İş Güvenliği Eğitimi Ama Sandalyeleriniz Çok Güzel
Esenyurt’tan bir kadın işçi

Çalıştığım fabrikada iş güvenliği uzmanı depremde ya da yangında neler yapılacağına dair eğitim verdi. İş güvenliğinin genel kurallarından bahsetti. İş kazalarının birçoğunun da işçilerden kaynaklandığını söyledi. İşçi arkadaşlardan birisi iş güvenliği uzmanının söylediğine karşı çıktı: “Siz öyle diyorsunuz fakat eşimin çalıştığı yerde patron hiçbir önlem almıyor. İşçi bu durumda ne yapsın? Çalışmasa işten atılacak. Niye işçileri sorumlu tutuyorsunuz?” Bu cevap karşısında iş güvenliği uzmanı çok da bir şey diyemeyince, “bakın arkadaşlar sizin işyeri başka işyerlerine göre çok iyi. Burada iş kazası riski yok gibi. Başka yerlerde işçiler demir sandalyelere oturuyor, sizin sandalyeleriniz çok güzel” diye kıvırdı. O gün öyle geçip gitti. Birkaç gün sonra, büyüklüğü az olsa da bizi çok korkutan bir deprem oldu. Fabrikada sabitlenmesi gereken raflar var. Arkadaşlarla aramızda konuştuk, iş güvenliği uzmanı gelince söyleyelim sabitlesinler rafları diye. İş güvenliği uzmanı geldiğinde, herhangi bir durumda üzerimize düşmemesi için rafların sabitlenmesi gerektiğini söyledik.
Uzman, “sizi pek telaşlı gördüm, korkmayın başka yerlere göre sizin burası çok iyi sizin sandalyeleriniz çok güzel” dedi. Biz de iş güvenliği uzmanına “siz neden işinizi yapmıyorsunuz? İki de bir sandalyeleriniz çok güzel diye vurguluyorsunuz. Biz burada iş yapıyoruz. Biz rahat oturalım diye verilmiyor bu sandalyeler. Siz her seferinde bunu öne sürüyorsunuz. Biz size riskli şeyleri söylüyoruz, önlem alınsın diyoruz. Ondan sonra da işçileri sorumlu tutuyorsunuz” diye çıkıştık. İş güvenliği uzmanı bir şey diyemedi. Geçen bir arkadaş ayağı takılarak düştü. Çünkü yürüme alanlarımız daraldı. Her yere makineler kuruldu. Arkadaşlardan biri “iş güvenliği uzmanı gelince söyleyelim. O her ne kadar işyerinin sandalyesini övse de yine de söylemeliyiz” dedi.
Bugün iş güvenliği uzmanları, işçilerin güvenliğini düşünür tarzda hareket etmeliyken patronların çıkarları yönünde hareket ediyorlar. Patronların işçiler ölmesin diye iş güvenliği önlemleri alması mümkün değil. Yani işçiler olarak ölmemek için örgütlenmeliyiz. Patronların yük olarak gördüğü, iş güvenliği uzmanlarının yetersiz kaldığı iş kazalarının önlenmesinin tek yolu örgütlü mücadeleden geçiyor.
Cargill Direnişçilerine Mektup
Son Eklenenler
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...
- 17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’yi sarsan 7,4 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Yüzbinlerce...
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....