İşçi Mitingleri: İşçi Sınıfının Birliğinin Görkemi
Kocaeli/Gebze’den bir işçi
Miting; insanların dikkatini çekmek, onlar üzerinde etki bırakmak, aynı düşünceyi savunanlar arasında birlik sağlamak, bir konuya duydukları tepkiyi göstermek amacıyla genellikle açık havada yapılan kalabalık toplantıdır. Gücünü, varlığını ortaya koyduğu bir eylem türü olarak miting, işçi sınıfı için de her dönem etkin bir mücadele aracı olmuştur.
İyi organize edilmiş kalabalık mitinglerin, katılanlar ve dışarıdan takip edenler açısından önemli etkileri vardır. Kortejler, yürüyüş kolları ellerde taşınan flamalar, giyilen önlük ve şapkalar, hep bir ağızdan söylenen marşlar, atılan sloganlar, akşamları yakılan meşaleler veyahut günümüze özgü olan cep telefonu ışıkları, mitinglerin coşkusunu yansıtır. İşçi mitingleri insanları ortak bir duyguda buluşturur. İddiaların ve taleplerin ne kadar yaygın, mitinge katılanların ne kadar güçlü ve kararlı olduğunu gösterir. İşçi ve emekçiler arasında birlik ve bütünlüğü sağlamada mitinglerin etkisi büyüktür. Emekçi insanlarda dayanışma ve güvenin artmasının, sermaye sınıfının yüreğine korku salınmasının önemli bir aracıdır.
Türkiye işçi sınıfı tarihinde 1961 Saraçhane mitingi, işçi sınıfının kararlılığını ve özgüvenini arttırıcı bir etki yaratması bakımından önemli bir örnektir. Saraçhane mitingi, o güne kadar sınırlı bir güce sahip olan sendikaların etkili bir güç olarak mücadele alanına çıkmaya başladığını gösteriyordu. Bu miting sayesinde, sınıf mücadelesini yükseltme arzusunda olan sendikal kadroların ve öncü işçilerin sınıfın gücüne olan güveni ve cesareti arttı. Bu durum yeni mücadelelerin, kitlesel başka mitinglerin habercisi oldu. 60’lı yılların mücadele perdesi açıldı ve sınıf mücadelesinde 15-16 Haziran Genel Direnişi ile zirveye ulaşan bir yükseliş dönemi yaşandı.
Etkiyi en üst düzeye çıkarabilmek için mümkün olduğunca çok kişinin katılımı sağlanan, titizlikle, ilmek ilmek işlenmiş mitingler, bugün de güçlü ve etkili bir mücadele aracı olabilir. Patronlar sınıfının, egemenlerin sendikaların, işçi örgütlerinin her mitingini yakından takip etmesinin, bu mitinglerin etkisini azaltmak için çarpıtmalar yapmasının, katılımı düşük göstermesinin nedeni budur.
Kasvetli bir havanın oluşmamasına, miting alanındaki insanların ilgisinin canlı tutulmasına özen gösterilmesi, kitleleri alanda uzun süre tutabilmenin ve istenen etkiyi yaratabilmenin etkin bir faktörüdür. İşçilere, emekçilere moral ve coşku veren marşlarla, müziklerle, kararlı konuşmalarla, çarpıcı döviz ve pankartlarla donatılmış mitingler verilen mesajın güçlü bir biçimde yerine ulaşmasını sağlar, insanların hafızasına kazınır. 1976-77-78 1 Mayıs mitingleri gibi mitingler gerçekleştikleri dönemde tam da böyle bir işlev görmüştür. İşçi sınıfının gövde gösterisi olmuş, dönemin filmlerine, şiirlerine, şarkılarına yansımıştır. 1980 askeri faşist darbesi işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlerini ezdi, geçmiş kuşakların tarihsel birikimini günümüz işçilerine aktaran kayışı kopardı. Mücadeleci sınıf sendikacılığından uzaklaşan, bürokratlaşan, işçi sınıfına yabancılaşan sendika yöneticileri, işçi sınıfını mücadeleden uzaklaştırdı. Bu durum, işçi mitinglerinin daha cılız, daha coşkusuz olmasına neden oldu. İşçilerin mitinglere karşı ilgisi ve etkisine olan inancı azaldı. Lakin işçi sınıfının bugünkü ruh hali işçi mitinglerinin önemini azaltmaz.
Mitingler, işçi sınıfının birliğini ve görkemli gücünü göstermesi bakımından önemlidir. Farklı kollardan akan nehirlerin denize ulaşması gibi tarihsel birikimin, işçilerin öfkesinin, kararlılığının, taleplerinin alanlara aktığı, emek hareketinin görkemli bir sunumunu temsil eder. İşçi sınıfının geniş bir aile fotoğrafıdır. Böyle fotoğraflar verebilmek, böyle fotoğraflarda yer alabilmek için işyerlerimizde, sendikalarımızda birlik olalım, güçlü olalım.
Son Eklenenler
- Hatay İskenderun Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Befesa Silvermet fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlü işçiler, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 26 Temmuzda greve çıktı. UİD-DER’li işçiler...
- Biz işçiler için hayat günden güne zorlaşıyor. Artan hayat pahalılığı her alanda kendini can yakıcı şekilde hissettiriyor. Düşük ücretler, iş bulma ya da işini kaybetme kaygısı işçileri strese sokuyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi hukuki olarak suç...
- Bugün ben 12 saat çalışmak zorundayım ama fabrikalarda en az 8 saat çalışan abilerim ve ablalarım da çoğunlukla kalan 4 saati isteseler de istemeseler de fazla mesai adı altında çalışarak geçiriyor. Yani çocuğuyla genciyle robota dönüştürülmeye...
- Patronların tek isteği işçiler hep çalışsın, çok çalışsın, hak hukuk aramasın, hatta bedavaya, ölümüne çalışsın. İşte bu açgözlü istekleri onları bir canavara dönüştürüyor. Neredeyse her gün “yok daha neler” diyeceğimiz haberler duyar olduk....
- İngiltere’de binlerce kişi ırkçı ve faşist yükselişe karşı “No Pasaran/Geçit Yok” şiarıyla 27 Temmuzda başkent Londra sokaklarına çıktı. İngiltere’de Tommy Robinson liderliğindeki faşist örgüt İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) düzenlediği mitinge...
- Kapitalist sistemin çelişkileri tüm dünyada derinleşmeye devam ediyor. Dev şirketler rekor kârlar açıklarken işçiler sefalet ücretlerine, gençler işsizliğe, geleceksizliğe mahkûm ediliyor. Emperyalist savaşın alevlerini daha da harlayan egemenler,...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...