Buradasınız
Düzenin Çürütücü Etkisinden Bizi Örgütlü Mücadele Kurtarır
İzmir’den emekli bir işçi
İnsanlar tarihler boyunca iyiye, güzele, umuda dair sözler edegelmiştir. Umuda ve mücadeleye dair gün yüzü görmemiş sözler duyarız bazen yanımızdaki sınıf kardeşlerimizden. Bu sözleri duyduğumuzda bir an durup düşünürüz. Sanki yüzyıl düşünüldükten sonra dile getirilmiş olduklarını düşünmekten kendimizi alamayız. Bu duyduğumuz sözleri, söyleyenlerin gözlerindeki ışığı, o an orada olmayan sınıf kardeşlerimize de ulaştırmalıyız.
Yeni yılı UİD-DER’li mücadele kardeşlerimle birlikte karşılamak için İzmir’den İstanbul’a geldim. Büyük ailem UİD-DER’de kadın, erkek, genç, yaşlı ve ailemizin çocuklarıyla bir araya geldik. Uzaktan gelen bir tek bendim. Uzun denecek bir süredir çoğunu göremediğim için hepsinin gözlerine tek tek baktım. Hep birlikte mücadele şarkılarımızı söyledik. Gençlerimizin okuduğu şiirleri dinledik.
Ardı sıra sohbet ettik. Gençlerimiz sanki mücadele içerisinde eski zamanlardan, sınıfımızın geçmişinden çıkıp gelmiş denli önemli sözler ettiler. UİD-DER’in kendilerine neler kattığını öyle sözlerle ifade ettiler ki sanki yaşlanmış da yeniden gençleşmiş gibilerdi. Mücadele arkadaşlarımın dilinden dökülenlerin her biri ayrı bir yazı konusu olmayı hak ediyor. Genç bir kadın işçi, bir anne, eşi ve sevimli kızlarıyla birlikte aramızdaydılar. Bu genç mücadeleci kadın arkadaşımızın ifadelerini anlatacağım sizlere. “Marketin önünden geçiyordum. Yaşlı bir kadın bir kasa çürümüş domatesin içinden sağlam kalmış domatesleri seçmeye çalışıyordu. Dikkat ettim. Kasadaki bir sürü domatesten 10 tane sağlam domatesi seçip poşetine koydu. O an düşündüm ki içinde bulunduğumuz düzen de toplumu çürütüyor ve UİD-DER de bizi o çürüyen toplumun içinden çıkartıp çürümekten kurtardı. UİD-DER’li örgütlü bir kadın olarak ne kadar şanslı olduğumu düşündüm” dediğinde ne kadar mutlu olduğu gözlerinden okunuyordu. Sözlerinin devamında rejimin yarattığı boğucu karanlıktan dolayı etrafındaki insanların umutsuz olduklarını gördüğünde deneyimli bir abimizin “her şey karşıtıyla var olur, merak etme ilelebet sürmez” sözlerini aktardı.
İçinde bulunduğumuz toz duman zifiri karanlık ortamda tek başımıza ne büyük resmin tamamını görebilir ne de sorunların altından kalkabiliriz. İşçi sınıfı örgütlü olduğunda neler başardığını tarihimizden biliyoruz. İçinden geçtiğimiz dönem zifiri karanlık olsa da tarihsel iyimserliğimizi her an dipdiri tutabiliyoruz. Bize bu tarihsel iyimserliği veren şey biraz da bu genç kardeşlerimizin azmi, cesareti ve bayrağı bizden devralmış olmasıdır. Birileri bu çarkı bozuk ve çürümüş, kokuşmuş düzenin içinden bizleri seçti ve örgütlü mücadeleye katarak kurtardı. Bizler de borcumuzu ödemek için sınıf kardeşlerimizi bu çürümüş, kokuşmuş düzenden kurtararak mücadeleye kazandırmalıyız.
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...