İşsizlik Manzaraları
Mersin’den bir işsiz işçi
Her yıl olduğu gibi bu yıl da üniversiteler binlerce mezun verdi. Ben de bu mezunlardan biriyim. Okul bitsin diye yıllarca uğraşıp, mezun olunca hiçbir şey elde etmediğini, emeğinin karşılığının olmadığını görmek gerçekten her mezun için çok üzücü bir durum.
Oysa mezun olmadan önce gidilen iş seminerlerinde “büyük CEO’ların” verdiği gazlar, üniversiteli olduğumuz için yönetici olacağımız vaatleri sadece sözde kaldı ve kötü anılar olarak hafızamızda yer etti. Şu ana kadar birçok geçici işte çalışmış bir işçi-öğrenci olarak karşılaştığım örnekleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hemşirelik mezunu Deniz adında bir arkadaşımla tanışmıştım çalıştığım restoranda. Bana atamasının yapılmadığını ve bu yüzden iki üç senedir turizmin olduğu kentlerde otellerde çalıştığını söylemiş ve artık umudunun kalmadığını, okuduğu için pişman olduğunu anlatmıştı.
Fizik tedavi bölümünden mezun olmuş Esra da aynı şekilde, “keşke okumasaydım. Bir buçuk yıldır geçici işler yapıyorum. Aileme karşı mahcubum. Sanki hiç bir şey başaramıyorum gibi hissediyorum, psikolojim bozuldu artık” demişti.
İnşaat mühendisliğinden mezun olmuş ve üç senedir iş bulamayan Emrah ise isyan ederek içinde yaşadığı durumu benimle şöyle paylaştı: “Ben artık ne yapacağımı bilemiyorum. Hayat çok acımasız. İnsanlar her yerde eziliyor. Yaşam sevincimi yitirdim, hiç umudum kalmadı. Demek ki hep böyle olacak. Bu şekilde nereye kadar yaşarım ben de bilmiyorum!”
İşletme mezunu, yıllarca iş aramış, KPSS maratonunu iki defa koşmuş Ömer abi ise, “hayat adil desem yanlış olur. Bizim başımızdaki en büyük bela işsizlik. Tabi benim gibi milyonlar var. Biz işimizin ehli olmadığımız için değil, sistem böyle olduğu için işsiziz. Sanki sorun sadece insanın kendini geliştirmesi ya da geliştirememesi gibi düşünmemizi istiyorlar. Bu kadar başarısız insan olduğuna kim inanır!”
Ben de kendi adıma şunları paylaşmak isterim sizlerle. Arkadaşlarımın söylediği gerçekler şimdi benim önümde duruyor. Bizzat yaşayarak ve bir karşılaştırma yaparak gördüğüm şey arkadaşlarımın söylediklerinden farklı değil. Kapitalistler ne kadar az işçi çalıştırırlarsa o kadar az maliyet olur, az işçi çok iş mantığıyla hareket ederler. Mesela çalışma saatlerinin uzun olması daha az kişiyi daha çok çalıştırarak yeni işçi alımını engeller. Ya da yeni mezun öğretmenleri kadrolu işe almaktansa onları sözleşmeli personel olarak alır ve bir kaç ay sonra işsiz bırakırlar. İşsizliğin asıl nedeni kapitalist kâr düzenidir. Biz işçiler bunlara karşı durmazsak ve örgütlenmezsek bu koşullara maruz kalmaya devam edeceğiz. Yeni mezun ya da değil tüm işsiz işçiler olarak işçi sınıfının safında birleşmeliyiz ve örgütlü mücadeleyi güçlendirmeliyiz. Ancak bu şekilde bütün soruların nedeni olan kapitalist sistemi yıkabilir ve herkes için iş ve ekmeğin olduğu sınıfsız bir dünya kurabiliriz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
“Kazık mı Lazım Size!”
Emekliler %5 Zammı Protesto Etti
Son Eklenenler
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...