretlere, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı mücadele veriyorlardı. Fabrikada çıkan yangında 128 kadın işçi yanarak hayatını kaybetti. 8 Mart işte bu yüzden...
- Son yıllarda giderek artan sorunlar biz emekçilerin yaşam koşullarını daha da katlanılmaz hale getirdi. Biz emekçi kadınlar, hayatın yükünü omuzlarımızda hep daha fazla hissederiz. Çocuklarımızın eğitimiyle ilgili pek çok sorun yaşarız ama tek...
- İşçi sınıfının haklarına yönelik saldırılar artarak devam ediyor. Sendikasız işyerlerinde verilen maaşlar bir ev kirasını karşılamıyor. Sendikalı ve çalışma koşullarının görece biraz daha iyi olduğu işyerlerinde ise patronlar işçilerin mücadele...