Buradasınız
Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
İstanbul/Avcılar’dan bir işçi

İşyerinde, serviste, çay molasında, misafirlikte laf dönüyor dolaşıyor asgari ücrete ne kadar zam yapılacağına geliyor. Herkes zam tahminine göre hesap yapmaya başladı bile. Okul yıllarında “hocam bu matematik benim hayatta ne işime yarayacak?” diye sorardık, işçilik hayatı hepimize matematiğin, hesap bilmenin önemini öğretti ama hesap bilsek de işin içinden çıkamıyoruz. Geçinmek her geçen gün daha fazla zorlaşıyor.
İktidar ve patronlar her sene asgari ücrete büyük zam yaptık diye övünüyorlar. İşçileri kandırmaya çalışıyorlar. Fakat ücretimizdeki sayısal artış tek başına ölçüt değil. Asıl olarak alım gücümüzdeki değişime bakmamız gerekir. Alım gücümüz düşüyor mu yükseliyor mu? Temmuz ayında, enflasyona ezdirilmediği hatta sözde refah payı da verildiği söylenen asgari ücret 11 bin 402 lira olarak belirlendi. Bununla birlikte faturalardan akaryakıta, gıdadan giyime kısacası her şeye zam yağmaya devam etti. Sendikaların araştırmalarına göre gıda enflasyonu yüzde 113 oldu. TÜİK resmi verilerine göre bile son dört aylık enflasyon yüzde 30’a yaklaştı. Yani Temmuz ayında belirlenen asgari ücretin alım gücü bugüne kadar 3’te 1 oranında eridi.
Sadece asgari ücret değil, sendikalı işyerlerinde yapılan toplu sözleşmelerle belirlenen işçi ücretleri de eridi, alım gücü düştü. Bugün Türkiye’de işçilerin yüzde 65’i asgari ücret civarında ücretle çalışıyor. Açlık sınırının altında olan asgari ücret ortalama işçi ücreti haline geliyor. Siyasi iktidarın izlediği politikalar sonucunda işçiler asgari ücrette, yani açlık ve yoksulluk sınırının çok altında bir ücrette eşitlenmiş, Türkiye adeta asgari ücretliler ülkesine dönüşmüş durumda! Durum buyken ve enflasyon bu kadar yüksekken iktidar asgari ücrete senede sadece bir kere zam yapacağını açıkladı.
Asgari ücreti belirlerken her sene olduğu gibi bu sene de “asgari ücrete büyük zam yaptık” diyerek bizi aldatmaya çalışacaklar. Enflasyonu düşürecekleri yalanlarını söyleyecekler. Gerçekteyse ücretlerimizi düşürerek, vergileri arttırarak ekonomik yıkımın bedelini bize ödetmeye çalışacaklar. Bu saldırıların önünü kesmek zorundayız. Patronlar sınıfının ve iktidarın saldırılarına birlikte karşı duralım, temel ihtiyaçlarımızı gerçekten karşılayabilecek bir ücret için kendi sınıf örgütlerimizde bir araya gelelim ve mücadele edelim.
Neyi Bildirir Sayılar?
- Cambaza Bak Cambaza, İşçiler Yemiyor, Yutmuyor Artık
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Asgari Ücret Bir Kez Daha Sefalet Ücreti Oldu
- DİSK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde Asgari Ücret Eylemi
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- “Beklenen Enflasyon Oranı” Oyunu
- Asgari Ücret Hep Siyah Duman!
- 2024 Yılı İçin Asgari Ücret Açıklandı: Biz Bu Tiyatroyu Çok İzledik!
- Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
- Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
- Asgari Ücret: Refahtan Pay Değil Derinleşen Yoksulluk!
- DİSK’ten Açıklama: Asgari Ücret Değil Toplu Sözleşme!
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...