Haziran Ayında Ölen Devrimci Sanatçılarımız
Esenler’den UİD-DER’li çocuklar
Haziran ayında ölen şairlerimiz ölümsüzdür. Haziran ayında işçi sınıfını anlatan, işçi sınıfının tarihine ışık tutan şairlerimiz, yazarlarımız ölmüştür. Hepsi yaşamları boyunca işçi sınıfi adına oyunlar, şiirler, kitaplar yazmışlardır. Nazım Hikmet işçi sınıfına şiirler ve oyunlar vermiştir. Hasan Hüseyin Kormazgil işçi sınıfına şiirler vermiştir. Bu insanlar yazdıkları şiirler, kitaplar yüzünden vatan haini ilan edilmiştir. Nazım Hikmet vatan haini ilan edilip yurt dışına sürgüne gönderilmiştir. Onlar hayatlarını işçi sınıfa adamışlardır. İşçi sınıfı için vatanını terk etmiş Nazım Hikmet. O zamanlarda vatan en kutsal varlık sayılırdı. Nazım Hikmet kutsal varlık sayılan vatanını işçi sınıfını seçtiği için terk etmek zorunda kaldı. Ölen işçi ozanlarını saygı ile anıp şiirlerini okumalı, onların anısını yaşatmalıyız.
-------------------------------------------------------------
Bilindiği gibi Haziran ayında 4 devrimci sanatçıyı kaybettik. İşte bu yüzden Haziran ayı büyük bir önem taşımakta. Bu sanatçılar ölene kadar işçi sınıfının haklı mücadelesini savundular. Yazdıkları yazılar, şiirler ve kitaplar işçi sınıfının mücadelesi ile ilgilidir.
Patronlar sınıfı bu sanatçıları katletmek istemiş, hapislere atmıştır. Ama şunu bilmeliler ki ölen devrimci sanatçıların yerini bizler alacağız. Patronlar sınıfı ne kadar uğraşırsa uğraşsın bizi yıldıramaz. İşçi sınıfının mücadeleci sanatçılarını hiç unutmayacağız.
-------------------------------------------------------------
İşçi sınıfının ne kadar büyük, ne kadar güçlü olduğunu herkes biliyor. Onu güçlü kılan bir etmen de kendi kavgamızdaki şarkılarımız, türkülerimizdir. Bu türküleri, şarkıları, bu şiirleri yaratan işçi sınıfının ozanlarıdır. Bunlardan bazıları; Nazım Hikmet, Maksim Gorki, Ahmet Arif, Hasan Hüseyin Korkmazgil’dir. Bu ünlü yazarlar işçi sınıfının büyük bir parçasıdır. Bu türküler, şarkılar, şiirler, romanlar, sınıf kavgamızı baştan sona kadar yürütüyor. Onların ve bu uğurda ölenlerin adına kavgamızı yürüteceğiz, yürütmeye devam edeceğiz. Çünkü onlar bu uğurda bizim ve herkesin adına şarkılar, türküler ve şiirler yazdılar. Biz hiçbirini unutmayacağız. Onlar bizim için hep var olacaklar.
-------------------------------------------------------------
İşçi sınıfının büyük ustalarından dördü Haziran ayında ölmüştür. Bu sanatçılar yaşamlarında işçi sınıfının tarihini yazmışlardır. Burjuva şairlerin tersine onlar ezilen ve sömürülen halkların yanlarında olarak duygularını kaleme dökenlerdir. Yaşamları boyunca işçi sınıfı için yazmışlardır. Bu yazarlar işçi sınıfının safında yer almış ve işçi sınıfının bilinçlenmesi için yazmışlardır. Bu yazarların hepsi bizler için öyle güzel şeyler yazmışlar ki bu yazdıkları her kuşakta okunabilirliğini sürdürmüştür. Onların yazdıkları bizleri öyle içine çekiyor ve kapsıyor ki herkesin okuması gereken kitaplar, şiirler, yazılar.
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...