İş Mahkemelerinin Önü Kesiliyor, Arabuluculuk Zorunlu Tutuluyor
Grevleri yasaklayarak işçilerin hak arama mücadelesini engelleyen, açıkça patronların yanında olduğunu gösteren AKP hükümeti, arabuluculuk uygulamasını zorunlu hale getiriyor.
AKP, işçi ve patron arasındaki uyuşmazlıklarda mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurulmasını zorunlu hale getiriyor. Arabuluculuğu zorunlu hale getiren İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı TBMM’ye sevk edildi. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarının haberi, medyada “reform, çok müjdeli bir haber” olarak servis edildi. AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi, haberi “İşçi bir günde hakkını alabilecek” başlığıyla yayınladı.
Kötü niyet, ayrımcılık, kıdem, ihbar tazminatları ve işe iade davalarında zamanaşımı süresinin 10 yıldan 5 yıla düşürüldüğü tasarıda, iş mahkemelerinin kuruluşu yeniden düzenleniyor. Buna göre, iş mahkemesi tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Bakanlıkça gerekli görülen yerlerde kurulacak.
Bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan alacak, tazminat ve işe iade davalarında arabulucuya başvuru, dava şartı olarak düzenleniyor. Davacı tarafın, arabuluculuk süreci sonunda anlaşmaya varılamadığına dair son tutanağı dava dilekçesine eklemesi gerekecek. Bu yapılmadığı durumda, dava usulden reddedilecek. Arabulucuya başvurulmadan dava açılması halinde ise, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilecek. İş kazası ve meslek hastalıkları nedeniyle açılan davalarda arabulucuya başvurma zorunluluğu olmayacak. Zaman aşımı süresi, arabuluculuk sürecinin sonunda son tutanak hazırlandıktan sonra işlemeye başlayacak. Arabulucu sürecinde anlaşma sağlanamaması durumunda 2 hafta içinde dava açılması zorunlu olacak.
Tasarıda, arabulucunun yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren 3 hafta içinde sonuçlandıracağı, zorunlu hallerde bu süreyi en fazla 1 hafta uzatabileceği belirtiliyor. Arabuluculuk ücreti ise, anlaşma sağlanması halinde, sürecin sonunda aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanacak.
Doğan Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Dairesi Başkanı Hakan Öztatar, “İş Mahkemeleri Kanun Tasarımız işçi ve işverenlere hayırlı olsun. Çok müjdeli bir haber. Aynı zamanda bu bir reform. Çünkü işçi kardeşlerimiz şu anda iş davalarında ancak 2 ya da 3 yıllık süreçlerde alacaklarına kavuşurken, şu anda arabuluculuk sayesinde en geç 1 ay içerisinde işçimiz alacağına kavuşma hakkını elde ediyor. Bir anlamda işçisinin daha alın teri kurumadan varsa kıdem tazminatı, fazla mesaisi ve diğer alacaklarına kavuşma hakkı elde ediyor. Biz bu anlamda işçi ve işverenlerin iş barışına katkı sağlayacağını düşündüğümüz bir düzenleme” dedi.
Arabuluculuk uygulamasıyla bugüne kadar 13 bin 500 uyuşmazlığın çözüldüğünü ifade eden Öztatar, tasarı yasalaşırsa 400 bin dava dosyasının daha çözülmesinin beklendiğini iddia etti. Öztatar, tasarının parası olmadığı için avukata ulaşamayan, gider avansını yatıramayan, hakkını arayamayan işçilerin sorunlarına çözüm olacağını iddia ederek, aslında işçilere mahkeme kapısını kapatan bu düzenlemeyi şirin göstermeye çalışıyor.
Önce sorun yarat sonra bunu bahane ederek bir hakka el koy!
Bugünkü durumda açılan iş davaları yıllarca sürebiliyor. İşçilerin dava açması ise, gerçekten de bakanlık yetkilisinin dediği gibi “pahalı” olduğu için zor. Üstelik bu zorluk 2011 yılında, yine AKP hükümetinin çıkardığı bir yasayla işçilerin karşısında çıkarıldı. Çok sayıda işçi, dava açmak için gerekli parayı bulamadığı için hakkını arayamaz hale getirilmişti. İş mahkemelerinin üzerindeki yükün hafifletilmesini sağlayan uygulama, patronu rahatlatmış ama işçiyi mağdur etmişti. Bu mağduriyeti yaratan bizzat AKP hükümetidir. Önce işçilerin önüne engeller koyan AKP hükümeti, sonra da bu engelleri bahane ederek bir hakkı ortadan kaldırmaya girişiyor. Meselâ taşeronluğu ve kiralık işçiliği kalıcılaştıran ve işçilerin kıdem tazminatı almasının önüne geçen AKP, sonra da “işçilerin yüzde 80’i kıdem tazminatı alamıyor” diyerek ortaya çıkıyor ve işçilerin iş güvencesini ortadan kaldırmak istiyor. Şimdi de söz konusu tasarıyla hak arayamayan işçilerin sorunlarına çözüm bulunacağını iddia ediyor. Oysa arabuluculuk süreçlerinden biliyoruz ki, işçiler taleplerinin çok altında sözleşmeleri kabul etmeye zorlanıyorlar.
Gerçekten de işçilerin mağduriyeti giderilmek isteniyorsa mevcut yasalar aksatılmadan uygulanmalı, kıdem tazminatı işten çıkarılan işçiye eksiksiz ödenmeli, işten çıkarmalar işçi lehine zorlaştırılmalıdır. İş mahkemelerinin kısa sürede sonuca bağlanması sağlanmalı, işçinin uzun süren davalar nedeniyle bezdirilmesinden vazgeçilmelidir. Gerekli denetimler eksiksiz yerine getirilmelidir. Örneğin sendikalaştığı için işçiler işten çıkarılabiliyor. Patronlar, kâğıt üzerinde işçiyi sendikalaşma nedeniyle değil, yetersiz performans gibi gerekçelerle işten çıkarmış gösteriyor, hatta tazminatsız işten çıkarmak için başka ithamlarla da işçiyi işten çıkarabiliyorlar. Bunu engellemeyen AKP, işçilerin mahkemeye gitmesinin önüne geçmeye çalışıyor.
Bu tasarının yasalaşması halinde, işçilerin hak arama mücadelesinin önüne bir engel daha dikilecek. AKP hükümeti ve patronlar sınıfı, işçi sınıfının örgütsüzlüğünü bir fırsat olarak değerlendiriyor. İşçilerin haklarını peş peşe çıkardıkları yasalarla gasp ediyor. İşçi sınıfı, nasıl ki kıdem tazminatını patronlara kaptırmamak için mücadele vermek zorundaysa, iş mahkemelerinin yolunu kapatacak bu yeni tasarıya karşı da mücadele vermek zorundadır!
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...