Buradasınız
İşe İade Davası Açmak Artık Pahalı: Adalet İşçiye Değil Patronlara Çalışıyor!
Sarıgazi’den bir işçi
Havva Kaya Gebze’de bir inşaat firmasında sekreter olarak çalışıyordu. 700 lira ücret alıyordu. 5 Eylülde işten atıldı. İşten atılma sebebi bir akrabasının cenazesine gitmesiydi. Patronu cenazeye gitmesi için izin vermişti ama izin verdiğine dair yazılı bir kâğıt vermemişti. Bir gün sonra mesaiye gelmediği için işten atıldı. Haksız yere işten atılmıştı. Hakkını aramak için dava açmaya karar verdi. Bir aylık bir süresi vardı. Dava açabilmesi için 100 TL yatırması gerekiyordu. Maddi durumu iyi değildi. 100 TL’yi ancak 2 Ekimde bulabilmişti. Fakat 1 Ekimden itibaren kanun değişmişti. Dava öncesi yatırılması gereken miktar 616 TL olmuştu. Kaya 616 TL’yi bulamadı ve dava açma hakkını kaybetti. Bir işçinin hukuksal olarak hakkını arayabilmesi için neredeyse maaşı kadar para yatırması gerekiyor. Nasıl adalet bu!
Havva Kaya 1 Ekimde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemesi Kanunun yeni 120. maddesinden dolayı dava açamadı. Bu maddeye göre davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda. İşçi dava açabilmek için öncelikle peşin peşin bu haraçları ödemek zorunda. Daha öncesinde 100 TL olan dava masrafları 616 TL’ye çıkarıldı. Bu rakam çalıştığımız yıla ve maaşımızın miktarına göre de değişiyor. Örneğin 4 yıldır asgari ücretle çalışan bir işçi işten çıkarıldığında 6 bin TL’lik tazminatını alabilmek için, dava açtığında 926,40 TL ödemesi gerekiyor. Bu rakam şu masraflara göre çıkarılıyor:
- Taraf sayısının beş katı kadar tebligat gideri: 60 TL
- En az üç tanık için tebligat gideri: 18 TL
- En az üç tanık için tanıklık ücreti: 90 TL
- Bilirkişi ücreti: 300 TL
- Keşif harcı-ulaşım ücreti: 300 TL
- Diğer işlemler: 50 TL
- Peşin nisbi harç: 90 TL
- Başvuru harcı: 18,40 TL
- Toplam: 926,40 TL
Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak’ın bu değişikliğe ilişkin yaptığı açıklama da oldukça dikkat çekici. “Davaların bir an önce bitirilmesinde sözün bittiği yerdeyiz. Bu kanunu uygulamaya başladık. Bu uygulamanın amacı, adaletin hızlı gelişmesidir.” Görüyoruz ki devlet dava açmak isteyen işçilerin önüne para engeli koyuyor. Alacağımız tazminatın dörtte birini devlet dava masrafları adı altında bizden kesiyor. Dava açmak için bu kadar çok para ödenmesinden dolayı birçok işçi “bu parayı nasıl ödeyebilirim ki” deyip hakkını aramaktan vazgeçiyor. İşçiye hukuk yoluyla hakkını aramanın kapısı da kapatılmış oluyor. Patronlara hizmet eden devlet böylelikle bir kez daha bunu açığa vurmuştur. Oysaki tüm dava masraflarının ücretsiz olması gerekiyor.
Patronlar ve onların sistemi olan kapitalizm egemen olduğu sürece adalet onlardan yana olur. Patronların parasıyla, polisiyle, mahkemesiyle önümüze koyduğu engelleri biz birleşerek, işyerlerimizde birbirimize sahip çıkarak, mücadeleye atılarak aşabiliriz ancak.
Her yerde hazır ve nazır
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...