Düşlerimde Mücadelemizi Görüyorum
Gazi Mahallesinden bir lise öğrencisi
Merhaba dostlar. Hepimizin bildiği gibi hükümet Covid-19’a karşı gerçek önlemler almak yerine tekrar yasakları başlattı. İlk yasaklar uygulandığında sokakları muazzam bir sessizlik almıştı. Babamla arada kahvelerimizi alır, balkona çıkardık ve etrafa şöyle bir bakar, Covid-19 sayesinde insanları bir anda nasıl eve tıktıklarından konuşurduk. Babam anlatırdı; en son sokağa çıkma yasağının 1980 darbesinde olduğundan bahsederdi. Ben de “vay be” diye düşünürdüm, “demek on yıllar sonra bir şekilde gene tıktılar insanları evlerine!”
Bir diğer sorun da virüs bahanesiyle görüşebileceğimiz yerleri kapatmalarıydı. Bu süreçte yan yana olamayışımız canımı çok sıkıyordu. Biz bir şekilde görüşüyorduk, hatta UİD-DER’li dostlarımız ziyaret ediyordu bizi. Ama insan tüm dostlarıyla yan yana olmayı da arıyor. Derken yasaklar yavaş yavaş kaldırıldı, sokağa çıkabiliyorduk nihayet, hatta okullar bile açılmıştı. Staj maaşım yeni yatmıştı, yani “yarı alın teriyle kazandığım ilk maaşımdı” ve ilk olduğu gibi sonu da çabuk oldu. Anlayacağınız tam şöyle bir “oh” çekiyordum ki tekrardan başlattılar yasakları. Benim okulum ve stajım yine yalan oldu. Şimdi yine evdeyim ve yine sizlerden kopardılar beni. Bu zamanlarda şöyle olurum; canım sıkılır sizlerden uzaklaştırıldığım için.
Ebeveynimizin en sevdiği vazoyu kıran çocukmuşuz gibi cezalandırdılar biz gençleri. Sanki virüsü sadece biz bulaştırıyoruz. Baktım yasaklar listesine, “20 yaş altı” yazıyor, “ah, hapis hayatına gene başlıyoruz” dedim. Aslında lafı çok dolandırdım anlatmak istediğim şey şuydu: Yasak süreçlerinde yüreğim yoğun bir özlemle doluyor. Mücadele örgütümüzün kıymetini iyi anladığım zamanlarım oldu böylelikle. Bu özlemler birikir, gece rüyalarımda yaşamaya başlarım mücadelemizi. Yüz yüze etkinlikler yaptığımızı görüyorum düşlerimde. Yine çok güzeliz, yine çok kalabalığız ve umutluyuz gelecek güzel günler için. Ben de bu süreçte hem evde umudumu yeşertmiş oldum hem de düşlerimde. Şunu çok iyi anladım örgütlü mücadelede umut çok önemliymiş bizler için. Umut demişken çok yakında görüşeceğimizi umuyorum. Görüşmek üzere dostlarım. Umutla kalın.
Tuhaf Zamanlar
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...