Bu Onur Bizim
Sancaktepe’den bir kadın tekstil işçisi
İki yıl boyunca pandemi gerekçesiyle 1 Mayıs mitinginin yapılamaması, öncesinde de benim başka şehirde yaşıyor olmam nedeniyle dört yıldır UİD-DER’le 1 Mayıs coşkusu yaşamamıştım. Bu nedenle daha da katlanmıştı heyecanım 1 Mayıs öncesi. Üstelik bu 1 Mayıs’ta aynı zamanda bir görevim olacaktı. İşçi Dayanışması’nı bizi merak eden, tanımak isteyen işçilere verecektim. Bu da heyecanımı ikiye katlıyordu.
Sabah otobüse binip toplanma noktasına geldiğimizde bizden önce gelen arkadaşlarımızın ve UİD-DER kürsüsünün bizi sloganlarla, alkışlarla karşılaması daha gelir gelmez coşkumuzu arttırmıştı. Bunları anlatırken halen içim kıpır kıpır. Benim için çok güzel bir 1 Mayıs’tı. Önceki 1 Mayıs’larda hep kortejin içindeydim, bu nedenle nasıl göründüğümüzü dışarıdan görmemiştim. Ama bu sefer görevim dolayısıyla bunu görme fırsatım oldu. Gerçekten muhteşem görünüyorduk. Birlikte olmanın, yan yana omuz omuza sloganlarımızı haykırmanın kıvancını, coşkusunu iliklerime kadar hissettim.
Gazetemizi verirken öyle güzel yorumlar duydum ki gerçekten çok duygulandım. Ben yıllardır UİD-DER’in içindeyim, çok büyük bir emek verdiğimizi, çok güzel şeyler yaptığımızı elbette biliyorum. Ama bizim dışımızdaki işçilerden, emekçilerden bunları duymak bambaşka bir duyguydu. Mücadele örgütümüzle bir kez daha gurur duydum. Yanımıza gelen, sohbet ettiğim insanların söylediklerinde artık güvenmek istedikleri, inanabilecekleri, kararlı bir topluluk görmek istediklerini hissettim. Tam da bu yüzden coşkumuz kadar düzen ve disiplinimiz de dikkat çekti, takdir edildi pek çok işçi tarafından.
Kortejimizde gençler, çocuklar, kadınlar, emekliler vardı. Her kuşaktan insanın olması ve aynı düzen, disiplin ve coşkuyla hareket etmesi “gelenekten geleceğe mücadeleyi büyütüyoruz” şiarımızın hayat bulduğunu gösteriyordu aslında. Bunu başkalarının da fark ettiğini anladım o gün. Yaşlıca bir abi geldi yanıma. “Ben bütün kortejleri dolaştım ama buraya baktığımda geçmişim geldi gözümün önüne” dedi. 1980 öncesini yaşamış bir abimiz olduğu belliydi. Ben de “emin olun, bizim de geçmişimizde sizin geldiğiniz yollardan gelen, bize önderlik eden, yol gösteren ağabeylerimiz var sizin gibi. Büyük ihtimalle o ağabeylerle aynı yolu yürüdüğünüz için, biz de o yolu takip ettiğimiz için benzetmiş olabilirsiniz” dedim. “Ne güzel konuşuyorsun, gerçekten de öyle. Çok düzenli, ne yaptığını bilen, herkesin gözlerinin içinin güldüğü ama dimdik bir duruşunuz var” dedi.
Orta yaşlarda bir işçi ise şunları söyledi: “Dikkatimi çekti, kortejiniz çok zengin bir kortej olmuş. Çocuğuyla, yaşlısıyla, genciyle bir arada toplamanız çok güzel. Hiçbir kortejde bunu görmüyorum. Sizin kortejinizde bir düzen ve emek var.” Sonra bir kadın geldi torunuyla birlikte. “Ben torunumu getirdim yanımda. Torunum da görsün, öğrensin, bilinçlensin istiyorum. Kortejinizde oğlumun yaşıtı çok. O yüzden tanışmak isterim” deyince çok mutlu oldum.
Emeklerimizin boşa gitmediğini, sınıf mücadelesinde ısrarlı, kararlı, disiplinli, azimli ve sabırlı olmanın karşılığını eninde sonunda alacağımızı bir kez daha görelim diye paylaşmak istedim bu sohbetleri. Mücadele etmenin ama en çok da UİD-DER’de mücadele etmenin haklı gururunu yaşayalım istedim. O gün pek çok işçiyle sohbet ettim. Ve günün sonunda bedensel yorgunluğumun aksine kendimi çok daha enerjik ve umutlu hissettim. Artık daha çok çalışmamız, daha fazla işçiye ulaşmamız gerektiğinin farkındayım. Biz kırmızı şapkalılar mücadeleyi layığıyla veriyoruz. Ben de kendi adıma sınıf mücadelesinde elimden gelenin daha fazlasını yapmak, kendimi daha fazla geliştirmek, çalışmaların içinde daha fazla olmak istiyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Son Eklenenler
- Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler, grevlerinin 39. gününde olan MKB Rondo işçileri ve aileleri grevlerinin 18. gününde Tarkett grevcilerini ziyaret etti. Dayanışma ziyaretinde “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor”...
- ABD’nin New York’tan Miami ve Houston’a kadar tüm Doğu ve Körfez kıyısı limanlarında 45 bini aşkın liman işçisi toplu sözleşme görüşmelerindeki ücret ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle 1 Ekimde greve gitti. Uluslararası Liman İşçileri...
- Türkiye’de iktidar sözcüleri sık sık “Avrupa bizi kıskanıyor”, “dünya bizi kıskanıyor” diyerek böbürleniyorlardı. Türkiye’nin her tarafında doğalgaz, petrol gibi değerli madenler olduğunu, bu madenleri çıkartarak ekonomide çağ atlayacaklarını iddia...
- Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi...
- Fernas Madencilik işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle haftalardır mücadele ediyorlar. İşçiler, Soma’dan Ankara’ya yaptıkları 8...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz” şiarıyla düzenlediği işçi buluşmalarının sonuncusunu 3 Ekimde Ankara’da Anıt Park’ta düzenlediği mitingle gerçekleştirdi....
- Türkiye’nin çeşitli illerinde grev ve direnişlerden işçiler Emek Partisi milletvekilleriyle birlikte 3 Ekimde Mecliste basın açıklaması gerçekleştirdiler. Sabah saatlerinde Meclis’e gelen işçiler “ziyaretçi yasağı” gerekçe gösterilerek içeri...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan madencilerin direnişi sürüyor. 25 Eylülde Ankara’ya yürüyüş başlatan Fernas...
- Fransa’nın en büyük sendika konfederasyonu Genel İşçi Konfederasyonu CGT’nin çağrısıyla 1 Ekimde Fransa genelinde işçi ve emekçiler greve gitti. İşçiler ücretlerin yükseltilmesini, kamu hizmetlerine ayrılan fonların arttırılmasını, işsizlik...
- Katil İsrail devleti, Gazze’deki saldırılarını bir yıldır sürdürürken Lübnan’a yönelik son saldırılarıyla bölgeyi daha da büyük bir yıkıma sürüklüyor. Gazze’de 42 bine yakın insanı öldüren, Lübnan’ı bombalayarak birkaç günde bine yakın insanı...
- 24 Eylülde Avustralya’nın en büyük sağlık sistemi NSW’ye bağlı çalışan binlerce sağlık işçisi iş bıraktı. Eylül ayı içerisinde 2 kez iş bırakan işçiler, Sidney’deki Hyde Park’tan Parlamento Binasına yürüyerek “yüzde 15 zam istiyoruz” sloganlarını...
- Belediye otobüslerinde boşsa karşılıklı dörtlü koltuklardan şoför tarafında cam kenarına otururum. Oturduğum yerde sola yaslandığımda rahat ederim. Sebebi omurgamdaki eğikliktir. Bedenimdeki daha doğrusu omurgalarımdaki eğikliğin nedeni, 1989 Bahar...
- Siyasi iktidar sürekli ekonominin iyiye gittiğini propaganda ediyor. Muhalifinden yandaşına tüm ekonomistler de ekonominin düze çıkması için hep birlikte fedakârlık yapmamız gerektiğini söylüyorlar. Ekonomi büyüdüğünde patronundan işçisine hepimiz...