Biz Birlikte Güçlüyüz, Birlikte Umutlu!
Tekno Kauçuk’tan bir kadın işçi
Fabrikamızda bir haftadır ek zam alabilmek için mücadele ediyoruz. Aldığımız ücret hiçbir ihtiyacımızı karşılamaya yetmiyor. Kirada oturuyorum ve ev sahibiyle de sorunlar yaşıyorum. Muhtemelen son zamanlarda ev sahibiyle sorunu olmayan yoktur. Mesela benim ev sahibim beni çıkarıp, evi daha yüksek fiyata kiraya vermek için her gün yeni bir yalan uyduruyor. Önce kızının evleneceğini ve bu evde oturacağını, ardından da satmaya karar verdiğini söyleyerek beni çıkarmaya çalıştı. Buna karşı durmaya devam ediyorum. Bu pahalılıkta ev bulmak zaten mümkün değil. Yoksa kim ister her gün bu kadar taciz edildiği bir evde oturmayı? Gıda zamları da belimizi büküyor. Bizim fabrikada on iki saat çalışma neredeyse zorunlu hale gelmiş durumda. Yorgunluktan fazla mesaiye gidecek halimiz kalmadı. Artık bu koşullara kimsenin dayanma gücü kalmadı.
Şimdi bir de okullar açıldı ve hepimiz kara kara düşünüyoruz. Arkadaşlardan biri birkaç gün önce okula giden kızıyla yaptığı pazarlığı anlattı. Kızı okula servisle gidip gelmek istiyormuş. O da oturup hesap yapmış. Servisle giderse 1500 lira, toplu taşımayla giderse 600 lira olunca kızına “sen otobüsle git, servis parasına sana istediğin bir şey alayım” demiş. Hiç olmazsa bir eksiği de aradan çıkarırım diye düşünmüş. Kızı da kabul etmiş. Sonrası tabii istediği gibi olmamış. Kızı her gün babasını arayıp otobüsün çok dolu olduğunu, binemediğini söylemiş. Şimdi arkadaşım kara kara bu servis parasıyla nasıl baş edeceğini düşünüyor. Anlatınca hepimiz acı acı güldük. Zaten on iki saat çalışmaktan bırakın bir sosyal hayatımızın olmasını günün nasıl bittiğini fark edemiyoruz bile.
İşte bütün bu sorunlar bizi bir şeyler yapmaya itti ve sonunda hep beraber işyerimizde sesimizi çıkarmaya başladık. Zaten sağdan soldan sürekli ek zam isteyen fabrikaların olduğunu, birçok yerde işçilerin mücadele edip zam aldığını duyuyorduk. Biz talebimizi sendikamıza ilettik, onlar da patrona. Fabrika yönetimi taleplerimizi görmezden gelince hep beraber tepkimizi yükselttik. Bizim de sesimiz yüksek çıkmaya başlayınca sendikamız eylem kararı aldı. Şimdi fazla mesailere kalmıyoruz. İşyerinde çeşitli eylemlerle mücadeleye devam ediyoruz. Alkışlı protestolarla ve işe giriş çıkışlarda sloganlarla talebimizi yükseltiyoruz. Eylemlerin başladığı gün, hepimizi coşkulandıran, moral veren bir gün oldu. Yemekhanede hepimizin sesi yankılandı.
Umut da cesaret de bulaşıcıdır derler. Biz çevremizdeki fabrikalarda işçi arkadaşlarımızın verdiği mücadelelerden etkileniyoruz. Onları yakından takip ediyoruz. Özellikle geçim koşulları bu kadar ağırlaştıkça bir çare bulmaya çalışan işçiler olarak mücadele etmekten başka yolumuz da yok. Biz sendikalıyız ama daha fazla örgütlü olmaya ihtiyacımız var. Mesela işe yeni giren ve hiç örgütlülük deneyimi olmayan arkadaşlarımızın ürkek davrandığını görebiliyoruz. “Benim böyle şeylerle işim olmaz” diyen işçi arkadaşlarımızın ne yazık ki işçilerin örgütlü olmasının ne kadar değerli olduğundan haberleri bile yok. Hâlbuki daha bir gururla, cesaretle sendikamıza ve mücadelemize sahip çıkmalıyız. Birleşince daha güçlü oluyoruz. Bu yüzden yeni arkadaşlarımıza birlikte hareket etmenin önemini anlatıp işin içine katmaya çalışıyorum. Nerede olursak olalım birliğimizi büyüttükçe, birbirimizle dayanıştıkça umudumuz da artar.
“Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
Boşa Didinmek Fayda Vermez
Son Eklenenler
- Grev ya da direnişe çıkan işçilerin pek çoğu, daha önce yaşanmış grev ve direnişlerden, bu mücadeleleri yaşayan işçilerin deneyimlerinden haberdar olmadıklarını dile getirirler. Greve ya da direnişe çıktıktan sonra bazı şeyleri öğrendiklerini,...
- Sendikal hakları için 150 günden uzun süredir kararlılıkla mücadele eden Polonez işçileri Dayanışma TV’nin hazırladığı “146+Bir: Polonez” belgeselinin galasında buluştu. 22 Aralıkta Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleşen,...
- İşçi Dayanışması biz genç işçilerin adeta başucu kaynağı. Her konuda, hayatın her alanında fikirlerimizi besleyen, zihnimizi açan bir eğitim kaynağı niteliğinde.
- Birleşik Metal-İş Sendikası, Çalışma ve Toplum Dergisi değerlendirme toplantılarının yedincisini “Toplu İş Sözleşmesi Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları” başlığıyla 21 Aralıkta gerçekleştirdi. İstanbul Barosu konferans salonunda düzenlenen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Selçuk İzmir’in güney tarafında son ilçesidir. Daha Selçuk merkeze vardığımızda, gördüğümüz tarihi kalıntılardan pek çok medeniyete beşiklik ve ev sahipliği ettiğini anlarız. Selçuk merkezden sol tarafa gittiğimizde masmavi...
- İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı yayımlandı. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. UİD-DER’in aylık yayını olan İşçi Dayanışması’nın her sayısında haberin kaynağından yazanına, yazıları kaleme alanından kontrolünü yapana, tasarımından baskısına,...
- Kasım ayı boyunca İstanbul ve İzmir’in ilçe belediyelerinde TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grevler yaşandı. İstanbul’da Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Bayrampaşa ile Genel-İş’in örgütlü olduğu Ataşehir, Kadıköy ve Maltepe...
- Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından devlet başkanının azledilmesine yönelik önerge 14 Aralıkta mecliste kabul edildi. Devlet başkanı Yoon Suk Yeol görevinden uzaklaştırıldı. Başkent Seul ve diğer şehirlerde önergenin görüşüldüğü...
- Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 19 Aralıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, DİSK’in 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair görüş ve önerilerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası kademeli grev kararı almıştı. 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin...
- Son zamanlarda her şey pahalanırken işçi ve emekçilerin hayatının ne kadar ucuzladığını hep birlikte görüyoruz. İzmir’de bir anne 5 çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip işe çıktığında, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında 1 ilâ 5 yaşındaki...
- Filistin’de bir yıldır süren savaşta 43 binden fazla insan katledildi. Sokaklarda çocukların sesleri yankılanırken şimdi bombaların gürültüsü ve sessiz çığlıklar yankılanıyor. Peki, Filistin’de bu kahredici savaşın tek sorumlusu Siyonist İsrail...