Kamu İşçileriyiz, Artık Yeter Diyoruz!
İstanbul’dan bir sağlık işçisi

Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar, çeşitli işyerlerinde, Bakanlıklar ve AKP binaları önünde basın açıklamaları gerçekleştirdiler, Ankara’ya yürüyüş yapanlar da oldu.
Sağlık alanında yetkili olan Hak-İş’e bağlı sendika yöneticileri; aidatlarımızla otellerine otel katarak, bakanlarla futbol maçı organize ederek, vefat eden arkadaşlarımızın arkasından sadece lokma dağıtarak ve yaptıklarını da resimler çekip sosyal medyada yayınlayarak bizim için mücadele ettiklerini ileri sürüyorlar. Yüzbinlerce üyesi olmasına rağmen bir avuç koltuk sahibi bürokrat, canları nasıl isterse öyle hareket ediyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi Diyanet İşleri Başkanlığı geçtiğimiz günlerde greve hazırlanan işçilere karşı grev karşıtı bir açıklama yaptı. 600 bin kamu işçisi sefalete mahkûm edilirken hak aramamızın önüne türlü engeller konuluyor. Daha önce UİD-DER’in sitesinde çıkan Bursa’dan sağlık işçilerinin mektubunda anlattığı gibi türlü baraj oyunları devrede, ayrıca işçileri kutuplaştırma politikalarını hayata geçiriyorlar. Bu soygun değil de ne? Yıllarca çalıştığımız halde hakaretlere maruz kalmak, evlatlarımıza bir gelecek bırakamamak, yaşamı dertsiz tasasız geçirememek, bir oh deyip ayağımızı uzatamamak bize reva görülen…
Peki, kardeşler “bu durumun sebebi ne” diye bizim de düşünmemiz gerekmez mi? “Aman hiçbir şey değişmez, onlar yine bildiklerini okur, onların dediği olur” diye düşünerek hiçbir mücadelenin içine girmememizin günün sonunda kime faydası var? Tabii ki iktidar sahiplerine ve bizim örgütlerimize, sendikalarımıza çöreklenmiş bürokratlara...
Sınıfımızın tarihine dönüp bakalım. Çünkü hatırlamak yol gösterir. Daha geçtiğimiz ay 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişini andık. Sendikalarına sahip çıkan, barikatları yıkan işçilerin görüntülerini izledik, yaptıklarını dinledik. Sadece sonuçlara takılıp kalmak yetmez, aynı zamanda sorunlarımızı yaratan sebeplere bakmalıyız. Sendikaya üye olmak yeterli olsaydı, en yüksek sendikalılık oranına sahip kamu alanında bizler aylardır haksızlığa uğramazdık. Tüm bu yaşadıklarımıza rağmen, hak gasplarına dur diyecek bir sendikal hareketten söz etmek mümkün değil. Oysa sendikaların ayağa kalkması ve bu gidişata artık bir dur demesi gerekmiyor mu? Bizler sendikalarımızın ne demek olduğunu anlamalı, onlara sahip çıkmalı ve örgütlülüğümüzü sağlamalıyız. Her meslekten, her sendikadan işçiler olarak hayatımızın çoğunu geçirdiğimiz işyerlerimizi yeniden mücadelenin filizlendiği alanlara çevirmeliyiz. Ancak bu olursa sendikalarımız yeniden bizim olur ve mücadelemiz de bu şekilde büyür, bu şekilde hak kazanabiliriz. Kurtarıcı beklemek yanlıştır. Kayıplarımız için biz de artık yeter demeliyiz! Umudumuz örgütlü mücadeledir!
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...