Buradasınız
“Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
Ankara’dan bir iş güvenliği uzmanı
İşçiyi köle gibi çalıştırmayı kendilerine hak gören patronların pervasızlıkları, işçilerin haklarına yönelik saldırıları bitmiyor. Geçtiğimiz günlerde BİM (BİM Birleşik Mağazaları A.Ş.) Balıkesir Bölge Müdürlüğü, Balıkesir Bölge Deposu çalışanlarının keyfi olarak “iş göremezlik raporu” aldığını iddia ederek Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğüne bir yazı gönderdi. Söz konusu yazıda BİM, çalışanların herhangi bir rahatsızlığı olmadan rapor aldığını ileri sürdü, verilen raporların sorgulanmasını talep etti. Peki, bunun üzerine Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü ne yaptı? Kentteki tüm hastanelere konuyla ilgili bir yazı gönderdi ve bu konuda dikkatli olunmasını istedi!
BİM’in Sağlık Müdürlüğüne, Sağlık Müdürlüğünün hastanelere gönderdiği yazının doktorlar üzerinde baskı oluşturacağı ve işçilerin sağlık hizmeti alma hakkının bir de bu yolla gasp edileceği açıktır. Bu düpedüz doktorlara baskı uygulamak, “işçilere rapor vermeyin” demektir. Bu, bir sermaye grubunun işçilerine yalnızca işyerinde değil, sermayesine ve gücüne yaslanarak işyeri dışında da kamu kurumlarında da ve hatta mahrem olması gereken hastane odasında da baskı yaptığı anlamına gelir.
Sağlık Emekçileri Sendikası Balıkesir şubesi konuyla ilgili bir açıklama yaparak “İlgili mevzuata göre hekimler yaptıkları muayene sonucunda edindiği vicdani ve fenni kanaate ve şahsi müşahedesine göre rapor tanzim ederler, zaten zor şartlar altında çalışan sağlık emekçileri olarak bu hadsiz ve soyut ithamları kabul etmiyor ve baskının her türlüsünü reddediyoruz” dedi.
Patronlar bizleri dizginsizce sömürdükleri yetmezmiş gibi bir de rapor almayalım diye harekete geçiyorlar. Her işyerinde olan bir şeydir bu: Birkaç kez üst üste hastalanıp rapor alan ya da mazereti olup izin alan işçi “göze battım” diye düşünerek tedirgin olur. Patronlar için rahatsızlıklarımız “ufak tefek” şeylerden ibarettir, önemli değildir, 8-12 saat çalışmaya engel değildir, hastayken bile işe gelmemiz, işleri aksatmamamız gerekir! Çünkü patronlar için önemli olan kârdır ve üretim hiçbir şekilde aksamamalıdır! Hasta hasta çalışmaya zorlanan işçilerin iyileşme süresi uzasa da, çalışmak işçiye eziyet olsa da bu patronların umurunda bile değildir. İşte bu patronlar işçilerin sağlam oldukları halde rapor aldıklarını iddia ediyorlar. Haftalık çalışma süresinin uzunluğunu, dinlenme saatlerinin yetersizliğini, yıpratıcı çalışma koşullarını, işçi izin istediğinde çıkardıkları zorlukları yok sayıp “hasta olmayan” işçilerin rapor alarak dinlenmeye çalışmasını suç olarak görüyorlar.
Şüphesiz bu bilmediğimiz bir şey değil ama bir şirketin adeta talimat verir gibi bir kamu kurumuna yazı yazması patronların pervasızlıkta sınırı olmadığını gösteriyor. Daha da çarpıcı olanı Sağlık Müdürlüğünün “gereğini yapmak üzere” hemen harekete geçmesi! Bu da aslında iktidarın, kamu kurumlarının sermayenin tarafında olduğunu, yasaların sermayenin çıkarlarına göre işlediğini gösteriyor.
Patronlar çıkarları ne gerektiriyorsa bizi zerre kadar umursamadan o şekilde hareket ediyorlar, devlet kurumları da onlara hizmet ediyor. O halde biz işçiler de üzerimize düşeni yapmalıyız. Sermayenin ve iktidarın saldırılarına dur demek için sendikalarımızda, mücadele örgütümüz UİD-DER’de bir araya gelmeliyiz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Darbeyle hesaplaşamayan Türkiye işçi sınıfı uğradığı hak kayıplarını telafi edemediği gibi yeni kayıplar yaşadı, yaşıyor. Sınıfsal hafızaya vurulan ağır darbe yüzünden 1980 sonrası işçi...
- 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle egemenler geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıkmak, işçilerin mücadele deneyimlerini unutturmak istediler. Toplumu baskı ve şiddetle susturdular, yıllarca sürecek bir karanlığa hapsettiler. Çekilen tüm...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 10 Eylülde Gebze Kent Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Birleşik Metal...
- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in...
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yaptı. Hem su sarfiyatını azaltacak hem de aile bütçesine katkı sağlayacak tasarruf önerilerini sıraladı. Aşırı kurak bir dönem...
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...