Buradasınız
Bir şafak vakti tarihin gidişatı değişti
8 Kasım 2020 - 17:45
12 yıl önce Kışlık Saray’a gidip Çar’a dilekçe vermek isteyen işçilerin üzerine, bizzat Çar’ın emriyle ateş açılmış ve binden fazla işçi katledilmişti. 12 yıl sonra, o gün Kışlık Saray’a yürüyen işçiler ve onların çocukları yıkılmaz telakki edilen Çarlık düzenini yıktılar. Çar gittikten sonra burjuva hükümet yerleşmişti Kışlık Saray’a. Ve 7 Kasım günü işçiler Kışlık Saray’a giriyorlardı. O ana dair tanıklığını şöyle aktarıyor gazeteci John Reed; “ana geçidin her iki tarafında da kapılar ardına kadar açılmıştı. Dışarıya ışık sızıyor ve o dev kalabalıktan en ufak ses bile gelmiyordu.” Büyülü bir an yaşanmış, sarayın kapıları açılınca dev kitleden çıt dahi çıkmamıştı. Sonra mı? Sonrası “Hurraa!” Kısa süre öncesine kadar insan yerine konmayan işçiler, gece sonunda Kışlık Saray’ın koridorlarında yürüyorlardı. Gördükleri lüks ve ihtişam karşısında şaşkındılar. Şimdi daha iyi anlıyorlardı emeklerinin neler yarattığını!
Ve Neva nehrinde buzlar kızarırken
o n l a r bir çocuk gibi iştihalı
ve rüzgâr gibi cesur,
Kışlık Saray’a girdiler.
Demir, kömür ve şeker,
ve kırmızı bakır,
ve mensucat,
ve sevda ve zulüm ve hayat,
ve bilcümle sanayi kollarının,
ve küçük ve büyük ve Beyaz Rusya ve Kafkasya, Sibirya ve Türkistan,
ve kederli Volga yollarının
ve şehirlerin bahtı
bir şafak vakti değişmiş oldu.
Bir şafak vakti karanlığın kenarından
karlı çizmelerini o n l a r
mermer merdivenlere bastıkları zaman...
Nazım Hikmet
Bolşevik Partinin liderliğinde harekete geçen işçi sınıfı, Geçici Hükümetin yani sermaye düzeninin bakanlarını tutuklamıştı. İktidar artık sovyetlerin yani işçi sınıfının elindeydi. Derhal işçi sınıfı iktidarını temsil eden bir hükümet kuruldu ve bu hükümet ilk olarak emperyalist savaştan çekileceğini açıladı. İşçiler ve askerler meydanlarda zafer şarkıları söylüyorlardı.
UİD-DER’li işçilerden mesajlar: Sömürüsüz dünyanın yolunu gösterenlere selam olsun!
Göze alan varsa yıkıp yeniden yaratmayı
Göze alan varsa
doğacak güne dirençle, umutla
sahip çıkmayı
Göze alan varsa dövüşmeyi
Göze alan varsa umudunu
yüreğinin çelikten kafesinde korumayı
Tarihten ışığı söküp gerçeği aramayı
göze alan varsa
Gecenin karanlığından başka karanlık kalmayacaktır bir gün
Öyleyse
yer yok korkuya!
UİD-DER’in “İşçiler Devrim Yaptı, Ayaklar Baş Oldu” akışı, egemenlerin unutturmak, tarihte kalmış gibi göstermek istediği Ekim Devriminin ne kadar yakın, ne kadar somut, ne kadar gerçek olduğunu bir kez daha gösterdi bize. Sanki birkaç adım attık ve devrim yapan o insan denizinin arasına karıştık. Elimizi uzattık ve işçi kardeşlerimizin elindeki o pankartları birlikte taşıdık. Başımızı kaldırdık ve atlı Kazakların kırbaçlarını havada yakaladık, yere serdik Kazakları. Sarayları, tahtları, sömürücü patronların düzeni kapitalizmi kendi örgütlerimizle, sovyetlerle ortadan kaldırdık. Ağız dolusu gülerek, yüreğimizden taşan coşkuyla şarkılar söyleyerek, kendi ellerimizle yarattığımız devrimden gurur duyarak geleceğe yürüdük. Birlikte aldık iktidarı Bolşevik işçi kardeşlerimizle. Seslendik dünya işçi sınıfına, “kardeşler” dedik, “gelin barışalım, gelin birlik olalım ve yıkalım bu köhne düzeni!” Biz dünü bugüne yakın eyledikçe, bu çağrıyla geleceğe yürüdükçe, dünün egemenlerinin akıbeti de bugünün egemenlerine yaklaşıyor. Zamanı korkuya boğmak isteseler de korku onları, umut bizi sarıyor. Onlar çürüyüp yok oluyor, biz kayaları çatlatarak yeşeriyoruz. Biz özgürlük ve mutluluk dolu geleceği temsil ediyoruz. Bu inançla yürüyor ve mücadeleyi büyütüyoruz. Yaşasın Ekim Devrimi, Yaşasın Mücadelemiz!
Gebze’den bir grup işçi
Ve işçi sınıfı iktidarı ele alıyor
Rusya’nın çileli ama muzaffer kadınları