Buradasınız
Rusya’nın çileli ama muzaffer kadınları
8 Kasım 2020 - 20:40
Savruluyor elinde rüzgârların
Buzlu, beyaz saçları karların…
Esiyor güneşli bir bahar fırtınası!
Yürüyor işçi sınıfı,
Yürüyor,
İktidar yolunda…
Hükümet devrilip işçi iktidarı kurulduğu günlerde, Pravda gazetesinde emekçi kadınlar şu satırlarla selamlanıyordu: “Kadınlara selam! Enternasyonal’e selam! Kadınlar Günü’nde Petrograd [Savaş başlayınca Çarlık yönetimi Petersburg’un adını, sırf “burg” kelimesi Almanca diye değiştirmişti] sokaklarına ilk çıkanlar kadınlardı. Kadınlara selam!”
Bir işçi önderi olan Alexandra Kollontay, “iktidarı işçi sınıfı almalıdır” yönündeki konuşmalarını emekçi kadınların nasıl içten dinlediğini şöyle anlatıyor: “Fabrikalardaki işçiler, kışlalardaki askerler, gemilerdeki bahriyeliler ve kadınların yaptıkları gösterilerde asker eşi kadınlar ve işçi kadınlar beni severek dinliyorlar, her zaman içten karşılıyorlardı. Onlar için, yani emekçi halk için Lenin adı, o günlerde emperyalist katliamın sona ermesi ve ‘Bütün iktidar emekçi halka!’ yani sovyetlere şiarının zaferi için çoktan sembol olmuştu. … Partinin sloganlarını halk kendine yakın buluyor ve anlıyordu.”
Sömürü ve zulüm düzeninin değişmesine en çok emekçi kadınların ihtiyacı vardı, nitekim gazetenin yazdığı gibi ilk kıvılcımı da onlar çakmışlardı! Asırlardır yok sayılan, adeta karanlığa gömülen kadınlar artık hayatın her alanındaydı. Hem üretimde hem de yönetimde söz sahibiydiler. Bu Eski Rusya’nın çileli kadınlarının hayatında muazzam bir çığır açmıştı devrim. Yaşamlarındaki değişimi Pravda gazetesine yazan işçi kadınlar şöyle diyordu; “Ancak Ekim Devrimi’nden sonra biz işçi kadınlar güneşi gördük.”
Devrimden sonra emekçi kadınlar pek çok hak elde etmişlerdi. Öyle ki bu haklar sadece o zamana kadarki en ileri haklar değildi, yüz yıl sonra bugün bile emekçi kadınların sahip olamadığı haklardı. Kadınların evlerinden çıkarak toplumsal yaşama katılmasını sağlayan pek çok uygulama daha devrimin ilk günlerinden itibaren hayata geçirilmeye başlanmıştı.
UİD-DER’li işçilerden mesajlar: Sömürüsüz dünyanın yolunu gösterenlere selam olsun!
Bizler Esenyurt’tan, fabrikalarda çalışan bir grup kadın işçiyiz. Tıpkı 8 Mart gibi, 1917 Ekim Devrimi de emekçi kadınların “biz de varız” dediği bir gündür. Bundan 103 yıl önce işçiler bir devrim yaptılar. Kibirli soyluların, zalim çarın saltanatını alaşağı ettiler. Dünya işçi sınıfının yaşadığı sorunlar benzer hatta aynı. Bugün de yaşadığımız topraklarda baskılar, ekonomik kriz işçilerin canına okuyor. Rusya’da işçiler canlarına tak dediği için yıkmışlar köhnemiş düzeni ve yol göstermişler gelecek kuşaklara. İşçi sınıfı olarak “artık yeter” demeliyiz. Yıllardır sırtımızda taşıdığımız sömürücü egemenleri artık atmalıyız. İşçi örgütümüz UİD-DER’e bu akışı bizlere sunduğu için, geçmişle bağlar kurmamızı sağladığı için teşekkürler.
Esenyurt’tan bir grup kadın işçi