Metalde Direniş Günlüğü (25 Haziran)
Renault işçilerinin fabrika yönetimine verdiği süre Cuma günü doluyor. İşçiler, MESS’le değil Renault yönetimiyle anlaştıklarını ve MESS’in dayatmalarına boyun eğmeyeceklerini ifade ediyorlar.
Tofaş’ta işten çıkarılan işçilerin sayısı 82’ye ulaştı. İşçilerin işten çıkarılma gerekçesi fabrika yönetimini sloganla protesto etmeleri. Tofaş işçileri, fabrika yönetiminin, hakları için iş bırakıp greve gitmelerinden dolayı kendilerini cezalandırdığını ifade ediyorlar.
Ford, Türk Traktör ve Tofaş’tan sonra Mako’da da patron işten atma saldırısına girişti. Fabrika yönetimleri işçilerin seçtikleri temsilcileri, verdikleri sözlere rağmen tanımadılar. Şimdi ise hakları için eylemlere katıldıkları gerekçesiyle işten çıkarılıyorlar. Mako’da işçiler, telefonlarına gönderilen kısa mesajla işten çıkarıldılar: “SN çalışanımız eylemleriniz nedeni ile iş akdiniz 24.06.2015 tarihinde fesh edilmiştir. Fesih yazınız ve evraklarınız adresinize gönderilecektir. İnsan Kaynakları Yöneticiliği.” İşten çıkarılan Mako işçileri, sabah vardiya değişimi sırasında fabrika önünde toplandılar. Vardiyaya gelen bazı işçiler de işten atmalara tepki gösterdi ve üretime girmedi. Ancak Mako işçileri, iç örgütlülüklerini koruyamadıkları için eylemlerini uzun süre sürdüremediler.
Gebze’de bulunan ZF Sachs işçileri, bugün sabah saatlerinden itibaren iş bıraktılar ve makinelerinin başında bekleyişe geçtiler. Gece vardiyası fabrikadan çıkmadı ve sabah vardiyasında içeri giren işçilerle birleşerek üretimi durdurarak fabrikaya kapandılar. 16.00.24.00 vardiyası işçileri de işyeri önüne gelerek içerideki arkadaşlarına destek vermeye başladılar. İşçiler, Türk Metal’den istifa ettikten sonra, sandık kurarak kendi temsilcilerini seçmiştiler. Ancak patron seçilen temsilcileri tanımadı ve Türk Metal’i dayatmaya devam etti. İşçiler bunun üzerine iş bıraktılar. ZF patronu üretimi durduran işçileri tazminatsız işten atmakla tehdit ediyor, çalışılmayan süre için de hafta sonu telafi çalışması dayatıyor. ZF işçileri, patronun tehditleri ve dayatmalarına rağmen kararlılıkla mücadeleye devam ediyorlar.
Metal işçilerinin mücadelesi önemli bir dönemeç noktasındadır. Son derece örgütlü olan sermaye sınıfı ve onun tecrübeli örgütü olan MESS, öncü işçileri işten attırarak işçilerin iradesini kırmayı amaçlıyor. Metal patronlarına çok büyük bir şamar indirmeyi başaran metal işçileri, ikinci rauntta deneyimsizliklerinin ve örgütsüzlüklerinin bedelini ödüyorlar. İç örgütlülüklerini güçlendiremedikleri, tüm fabrikaları kapsayacak şekilde bir metal işçileri dayanışma ve koordinasyon kurulu kurup güçlerini birleştiremedikleri ve daha da önemlisi; sermaye, medya ve polis karşısında kendilerini sınıf örgütlerinden yalıttıkları için bugün işten atma saldırısına gereken yanıtı veremiyorlar. Ancak bu her şeyin bittiği anlamına gelmiyor. Tersine, aslında süreç daha yeni başlıyor. Çünkü uzun yıllar sonra başlayan bir işçi uyanışı söz konusudur ve bugünkü mücadele bu sürecin yalnızca ilk adımını oluşturmaktadır. Bu süreçte bazı işçilerin morali bozulsa da nihayetinde bu geçici bir durum olacaktır. Bir kez buz kırılmış ve suyun önü açılmıştır. Şimdi dersler çıkartma, iç örgütlülüğü güçlendirme, sınıf bilinciyle donanma ve bilinçli bir şekilde mücadeleyi ileriye taşıma zamanıdır.
Uzat Elini Kardeş
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...