Çağrı Merkezinde İşten Atılan Bir İşçiden Mektup
Devrimci İletişim ve Çağrı Merkezi Çalışanları Sendikası web sitesinde Batman’da bulunan Tempo Çağrı Merkezi’nde çalışırken işten atılan İzzettin Coşkun’un mektubunu yayınladı. Dev-İletişim-İş UİD-DER’e de gönderdiği mailde işçilerin akıl dışı bir biçimde işkollarına bölünmesine ve işten atma saldırılarına tepki gösteriyor. İşten çıkarılan işçinin mektubunu şu sözlerle paylaşıyor:
“Dev İletişim-İş olarak akıl dışı bir biçimde işkolları ile bölünen işçilerin her bir mücadelesinin arkasında durduğumuzu ifade eder, haksız işten çıkarmalara karşı verilen tüm mücadelelerin ayrılmaz bir parçası olduğumuzu bildiririz. Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği’nin bir üyesinin, Batman’da bulunan Tempo Çağrı Merkezi’nden hukuksuzca işten çıkartılması üzerine sendikamız ve ÇMÇ-DER’e yazdığı mektubu tüm üyelerimizle paylaşıyoruz.”
Mektup şöyle: “Batman’da bulunan ve Digitürk’ün taşeronluğunu yapan Tempo Çağrı Merkezi’nde bir yılı aşkın süredir çalışırken keyfi bir biçimde işten çıkarıldım.
2014 yılında Batman’da devlet teşviki ile kurulan Tempo Çağrı Merkezi keyfi uygulamalar ile bünyesinde çalışan ve kıdemi artan işçilerden kurtulmaya çalışıyor. Bunun için burjuva hukukunu bile dinlemiyor. Çünkü çağrı merkezleri işsizliğin yoğun olduğu Batman’da çoğumuzun tercih ettiği bir sektör. Diplomalı işsizler olarak her yerde olduğu gibi burada da oldukça kalabalığız. Tempo hem devlet teşviki hem de İş-Kur bünyesinde çalıştırdıkları işçiler üzerinden kârını arttırırken kıdemi artan işçileri ise kendisi için bir tehlike olarak görüyor. Kıdemi artan Müşteri Temsilcileri üzerinde baskı mekanizmaları oluşturuluyor.
Tempo Çağrı merkezinde çalışma koşullarımız çok ağır. Her gün mesaili olarak en az 10 saat çalışıyoruz. Daha önce mesailere karşı takım liderlerine ve üst yöneticilerine şikâyetlerimizi dile getirmiştik fakat Tempo her zaman yaptığını yaparak bize kapıyı gösterdi. Bununla da kalmadı, çalışma koşullarının düzeltilmesi ile ilgili verdiğimiz tepkiden ötürü içlerinde benim de bulunduğum bir dizi arkadaşıma yöneticiler tarafından uzun süredir mobbing uygulandı. Çalıştığımız departman değiştirildi. Esas hedefleri, koşullara karşı çıkmamdan ötürü beni yıldırmak ve işten ayrılmamı sağlamaktı ya da işime son vermeleriydi. Ancak yarattıkları koşulları çok iyi bildikleri için bana buradan hareketle bir işten çıkarma hazırlayamadılar. Kâğıt üzerindeki işten çıkarılma gerekçem ise 3 gün bildirimsiz olarak işe gelmemek oldu. Bildirimsiz devamsızlık yaptığım iddia edilen 2 günde hali hazırda raporum bulunmaktaydı. Diğer bir günde ise izinli olmama rağmen işyeri o güne bir eğitim koymuştu. Ben de iznimi kullanmama rağmen o gün mazeretsiz şekilde işe gelmemiş kabul edilmişim.
İşbaşı yapmam gereken gün kartımı turnikede okutamadım. Öyle ki, bana herhangi bir yazılı bildirim de yapılmadan içeri girmem engellendi. Bir biçimde görüşmeye zorladığım takım liderinden atılma gerekçemi öğrenince kendisine raporumu da göstermeme rağmen beni muhatap almadı.
İşten atılmadan önce de hizmet olarak görülen işkolunda DİSK’e bağlı Sosyal-İş sendikasına üyeliğimi de yapmıştım. Şimdi de DİSK’in Batman temsilciliği ve ÇMÇ-DER ile örgütlü bir biçimde hukuki ve fiili mücadelemi sürdüreceğimi tüm çağrı merkezi çalışanı işçilere bildirmek isterim. Batman İş Mahkemesinde işe iade davamı açtım. Duruşma günüm henüz belirlenmedi. Bu süreçte de durumumu yaygınlaştırıp bana destek olmanızı hepinizden rica ederim.”
Giderek yaygınlaşan çağrı merkezleri işçiler için yoğun bir sömürü ve baskı anlamına geliyor. Çağrı merkezlerinde çalışan mücadeleci işçilerin çabaları büyük önem taşıyor. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER, bu sınıfın giderek büyüyen bir bölüğü olan çağrı merkezi işçilerinin mücadelesini destekliyor.
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...