“Kıyamet Kopacakmış, İşe Gelecek misin?”
Esenyurt’tan bir metal işçisi
Son günlerde medya üzerinden insanların gündemine sokulan bir kıyamet senaryosundan bahsediliyor. Orta Amerika’nın yerli halklarından olan ve M.S. 800-900 yıllarına kadar varlığını sürdüren Mayaların oluşturduğu takvime göre, 21 Aralık 2012’de kıyametin kopup kopmayacağı tartışılıyor. Din adamları, siyasetçiler vb. bu konu üzerine açıklamalar yapıyorlar. Kıyamet kopmayacak, henüz kıyamet alametleri ortaya çıkmadı vb. açıklamalarla henüz kıyametin kopmasının zamanının gelmediğini söylüyorlar.
Medyadaki bu tartışmalar fabrikalarda, işyerlerinde işçilerin de gündemine girdi. İlginç diyaloglar yaşandı. Örneğin “ayın 21’inde kıyamet kopacakmış. İşe gelecek misin?” diye sorulan soruya işçinin birisinin yanıtı “bari o gün izin verseler de çocuklarla bir arada olsak” oldu. Bir tanesi “maaşları erken verirler mi acaba” derken, bir başkası da “kopacaksa kopsun, tabii ki işe geleceğim” diyordu.
Çalışma saatlerinin 10-12 saati bulduğu günümüzde, çalışma koşulları da her gün biraz daha ağırlaşmakta. Uzayan iş saatleri nedeniyle sosyal yaşamdan kopuk, ev ile işyeri arasında geçen bir yaşam biz işçilerin yaşadığı. Ücretlerin düşüklüğü, fazla mesailer, sosyal hakların sıfırlandığı, iş kazalarının ve işçi ölümlerinin arttığı, işçi sağlığı ve güvenliğinin hiçe sayıldığı işyeri koşullarıyla karşı karşıyayız. Patronların saldırıları her geçen gün biraz daha artmakta ve milyonlarca insanı açlığa, yoksulluğa sürüklemekte, biz işçileri ölümle yaşam arasında ince bir çizgide yürümeye mahkûm etmekte.
Patronlar zenginliklerine zenginlik katarken işçiler daha da yoksulluğa itilmekte. Patronlar bugün cennet gibi bir yaşam sürerken işçiler cehennemi yaşamakta. Evet, bir kıyamet kopmalı fakat patronlar için kopmalı. Ve bunun için de Maya takvimine gerek yok. İşçiler kaderlerine razı olmak yerine onu değiştirmek için örgütlendiğinde ve örgütlü mücadele ettiğinde patronlar kıyameti o zaman görecekler. Örgütlü mücadele edildiğinde işçilerin yaşam koşullarının değiştiği örnekler işçi sınıfının tarihine baktığımızda görülmektedir. İşçiler, ne zaman örgütlü mücadele ettilerse var olan haklarına yenisini eklediler, ne zaman mücadeleden uzaklaştılarsa daha kötü koşullarda yaşamaya mahkûm oldular. Egemen burjuva sınıf için kıyamet, var olan bu kapitalist sistemin yıkılıp yerine sınıfların ve sömürünün olmadığı bir düzen kurulması için mücadele başladığında kopacaktır. İnsanın insanı sömürmediği, sınıfların olmadığı, açlığın ve yoksulluğun ortadan kalktığı bir dünya için örgütlenelim, mücadele edelim.
Babam Bir Göçmen İşçi
Son Eklenenler
- Egemen sınıfın yani patronlar sınıfının yarattığı ekonomik kriz her geçen gün daha fazla belimizi büküyor. Gencinden yaşlısına, erkeğinden kadınına, işçisinden işsizine hepimize fatura ediliyor bu kriz. Fakat bu süreçte en fazla yok sayılan, gözden...
- İzmir’in Bayraklı Belediyesi’nde ücret kesintilerine karşı mücadele sürüyor. Maaşlarındaki haksız kesintileri 14 Mayıstan beri çeşitli eylemlerle protesto eden Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçilerinin ardından aynı belediyede çalışan DİSK Genel-İş 6 No’...
- Filistin halkının İsrail devleti tarafından topraklarından zorla çıkarılıp sürgün edildiği, binlercesinin öldürüldüğü, yüzlerce köy ve kasabanın yakılıp yok edildiği “Nakba” yani “Büyük Felaket”in üzerinden 76 yıl geçti. On yıllardır zulüm altında...
- Adıyaman: Besni OSB’de üretim yapan Mega Polietilen fabrikası işçileri 8 Nisanda BİRTEK-SEN öncülüğünde ücret gaspına karşı direniş başlatmışlardı. Direniş çadırları yakılan işçiler, baskı ve saldırılara rağmen devam ettirdikleri mücadeleleri sonucu...
- 2024 1 Mayıs’ını geride bıraktık. İşçi sınıfı tüm dünyada talepleriyle alanlara çıktı. Ben de örgütlü bir petrokimya işçisi olarak mücadele örgütümüz UİD-DER ile alanlara çıktım. UİD-DER’le işçi sınıfımızın patronlar sınıfına karşı sıkılı yumruğuyla...
- Öyle bir sloganla, öyle bir umut ışığıyla çıkmalı ki yola, her dokunuşun, her haykırışın binlerce kilometre uzaktaki insanın dahi evindeki sıcaklık, yüreğindeki nasırlaşmış yaraya merhem olsun. Emeğin satılması diye bir cümlenin ağırlığı altında...
- “İşçi sınıfının Süleyman’ı”, işçilerin hocası Süleyman Üstün, 19 Mayıs 2007’de 80 yaşında hayatını kaybetti. Aslen öğretmen olan Süleyman Hoca, 1970’lerde DİSK’e bağlı sendikalarda işçilere eğitim vermeye başladı. Lastik-İş Sendikasının...
- “Diplomanıza ekleyeceğiniz her belge birdenbire size tüm kapıları açacaktır.” Üniversitede kariyer gelişimi dersinde hocamızın bizlere söylediği sözler bunlar. Bu dersin amacı kariyer planı yapıp ileriye dönük hedefler belirleyerek, “Daha rahat...
- Gün ağarıyor işçi semtlerinde/ Bir hareketlilik başlıyor / Ve sesler yükseliyor sokak aralarında/ Gelen bu sesler, bu sesler/ Bir haykırış bir isyan bir direnişin sesi/ Fabrikalardan taşıyor işçiler
- Tarihin en büyük filozoflarından biri olan Aristo, bundan yaklaşık 2300 yıl önce yazdığı bir eserine şu cümleyle başlar: “Bütün insanlar doğal olarak bilmek ister.” İnsanı insan yapan, onu doğadaki diğer canlılardan ayıran başlıca unsurlardan biri...
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...