Bu Taban Bu Tavanı Daha Ne Kadar Taşısın?
İstanbul/Avcılar’dan bir işçi

Hazine ve Maliye Bakanı geçenlerde bir açıklama yaptı. Düşünmüşler, taşınmışlar yeni dönemde “vergiyi tabana yaymaya” karar vermişler. Belli ki bayağı düşünmüş taşınmışlar ve çözüm olarak da vergileri “tabana yaymanın” uygun olacağı fikrinde buluşmuşlar. Bu “taban” lafını kimler üzerine almıştır bilmiyorum fakat anladığım kadarıyla biz işçileri, emekçileri kast ediyorlar. Peki, bugüne kadar yaptıkları bu değil miydi? Gerçekten şaka gibi! Bir de utanmadan “bu konuda hummalı bir çalışma yapıyoruz” diyorlar.
Ortada bir gerçek var: Bugün vergiler zaten tabana yayılmış durumda. KDV, ÖTV, MTV adı altında vergilerin çok büyük bir kısmını biz işçiler ödüyoruz. Sanki çok büyük gelir elde ediyormuşuz gibi yüksek miktarda gelir vergisi ödememize rağmen bu tür dolaylı vergiler ödüyoruz. Her bir işçinin ücretinden yüzdelik dilimler şeklinde gelir vergisi kesiliyor. Kuru maaşımız sene sonuna doğru daha üst vergi dilimlerine giriyor ve sene başına göre daha fazla vergi öder hale geliyoruz. Zaten düşük olan ücretlerimizle kıt kanaat geçinmeye, zaruri ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışırken sabundan bebek bezine aldığımız her ürün için vergi ödüyoruz. Zor ve ağır çalışma koşullarında, fazla mesailerde ömrünü tüketen işçiler olarak adeta inek gibi sağılıyoruz.
İşçi sınıfını ağır çalışma koşullarına mahkûm eden, işçileri dizginsizce sömüren, sermayelerini büyütmek uğruna işçilerin canını bile hiçe sayan patronlar, konu milliyetçilik, vatanseverlik olunca mangalda kül bırakmıyorlar. Ama sıra vergi ödemeye gelince de her şeyi kılıfına uydurup vergi ödemiyorlar. Üstüne üstlük işçilerin ödediği vergiler onlara kaynak olarak akıtılıyor. Tüm kaynaklar kendilerine akarken, devlet işçilerin paralarıyla oluşturulan fonları onların hizmetine sunarken vergi afları, vergi indirimleri alan patronlar hâlâ vergilerin tabana yayılması gerektiğinden bahsediyorlar. Hatta Mehmet Şimşek’e bunun için teşekkür ediyorlar. Bu da yetmiyor, Türkiye’de işçi ücretlerinin yüksek olmasından şikâyet ediyorlar. Bize fedakârlık yapmamız gerektiğini söylemekten hicap duymuyorlar.
Siyasi iktidarın sözcüleri her ne kadar konuyu dolandırarak, “tabana yaymak” gibi sözlerle hafifleterek anlatsalar da işin özü bellidir: Vergiler bize yıkılacak, sırtımıza daha çok yük binecek, geçinmek daha da zorlaşacak! Kısacası işçi sınıfı olarak bizleri zor günler bekliyor. Kıdem tazminatına göz dikiyorlar, vergiyi tabana yani işçi sınıfına yayıyorlar, yediğimiz ekmekten oturduğumuz eve, geçmediğimiz köprüden kullanmadığımız havaalanına, itibardan tasarruf olmaz diyen siyasilerin şatafatına varıncaya kadar her şeyin parasını bizlerden vergi diye alıyorlar. Gelirdeki adaletsizliği aynı şekilde vergide de devam ettiriyorlar. Bu durumda siyasi iktidarın patronlarla kol kola girerek gerçekleştirdiği saldırılara karşı örgütlenmek ve mücadele etmek bizim için bir zorunluluktur.
Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
Son Eklenenler
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...
- Dev-Sağlık İş Sendikası üyesi sağlık çalışanları ve Petrol-İş Sendikası üyesi petrokimya işçileri düşük ücret dayatmasına karşı mücadelelerini sürdürüyor.